Laura palmer tradutor Português
92 parallel translation
Laura Palmer.
A Laura Palmer.
Kız arkadaşın Laura Palmer öldürüldü.
A tua namorada Laura Palmer foi morta.
Sizlere sınıf arkadaşınız Laura Palmer'ın bu sabah ölü bulunduğunu belirtmekten büyük üzüntü duyuyorum.
Lamento muito ter de vos participar que, ao início da manhã, a vossa colega Laura Palmer foi encontrada morta.
Bu sabah, bildiğiniz gibi, Bayan Laura Palmer'ın cesedi iskelemiz yakınında bulundu.
Esta manhã, como sabem, o corpo da Menina Laura Palmer...
Adı neydi? - Laura Palmer. - Laura Palmer.
A Laura Palmer.
Diane, Laura Palmer'ın günlüğünü açtım.
Diane, acabo de abrir o diário da Laura Palmer.
Bay Cooper, siz Laura Palmer'ı tanımıyordunuz.
Sr. Cooper, não conheceu a Laura Palmer.
Banka kasası için bir mahkeme emri çıkarttıralım belki o zaman ikimiz de Laura Palmer hakkında bir şeyler öğreniriz.
Vamos pedir uma ordem do tribunal para abrir este cofre, e talvez ambos descubramos algumas coisas sobre a Laura Palmer.
- Bobby, Laura Palmer'ı öldürdün mü?
- Bobby, matou a Laura Palmer?
Bay Horne döndüğünde Laura Palmer'ın ölümünü duymayacaklarına emin ol.
Quando o Sr. Horne regressar, faça tudo para que eles não saibam da morte da Laura Palmer.
Tartışamayacağım, gözardı edilemez benzerlikler sonucunda Laura Palmer'ın aynı katilin ikinci Ronnette Pulaski'nin de üçüncü kurbanı olduğunu düşünüyoruz.
Há semelhanças irrefutáveis, as quais não posso referir, que nos levam a concluir que a Laura Palmer foi a segunda e que a Ronnette Pulaski teria sido a terceira vítima do mesmo assassino.
Şerife Laura Palmer'ın öldürüldüğü gece beraber olduğumuzu söyle.
Fala com o xerife Truman sobre a noite que passámos juntos a noite em que mataram a Laura.
Baylar, iki gün önce genç bir kadın ölü bulundu. Zanlı Laura Palmer'ın ölümünden sorumlu olan kişi.
Cavalheiros, há dois dias, uma jovem foi assassinada pelo mesmo sujeito que acredito ser o responsável pela morte da Laura Palmer.
Meals on Wheels'da Laura Palmer'ın yerine başladım.
Estou no lugar da Laura Palmer no Refeições ao Domicílio.
Parfüm reyonu, Laura Palmer, Ronette Pulaski ve One-Eyed Jacks.
Perfumaria, Laura Palmer, Ronette Pulaski e Jack'Um Olho'.
Laura Palmer'ın öldürüldüğü gece.
Na noite em que Laura Palmer foi morta?
Donna, Laura Palmer'ın günlüğü zaten bizde.
Donna, já temos o diário da Laura Palmer.
Jacques Renault'tan Laura Palmer cinayetiyle ilgili bilgi almak.
Conseguir informações de Jack Renault sobre a morte de Laura Palmer.
Renault, Laura'nın ölümüne giden olaylarda görgü tanığıydı.
Renault era testemunha material do assassinato de Laura Palmer.
Laura Palmer gibi genç ve güzel bir kız. Bir anda işler kontrolden çıktı.
Uma miúda rebelde e jovem como a Laura Palmer, as coisas sairam do controle.
Laura Palmer'ın öldüğü geceydi. "
Foi na noite em que a Laura Palmer morreu.
Laura Palmer cinayetinden, hakkında suç duyurusunda bulunuyorum!
Ben Horne, está acusado do assassínio de Laura Palmer.
Ben Horne'un öldürdüğünü sanımıyorum.
Não acho que o Ben Horne tenha matado a Laura Palmer.
Donna Hayward, Laura Palmer'a ait gizli bir günlüğün Harold Smith'de oluşundan bahsetti.
Donna Hayward disse que Harold Smith tinha um diário secreto de Laura Palmer.
"Laura Palmer'ın günlüğüdür."
