Leş gibi kokuyor tradutor Português
215 parallel translation
Duydun mu? Leş gibi kokuyor.
Tresanda, ouviste?
Sonra bir bakarsın, yine leş gibi kokuyor.
E fica bêbeda enquanto o diabo esfrega um olho.
Nefesin leş gibi kokuyor!
O teu hálito cheira a álcool que tresanda.
- Leş gibi kokuyor. - Leş gibi deme tatlım.
- Não digas "apesta", querida.
Beğendiğimi söylemedim. Bence leş gibi kokuyor.
Eu não disse que gostava, eu acho que ele fede.
Gelin yükseğe çıkalım, aşağısı leş gibi kokuyor.
Venham depressa para cima! Que lá em baixo ficou apenas a porcaria!
Leş gibi kokuyor!
Que fedor!
Bu domuzlar ölünce bile leş gibi kokuyor.
Estes porcos cheiram mal até mesmo depois de mortos.
Buradaki hava leş gibi kokuyor, aynı yemekler gibi.
De qualquer maneira o ar aqui cheira mal, tal como a comida.
- Bunlar leş gibi kokuyor.
- Isto cheira mal!
Kirli ve leş gibi kokuyor.
Está imundo e cheira mal.
Burası leş gibi kokuyor.
Cheira a destilaria aqui.
Aman Tanrım, leş gibi kokuyor.
Posso? Meu Deus.
Bu da ne, leş gibi kokuyor!
Que fedor!
Kahven leş gibi kokuyor.
O teu café é mesmo horrível.
Leş gibi kokuyor!
Merda, cheira mal!
0h, Tanrım, burası leş gibi kokuyor.
Meu Deus, que fedor.
Tuvaleti temizle Melvin, burası leş gibi kokuyor!
Melvin! Vá aos banheiros!
Burası leş gibi kokuyor.
Isto aqui tresanda!
Hayvan zaten kocamış postu çok sert, leş gibi kokuyor!
Ele era velho. A carne é dura e cheira mal.
Leş gibi kokuyor.
Cheira que nem um esgoto.
Kimo, burası leş gibi kokuyor.
Kimo, está um pivete que não se pode!
Sandviçleriniz leş gibi kokuyor.
Essas tostas cheiram mal!
Leş gibi kokuyor.
E cheira mal.
- Leş gibi kokuyor.
- Céus, que fedor!
Aşağısı leş gibi kokuyor.
Embaixo cheira mal.
Leş gibi kokuyor.
Que fedor!
- Tamam, ama bu leş gibi kokuyor.
- Tudo bem, mas isto é uma trampa.
Açın şu pencereleri, içeri leş gibi kokuyor.
Abram as janelas. Que fedor!
Leş gibi kokuyor! Kurtlanmış bu!
Vamos embora daqui.
Bana delirmiş gibi bakıyor. Koltukaltı da leş gibi kokuyor.
Irritou-me com aquele olhar de doido e aquele pivete dos sovacos!
Burası leş gibi kokuyor.
Cheira mal aqui dentro.
İçerisi leş gibi kokuyor.
Parece que morreu ali qualquer coisa.
- Üzerimdekiler leş gibi kokuyor.
Vou para a Faculdade serviço comunitário. A minha bata cheira a queijo da serra.
Hasiktir! Leş gibi kokuyor!
Mete nojo.
Ya da, biri deodorantı keşfetmeseydi, leş gibi kokuyor olacaktık.
Ou se ninguém tivesse inventado o desodorizante, todos cheiraríamos mal.
- Burası leş gibi kokuyor.
- Fede! - Quê?
Leş gibi kokuyor!
Tá fedendo!
- Ögh! Leş gibi kokuyor!
Isto fede como "trat".
- Leş gibi kokuyor.
- Cheira mal.
Burası leş gibi kokuyor, değil mi?
Que pivete aqui está!
Herif leş gibi kokuyor.
Este cheira mal.
Burası leş gibi kokuyor.
Cheira aqui mal.
Arabası leş gibi balık kokuyor.
O carro cheira a peixe.
Burası leş gibi ter kokuyor.
Cheira aqui a cuecas de homem.
Leş gibi fırsat kokuyor, Rocko.
O gajo tresanda a oportunidade.
Leş gibi kuzu mu kokuyor yoksa?
Cheira ao fumo das lanternas?
Leş gibi, terli ve iğrenç kokuyor.
Está um nojo, um asco, um fedor, pá!
Cadılar Bayramı numarası leş gibi Ethan Rayne kokuyor.
Estes duplos de Halloween tresandam a Ethan Rayne.
Leş gibi kokuyor.
Cheira mal.
- Leş gibi kan kokuyor.
Que pivete.