Kıçını tekmeleyeceğim tradutor Português
153 parallel translation
Kıçını tekmeleyeceğim senin.
Dou-te cabo do cabedal!
Önce kıçını tekmeleyeceğim
Primeiro, vamos te matar
O Shack bir elime geçerse, kıçını tekmeleyeceğim onun.
Quando apanhar esse tal Shack, vou acabar com ele.
Senin kıçını tekmeleyeceğim!
Vou dar-vos uns pontapés!
Şimdi kıçını tekmeleyeceğim.
Agora vou dar cabo de ti.
Onun kıçını tekmeleyeceğim.
Vou quebrar-lhe a merda da cara.
Lanet kıçını tekmeleyeceğim.
Dou-te cabo do canastro!
Ben gidip annenin kıçını tekmeleyeceğim.
Vou para casa, dar um pontapé no rabo da tua mãe.
Senin kıçını tekmeleyeceğim!
Vou-te dar cabo do cabedal.
Her kimsen, kıçını tekmeleyeceğim dostum...
Vou dar cabo de ti, quem quer que sejas...
- Senin kıçını tekmeleyeceğim.
- Vou partir-te a tromba.
Seni elime geçirince, kıçını tekmeleyeceğim. Bu küreği kullanacağım.
Vou usar o remo para lhe dar uma tareia quando o encontrar!
Hey sen. Gelecek sefere kıçını tekmeleyeceğim.
Para a próxima, dou-te um biqueiro no cú.
Pekala, kıçını tekmeleyeceğim.
Muito bem. Dava-lhe cabo do canastro.
Ha ha! Eğer seni yakalarsam kıçını tekmeleyeceğim!
Tu não te vais safar assim.
- Kıçını tekmeleyeceğim.
- Espero que tenhas esse cu limpinho.
- Kıçını tekmeleyeceğim senin!
- Eu te arrebento!
Ama şimdi kıçını tekmeleyeceğim.
Agora é que vais levar.
Kıçını tekmeleyeceğim.
Levas um pontapé no rabo.
- Kaç, yoksa kıçını tekmeleyeceğim.
- Corre, ou bato-te eu.
- Onun kıçını tekmeleyeceğim! - Hey, sende anahtar var mı?
Vou dar-lhe cabo do coiro.
Hey, hassiktir adamım! Senin o lanet kıçını tekmeleyeceğim!
Foda-se, meu! Levanta o cu, cabrão!
Kıçını tekmeleyeceğim, süt çocuğu.
Vou-te dar uns biqueiros nesse cu, ó Azedas!
Kıçını tekmeleyeceğim, süt çocuğu.
Vou-te dar uns biqueiros no cu, Azedas!
Sen beni ele verdin, Bende senin kıçını tekmeleyeceğim.
Se me denunciares, mando-te de volta para a cadeia.
Yine de kıçını tekmeleyeceğim ama bu daha iyi.
Esquece o relógio por um segundo, Michael.
Bir gün kıçını tekmeleyeceğim.
Hão de te dar cabo do coiro!
Kıçını tekmeleyeceğim.
Vou dar-te uma coça.
Evet, orada kıçını tekmeleyeceğim.
Sim, vou dar cabo de ti lá dentro.
Demin de "Para harcamadan para kazanılmaz" ve "Şimdi gelip senin o Wall Street kıçını tekmeleyeceğim" demişti.
Perdeu "Dinheiro gera dinheiro"... e "Nao me faca ir ai chutar seu traseiro".
Bir dahaki sefere onu gördüğümde, kıçını tekmeleyeceğim!
A próxima vez que a vir, vou dar-lhe uma coça!
Kıçını tekmeleyeceğim!
Vou dar cabo d ti!
Kıçını tekmeleyeceğim senin.
Espera até sairmos do autocarro! Espera! Dou cabo de ti!
Senin kıçını tekmeleyeceğim.
- Eu dou cabo de ti.
O yüzden senin kıçını tekmeleyeceğim.
- Lixo-te o canastro à conta disto.
Senin kıçını tekmeleyeceğim.
Ainda te desanco.
Senin küçük kıçını tekmeleyeceğim, göreceksin babamı!
- E onde está o teu pai? - Vou-te bater.
Eğer numarayı vermezsen bende oraya gelip bütün New Glocken.. shire yolu boyunca kaba kıçını tekmeleyeceğim.
Por isso, dê-me o número ou eu vou até aí... ... e pontapeio-lhe esse rabo presumido até New Gloukenshire!
Sana bir şey söyleyeyim. Beni öldürecektin Kıçını tekmeleyeceğim.
Se me matas, dou cabo de ti.
Lanet! Senin kıçını tekmeleyeceğim!
Parto-te a cara!
Craig'in kıçını tekmeleyeceğim.
Vou dar uma tareia ao Craig.
Beni bu belaya soktuğun ve belimi kaydırdığın için kıçını tekmeleyeceğim.
Vou dar-te uma tareia por me meteres nesta trapalhada e ter deslocado as costas.
- Senin de kıçını tekmeleyeceğim.
- Também te vou dar uma sova.
Senin kıçını tekmeleyeceğim "Bay Kısa Pantolon!"
Eu dou-te cabo do coiro, Sr. Calcas-Curtas.
Onu şimdi bırak ve gitmeme izin ver. Ya da ölümcül olduğunu düşünüp kıçını tekmeleyeceğim.
Larga já isso e deixa-me ir embora ou parto do princípio de que és um alvo e acabo contigo.
Yemin ederim, kıçını tekmeleyeceğim.
Juro que dou cabo dele.
Çünkü eğer durmazsa, kıçını çok fena tekmeleyeceğim.
Porque se ele se meter mais, quem o lixa bem lixado sou eu.
- Hayır, kıçını tekmeleyeceğim.
Não, eu dou-lhe um enxerto.
Kıçını tekmelemek zorunda kalmak istemiyorum..... ama tekmeleyeceğim.
- Eu não quero, mas dou cabo de ti! - Está bem.
Sadece kıçını tekmeleyeceğim!
Vou só desancar-te.
Güzel, yarın kıçına tekmeyi basacağım gerzek! Kıçını öyle bir tekmeleyeceğim ki, bunu hiç başlatmamış olmayı umacaksın ve...!
- Vou dar-te tanta porrada... que vais desejar nunca teres existido!