Lake tradutor Português
1,605 parallel translation
Disantos ve Kolombiyalılar Stagnerların Salt Lake şehrine,... doğru çıktıklarını düşünecek.
Pelo que o Desantos e o Cartel sabem, as Stagners foram para Salt Lake City.
Demek Salt Lake City'e gideceğimizi sanıyorlar,... ama aslında Buffalo'ya gidiyoruz.
Então eles pensam que vamos para Salt Lake City, mas na verdade vamos para Buffalo.
- Evet. Ronnie Lake.
Sou o Jim Brass.
Ronnie Lake.
Ronnie Lake.
Bu da ortağım Ronnie Lake. - Selam.
- Esta é a minha parceira Ronnie Lake.
George Gölünde bir keresinde, ne kadar hoşuna gitmişti.
daquela vez em Lake George, de como gostaste?
Onunla vedalaşsan iyi olur. Yarın sabah Salt Lake'de olmalıyız.
É melhor despedirmo-nos, temos de estar em Salt Lake de manhã.
Silver Lake'de.
Em Silver Lake.
Harika zamanlama. Lake Caddesinden mi geldiniz?
Excelente resposta, pessoal.
Üzgünüm tatlim, son iki tanesini Salt Lake'de içtim.
Fumei o último em Salt Lake.
Kontrol, ben C-147 Lake, C13 Willows'u arıyorum.
Central, aqui é C-147 Lake para C-13 Willows.
Kontrol, ben C-13 Willows, C-147 Lake ile temas kurmaya çalışıyorum.
Central, aqui é a C-13 Willows, tentando contactar C-147 Lake.
Ben CSI Lake, buraya derhal ilk yardım ekibi gerekiyor.
Precisamos de paramédicos imediatamente na nossa localização.
Lake cilası.
Verniz.
Lake cilası ve sedir yağı.
Verniz e óleo de cedro.
Ayrıca her iki kurbanda da kullanılan lake cilası, tamamen aynı.
E verniz usado nas duas vítimas é completamente genérico.
İki olayda da lake cilası birkaç parçacıkla beraber aşılanmış. Bunlardan biri de tanımlamaya çalıştığım bir spor.
Nos dois casos verniz foi aplicado junto com várias partículas, incluindo um esporo que estou tentando identificar.
Lake cilası, tarantula tüylerini gizemli sporlarını ve yoğun trafiği gösteren parçacıkları tutar.
O verniz tem pêlo de tarântula, os esporos misteriosos e partículas que sugerem tráfego pesado.
Hawaii'ye ait polen başka nasıl ıslak lake cilasının içine girebilirdi ki?
Como que pólen havaiano seria absorvido no verniz fresco?
Ölü kızların, lake cilasında bulduğu metal parçacıklarına maruz kalabilecekleri yerleri ayırıyordu.
Hodgins está isolando os locais onde as garotas podem ter sido expostas a partículas de metal encontradas no verniz.
Sedir yağı, lake cilası.
Óleo de cedro e verniz.
Burası New York eyaletindeki Yeşil Göl.
Este é o Green Lake, no estado de Nova Iorque.
Neyse ki bugün Yeşil Göl'deki hidrojen sülfat suyun içinde kıstırılmış şekilde duruyor. Ancak geçmişte çok fazla miktarda üretilince okyanuslarda sızarak atmosfere karışmış ve felakete yol açmıştı.
Felizmente, hoje o ácido sulfídrico no Green Lake fica preso na água, mas naquela altura, a produção era tão grande que começou a borbulhar para fora do oceano... e a lançar-se na atmosfera.
- Silver Lake'te yaşıyor.
- Ela vive em Silver Lake.
Yaratık Silver Lake'te tekrar ortaya çıktı.
A criatura reapareceu em Silver Lake.
Adım Serafina Pekkala. Enara gölü cadılarının klan kraliçesiyim.
Meu nome é Serafina Pekkala... rainha do clã das bruxas de Lake Enara.
- Monkey King Salt Lake City'den geliyor.
O Monkey King vem de Salt Lake City.
Green Lake Oteli'ne.
À reserva Green Lake.
Sonuncusunu Salt Lake'te içtik.
Fumei o último em Salt Lake.
Ben küçük bir çocukken, Ravens Fair'in şaşaalı günlerinde kasabada büyük bir tiyatro salonu yapılmıştı. Kayıp Göl'ün yakınlarındaki Guignol Tiyatrosu.
Quando eu era rapaz, Ravens Fair vivia os seus dias de glória e a cidade construiu um grande teatro, o Teatro Guignol, em Lost Lake.
Kayıp Göl'ün orada.
- No tal de Lost Lake?
Kayıp Göl'ün orada.
É em Lost Lake.
Lake Havasu, Spring break.
Lago Havasu. Férias de Primavera.
Colorado Lake'in oradaki bankamatiğe gittim kesekâğıdından maske takmış bir adam kasap bıçağıyla bana saldırıp bütün paramı ve başparmağımı aldı.
Estava no multibanco na esquina da Colorado com a Lake, quando fui atacado por um homem com uma máscara de saco de papel, com uma faca de talhante que me levou o dinheiro todo, e o meu polegar!
Lake caddesinden sola dön ve Colorada'ya doğru git.
Vira à esquerda na Rua Lake e vai em direcção ao Colorado.
Washington ve Salt Lake. Homoseksüelliğin şantaj için zemin oluşturduğu son iki şehir.
Washington e Salt Lake City são as duas últimas cidades... onde a homossexualidade é usada para extorquir alguém.
Salt Lake City'ye gidip kalmam için yalvarıyorlar.
Imploraram-me para ir a Salt Lake City visitá-los.
Brielle Lake.
Brielle Lake.
Brielle ve Kelli Lake.
Brielle e Kelly Lake.
Dünyada kan olduğu sürece gölü beslemeliyiz.
Não enquanto houver um Lake vivo neste mundo para o alimentar.
Lake ailesini yeniden kuracağız.
Vamos reconstruir a família Lake.
Silverlake'i duydun mu hiç?
- Já pensaste em Silver Lake?
Paris'ten uzak mı uzak, Silver Lake'e yakın mı yakın. Büyünün ruhundan gelen bakirelerin bedeninden bebeklerin ağzından. Size veriyorum "Dirty Bops" u.
De tão longe como Paris e de tão perto como Silver Lake Boulevard, desde as mentes dos magos, desde os corpos dos anjos, as bocas dos belos, dou-vos os Ditty Bops.
Kadın, 30'larında, Lake Road'da baygın halde.
Mulher, 30 anos, desmaiada na Lake Road.
Lake Road'a giden caddeye sapmak üzereyiz.
Saímos da estrada principal em direcção a Lake Road.
Lake Road'dan aşağı doğru gidin.
Vire à direita na estrada do lago.
Elsinore Gölü yakınında bir mezarda yatıyor demiş.
Dizem que encontraram o corpo dela enterrado perto de Lake Elsinore.
Lake Shore'da kapıcısı olan, iki yatak odalı bir ev.
Está aqui um com 2 quartos em Lake Shore e tem porteiro.
- Evet.
- Ronnie Lake.
Lincoln Park'tan.
Vieram pela Lake Street? Pela Lincoln Park.
Merkez,
Central... daqui fala a Criminalista Lake.