"Este é o diário de Laura Palmer".
Laura Palmer cinayeti ile ilgili sorgulanmak üzere isteniyorsunuz.
Você será interrogado pelo assassinato de Laura Palmer.
Bir de şu küçük mesele,... Laura Palmer'i öldürmek suçundan tutuklanışım var.
E também há a insignificância da minha prisão pelo assassinato de Laura Palmer.
- Laura Palmer cinayetini çözmüştünüz, değil mi?
- Resolveu o caso da Laura Palmer.
Laura'nın kolyesinin diğer yarısının sende olduğunu biliyorum.
Eu sei que tens a outra metade do colar da Laura Palmer.
Doktor, Laura Palmer intihar etmedi.
Doutor! A Laura Palmer não se suicidou.
Görünüşe göre, Laura Palmer öldürüldüğü gece iki farklı randevusu varmış.
A noite em que a Laura Palmer foi morta, ela tinha dois encontros.
Laura Palmer öldü.
- A Laura Palmer está morta.
Laura Palmer, Ronnette Pulaski ve Leo Johnson.
a Laura Palmer, a Ronnette Pulaski e o Leo Johnson.
Laura'nın yatağının dibinde.
De lá, seguiremos para o funeral da Laura Palmer.
Laura Palmer size kokain bağımlısı olduğu için mi geliyordu?
Obrigada por falar comigo.
Tüm toplumumuzun cinsel sorunları vardır.
Bolos na chapa, uma fatia de fiambre. Quem matou a Laura Palmer?
Laura Palmer'ın ilaçla tedavi görme isteği her ne kadar güvenilmez olsa da, iyiye bir işaretti.
Recebi uma chamada de um homem com um só braço, chamado Mike. - O nome do assassino era Bob. - O Mike e o Bobby?
Doktor Jacoby, anlıyorum da Laura Palmer'la bayağı derinden ilgilenmişsiniz.
Não, é um Mike diferente e um Bob diferente. Viviam em cima de uma loja de conveniência.
Öldürüldüğü gece üç adamla ilişkiye girdi. Onlardan biri miydiniz?
O anão disse-me que a minha pastilha preferida ia voltar a estar na moda, e se a prima dele não se parecia com a Laura Palmer, o que era um facto.
Palmer'dan mı, yoksa Albert'in yeni dostu Harry Truman'dan mı?
Viemos buscar o corpo da Laura Palmer para o cemitério.
- Laura Palmer. - Albert oldukça meşgul.
Se julga que vamos sair daqui sem ela, está doido!
Uzun boylu, esmer ve yakışıklı bir yabancı bana fena halde aşık olur ve beni gizemler ve entrikalarla dolu bir hayata sokar.
Setembro de 88, lesão corporal qualificada, acusação retirada. Paguei a minha dívida para com a sociedade. Onde estava na noite do homicídio da Laura Palmer?
Ne? Harry, kesin olarak şunu söyleyebilirm ki Laura Palmer'a saldıran kuş buranın müşterisinindi.
Talvez compre um terreno ao que, presumo, ser um preço muito aceitável.
Ben de bu konuda seninle konuşmak istiyordum.
- Vendeu droga à Laura Palmer?
Coop, Albert sana Laura Palmer'ın midesinde bulunan plastik maddenin rekonstrüksiyonunu fakslıyor.
Josie, passa-se alguma coisa. Que foi? Quero que me contes.
Laura'yı en son ne zaman gördünüz, Bayan Palmer?
Sabe que horas eram, da última vez em que viu a Laura, Sra. Palmer?
Laura Palmer'ı öldürdün mü?
Matou a Laura Palmer?
Laura, Maddy ve Sara Palmer.
A Laura, a Maddy, a Sarah Palmer.
- Bu adamı mı gördün? Sarah Palmer'ın gördüğü hayalle, rüyamın bağlanacağı içime doğmuştu.
Vou encarregar-me do corpo e não vai tocar na Laura!
Andy...
Baptizei a Laura Palmer.
Bayan Palmer tasavvurunu gördü. Bu sabah arayıp... Laura'nın kuzeni Maddy'nin son üç günde iki kez bu adamı gördüğünü söyledi.
A Sra. Palmer viu-o numa visão e ligou a dizer que a Maddy o viu duas vezes em dois dias.