Kz tradutor Português
45 parallel translation
- Sadece o kz bulun, Bay Gittes.
- Descubra a rapariga, Mr Gittes.
Kz için mi endiseleniyorsunuz yoksa Evelyn'nin yapabileceklerinden mi?
O senhor teme pela rapariga ou pelo que a Evelyn lhe possa fazer?
Sadece o kz bulun.
Descubra a rapariga.
- Kz nerede?
- Onde está a rapariga?
Kz bende.
Tenho a rapariga.
Simdi, kz nerede?
Onde está a rapariga?
Kzılderililer değil.
Não foram os índios.
Saçlarım kzıllaştı.
O meu cabelo ficou vermelho.
- Beyaz ve erkek. 19 yaşlarında komple siyah giyinmiş bir kzı arkadaşı var.
Homem branco. 19 anos. Todo vestido de preto.
Archibald'ın bir KZ'si vardı ve birlikte bir sürü yere uçmuştuk.
O Archibald tinha um KZ e voávamos montes de vezes.
Şimdi, bana karşı biraz kzıgınlıktan... daha fazlasını seziyorum... çünkü erkek olduğum için mi?
Estou a sentir mais do que uma pequena raiva contra mim... por ser homem?
Oh, aman tanrım. Şu bana bakan kzılara bak. - bana bir ucubeymişim gibi bakıyor.
Meu Deus, vê como aquelas me olham, como se fosse eu a anormal.
Yani kzıı aldılar mı?
E levaram-na?
Karın ve kızın için de KZ İdaresine gidip onları transfer ettirmeliyiz.
Quanto à sua esposa e à sua filha, temos que ir à Administração KZ e conseguir que as transfiram.
Kzıl Deniz'de, Doğu Afrika'da, Maldivler'da, Filipinler'de bu tür problemlerin eşi benzeri görüşmemiş oranda ortaya çıktığını görüyoruz.
Estes tipos de problemas estão aparecendo a uma escala sem precedentes.
Veya o kz.
Ou aquela rapariga.
O kz arayamyorsun bile.
Nem à rapariga consegues ligar.
Hm. bense kzımın ölümüyle ilgili birini yakaladığınızı söyleyeceğinizi sanmıştım.
Pensava que me ia dizer que iam acusar alguém pela morte da minha filha.
Dört farklı ayak izi var. İki tanesi kzılara ait.
Há quatro conjuntos de pegadas, dois correspondem às raparigas.
Kzımıza ihanet ettiler.
Eles traíram a nossa filha.
Yani aslında kzızın başka yetenekleri de vardı.
Mostrou que ela também têm outros talentos.
Bence kzı evinin yakınlarında saldırıya uğradı... ve daha sonra kaçmak zorunda kaldı.
Acho que ela foi atacada perto da casa dela... e depois fugiu.
Birine aynı kişi tarafından ikinci kz tecavüze uğradığı halde o kişinin serbest kalcağını nasıl söylersin?
Como se diz a alguém que foi violada pela segunda vez pelo mesmo tipo que ele vai ficar em liberdade outra vez? - Nada?
Şu anda benim için önemli olan tek şey kzım.
Minha filha está viva. Mesmo.
Kzıgın olduğunu biliyorum, ve buna saygı duyuyorum.
Sei que estás chateada, e estimo isso.
O dakikada, Emerson Cod kzını bir daha göremeyeceğinden % 100 emin olmanın üzüntüsü içindeydi.
Nesse momento, Emerson Cod estava certo a 100 % de que não voltaria a ver a sua filha.
Çok kzıgındın.
Estavas tão chateada...
Kzıın anlaşılabilir birisi.
O que é compreensível.
ve çocuk aynı gün benim kzım gibi yetimhaneye gönderildi.
Não havia família, não veio ninguém, portanto o Estado assumiu a custódia, e o bebé foi enviado para o mesmo orfanato que a minha pequenina, no mesmo dia.
Güven bana dostum, yanındakide Lübnan, lı, aletiyle kzı düdük gibi inletirken yakaladım. Çok büyük bi malafatı vardır.
Confie em mim amigo, eu uma vez fodi uma menina que disse que ela era libanesa, era tudo tangas...
Kid Flash. Seattle da genç bir kzın acil kalp nakline ihtiyacı var.
Uma miúda em Seatle precisa de um transplante de coração.
yani bir kzı haketmediği halde çok kötü incittin.
Magoaste muito uma miúda que merece muito mais do que aquilo que tu lhe deste.
- Bana kzıgın mısın?
Qual é o teu problema?
- Ben-ben umarım kzınız Hannah hakkında konuşabiliriz.
Esperava que pudéssemos falar sobre a sua filha, Hannah.
- Pek bir şey yok, sadece o şeytan hiç tanışmadıkları iş adamı Texan çiftini davet etmiş diye çok kzıgındı.
- Nem por isso, apenas que ela está chateada com o malvado, porque ele convidou um par de empresários texanos que nunca conheceram.
Hecky Nash'in kzı arkadaşını kır evinde bulduk.
Encontramos a namorada do Nash no barraco dele.
Kzım. Biz aşık mı olduk.
Menina, nós estamos apaixonados?
Ah, kzıgın olman gerekiyor.
Tens que estar chateado com alguma coisa.
Yani, kzıımın saklandığını gördüm, ama sonra kızımın saklandığını unuttum.
Os meus filhos são cá uns personagens. Mas são os meus melhores amigos.
Ben senin kz arkadaşınım!
Sou a tua namorada!
Kzım, ne yiyordun sen? Dondurma.
Ei, menina, o que estiveste a comer?
Senin kzın da ne demek oluyor?
Como assim, sua garota?
Evet, kzıl saçlı biri vardı.
E havia uma ruiva.
Kzıgın değilim!
Não... eu não... não estou zangado.