English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ L ] / Leckie

Leckie tradutor Português

60 parallel translation
Ben Dedektif Başçavuş Leckie.
Eu sou detective sargento-sénior Leckie.
- Bir şeyi yok, Bay Leckie.
- Ele está bem, Sr. Leckie.
Bu, Dedektif Başçavuş Nathan Leckie ile Joshua Daniel Cody arasında geçen görüşmenin kaydıdır.
Este é o registo do interrogatório entre o Detective Sargento-Sénior Nathan Leckie e Joshua Daniel Cody.
Leckie "Geçen defa çok yardımcı olmuştun" oyununu oynadı.
O Leckie veio com a história do : "ontem foste muito prestável."
Bilmenizi isterim ki, size kin tutmuyorum Bay Leckie.
Só quero que saiba que eu não lhe guardo nenhum rancor, Sr. Leckie.
Kime yazıyorsun Leckie?
Para quem estás a escrever, Leckie?
Yapma ama Leckie.
Vá lá, Leckie.
- Er Leckie.
- Soldado Leckie.
Muhteşemsin!
Boa, Leckie.
Leckie, ne yapıyorsun?
Leckie, o que está a fazer?
Yüzbaşım, işemeye gitmiştim. Leckie yerime bakıyordu.
Fui fazer uma mija, o Leckie estava a substituir-me, tenente.
Baksana Leckie, H Takımına bağlı değilsin sen artık. Değilim komutanım.
Leckie, já não pertences à Companhia H.
Deniz Piyade nelere kadir işte, değil mi Leckie?
É mesmo do Fuzileiros.
Leckie, Leckie.
Calma, sou eu! É o Leckie!
Leckie!
É o Leckie!
Japon devriyesi, dört kişiydi.
É o Leckie! Patrulha japonesa. Quatro deles.
Leckie, istihbarat çadırına git!
Leckie, vai para a tenda da Inteligência.
Leckie?
Leckie.
Çadırımdan defol Leckie!
Sai da minha tenda, Leckie.
Siz misiniz Yüzbaşı Larkin?
- Leckie! Continua a martelar. É o senhor, Tenente Larkin?
Şirinlik yapma bana Leckie.
Não te armes em engraçadinho.
Kusura bakma Leckie, büyülü hap kalmadı.
Lamento, não há comprimidos mágicos.
Baksana Leckie, annenler mavi üniformanı gönderdi mi?
Leckie, os teus pais sempre te mandaram o uniforme de gala?
Baksana Leckie, yemek zamanı!
Leckie, comida.
Leckie, sıcak yemek var!
Leckie, comida quente.
Selam Leckie.
Olá, Lucky.
Sağ ol Leckie.
Obrigado, Leckie.
Selam Leckie.
Olá, Leckie.
Umarım senin için hızlı ve kolay olur, Leckie.
Espero que seja rápido para ti, Leckie.
Bob Leckie.
Bob Leckie.
Profesor Leckie, aydinlatin bizi.
Professor Leckie, ilumine-nos.
- Leckie, bunu kesmen lazim!
- Leckie, tens de parar isto.
Robert Leckie, Bayan Keller.
Robert Leckie, Sra. Keller.
1946'da Vera Keller ile evlendi ve Associated Press için muhabir oldu.
Robert Leckie casou-se com Vera Keller em 1946 e tornou-se correspondente da Associated Press.
Lew, 1982 yılında hayatını kaybedene kadar Bob Leckie, Runner Conley ve Hoosier Smith ile yakın dostluğunu sürdürdü.
Lew continuou a sua amizade próxima com Bob Leckie, Runner Conley e Hoosier Smith até ao seu falecimento em 1982.
- Leckie, yapma!
- Leckie, vá lá!
- Leckie, ne yapıyorsun?
- Leckie, mas que merda?
- Leckie!
- Leckie!
Maşallah, taşaklı adamsın Leckie.
Bem, tens bolas, Leckie.
- Bob geldi. - Leckie.
- Este é o Bob.
Bob Leckie.
- Leckie. Bob Leckie.
- Leckie Ev'inden kaçtım ben de.
Eu fugi de casa dos Leckie.
Ama Marion ve Foddy Leckie sekiz çocuk istememişti.
Bem, Marion e Foddy Leckie, não queriam oito filhos.
Leckie.
Leckie.
- İzninizle. - Leckie!
Leckie!
- Seni değil. Leckie'yi.
Não vou correr consigo, vou correr com o Leckie.
"Arkadaşın, Robert Leckie."
O teu amigo, Robert Leckie. "
Leckie, Phillips, şu çadıra bakın.
Leckie, Philips, vejam naquele abrigo.
Leckie!
- As estacas da tenda não entram.
Bob Leckie.
O Bob Leckie.
Robert Leckie.
Robert Leckie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]