Köşede tradutor Português
1,900 parallel translation
Arabam otoparkın orta sırasında, uzak köşede.
Meu carro está na fileira do meio do estacionamento, lá no final.
Bana ihtiyacınız olursa, cebimi arayın. Kahve makinesi köşede.
Se precisarem de mim, liguem-me para o telemóvel... a máquina do café fica ali mesmo ao virar da esquina.
Yanında değilim diye suratını asıp bir köşede oturan birinin yanında olmak istemem ben.
Não quero estar com alguém que se senta amuada num canto porque não estou lá.
Ve köşede ufak bir dürümcü var, acıkırsanız aklınızda bulunsun. - Her şey tamam mı?
E há um sítio que vende burritos ao virar da esquina se tiverem fome.
Kamyonetin köşede duruyor.
A tua carrinha está ali na esquina.
- Evet. Köşede.
Sim, está ali no canto.
15 : 15'de köşede, orada olacağım.
Às 15h15, na esquina. Lá estarei.
Sonra, pat! Zavallı köşede belirir ve onu deriler içindeki babacığının dudaklarına yapışmış halde bulur.
E nessa altura, o pobre paspalho aparece e vê a sua miúda aos beijos com outro.
- Arabam köşede. - Hayır, lütfen.
- O meu carro está aqui ao pé.
Ben ve benim gibi bu ülkeyi seven pek çok kişi... bir köşede durup bunu izlemeyecek.
E eu e muitos outros que amam este país não ficaremos de braços cruzados a ver o que acontece.
Bebek bir köşede duruyordu.
Ao canto estava a pequenita...
Ve ben yine de köşede büyük kıllı bir "ama" nın ortaya çıkmak için beklediğini seziyorum.
Mas ainda assim sinto um grande e cabeludo "mas" a espreitar da esquina.
Her köşede... 4 artı birlik, kanlı ellere bağlı gibi duran izler... cesedin uyku tulumuyla taşındığını gösteriyor.
Em cada canto... um padrão de quatro-mais-um consistente com... com transferência de mãos ensanguentadas, que indicam que o corpo foi carregado no saco cama.
Tam köşede olurum.
Estou mesmo ao virar da esquina.
Bu köşede, seksi, ahlaksız Vixen ( dişi tilki )!
Neste canto, a voluptuosa... A cruel... Vixen!
Bu köşede, seksi ahlaksız... Vixen!
Neste canto, a voluptuosa... a cruel... vixen!
İşte buradayız, dünyanın en yoğun meydanlarından biri ve koca ağabey kesinlikle bizi izleyecek Her duvarda kameralar var ve her köşede de korumalar Bu yüzden onları atlatmak için kanalizasyonu kullanmalıyız
Estamos numa das praças mais movimentadas do mundo e o Big Brother vai sem dúvida estar à espreita, câmaras de vigilância a cada canto e guardas de segurança a cada esquina, portanto a partir da roulotte entramos nos esgotos.
Sağımda kırmızı köşede Ampleforth Koleji
À minha direita, no vermelho, temos Ampleforth College.
Solumda mavi köşede ise Peaches Chelsea ve Chloe
E à esquerda, no canto azul, Peaches, Chelsea e Chloe, de St Trinian's.
Köşede yere kıvrılıp kulaklarımı kapadım.
Eu simplesmente agachei-mo num canto e tapei os ouvidos.
Pekala Ruben, Eric, Nick, siz üçünüz köşede tabanı oluşturun.
Bom, Ruben, Eric e Nick, vão os três para o canto, sejam a base.
Ya da sana bir köşede özel ders veririm.
Ou eu poderia te dar aulas particulares por fora.
Senin sürekli FBI tarafından sürüklenip götürüldüğünü görmesem kenarda köşede kalmış bir doktor olurdum herhalde.
Bem... Se eu não te tivesse visto a seres levado todas aquelas vezes pelo FBI talvez viesse a ser provavelmente uma médica suburbana enfadonha.
Köşede durursa birşey olmayacağını söylemişti.
Ela disse que ficaria bem, no cantinho.
İlaç arabası köşede.
- Epinefrina? O carrinho está ao virar da esquina.
Bir köşede Michael... Çok kızgın.
Num canto, tens o Michael e ele está irritado.
Ve diğer köşede Stanley... O da çok kızgın.
No outro canto, tu tens o Stanley, e ele está irritado.
Korkusuz Spartalılar Sıcak Giriş'e vardılar her köşede bir tehlike bekliyordu onları.
Os destemidos espartanos chegaram às Portas Quentes, onde o perigo espreitava a cada canto.
Sence orada mı, köşede?
Achas que é ali ao fundo, ao virar da esquina?
Köşede ki adamı gördün mü?
Estás a ver aquele tipo ao canto? É ele.
Aman Tanrım! Ne kadardır köşede dikiliyordunuz öyle?
Há quanto tempo estás aí no canto?
Kardeşini buldum ve hemen şu köşede bir arkadaşımda kalacak.
Encontrei o seu irmão. Ele vai ficar com um amigo meu. Eu moro ali na esquina.
- Köşede bir koli daha vardı.
Há um caixote de cartão no canto.
Bu köşede durmam gerekiyor.
Eu preciso deste canto
O ağaç on yıldan beri köşede dururdu.
Aquela figueira está no canto há 10 anos.
Almans'ın oradaki köşede oturuyor.
Ele mora na esquina da Almans. "
İstihbaratımıza göre Cabal'ın silah laboratuarları birçok ücra köşede var.
Os nossos Serviços Secretos localizaram os laboratórios de armas da Seita em vários locais dispersos.
Belki de bir köşede saklanmış, yaralarını yalıyordur?
Talvez esteja estendido numa esquina qualquer, a lamber as feridas?
Cabal beni her köşede avlıyor.
A Seita persegue-me a toda a hora.
Köşede bir dükkân var.
Há uma loja ali na esquina.
Altı numara köşede.
6 no canto.
Köşede otur. İşte böyle.
Senta-te ali no canto.
Kırmızı köşede 95 kiloda, tartışmasız dünya ağır sıklet boks şampiyonu, yok edicilerin dükü Carlos Geraldo!
No canto vermelho, com 95 kg, o incontestado campeão mundial de pesos pesados, "O Duque da Destruição". Carlos Geraldo!
Köşede baskılarını hissettim.
Pressionaste-me na curva.
Adam köşede takıldı dostum
Aquele jipe falhou a curva.
Bir gün tutuklandi. kösede yasayan bir adam Bedford Stuyvesant ve Brooklyn.
Olha quem fala.
Hani her kösede bir Starbucks vardir ya?
Sabe como há um Starbucks em cada esquina?
Eğer köşede ise.
Espera, espera.
10 numara köşede.
10 no canto.
Şu köşede bir yerde olmalı.
É ao virar da esquina.
Ve mavi köşede 91 kiloda,
E no canto azul, com 91 kg o filho favorito de São Francisco,