Light tradutor Português
903 parallel translation
Bayan Franchette Green Light Inn denilen yerin mal sahibi ve konsomatrisisiniz, öyle mi?
Miss Franchette... É a proprietária e recepcionista do Green Light Inn?
Bir numaralı davalı Kirby Dawson ki, tanıklara göre, suçun işlendiği sırada Green Light Inn'de bulunmaktaydı.
Acusado número um, Kirby Dawson... ... quem, de acordo com o testemunho, estava no Green Light Inn enquanto este crime estava a ser cometido.
Böylece SS'ler gerçek bir şehir görüntüsünü yaratmışlalrdı, hastahanesiyle, kırmızı ışıklı bölge, yaşam alanları, evet bir hapishanesi bile vardı.
Desta forma SS conseguiu uma imitação de uma cidade verdadeira, Com o seu hospital, bairro "red light", bairro residencial, e, sim, até uma prisão.
Bishop's Rock'tan Ambrose Light'a mola vermeden.
De Bishop's Rock a Ambrose Light, sem escalas.
Red light.
Luz vermelha.
- Green light, go!
- Luz verde, vai!
Göreviyle, China Light ile ilgili şeyler.
Slides da missão dele, China Light.
China Light'teki misyonerleri kurtarmak için, Baoshan'a son bir yolculuk yapacağız.
Faremos uma última viagem a Baoshan para salvar os missionários na China Light.
Bunlar China Light'ten insanlar, ama Jameson'u görmüyorum.
Aqueles são de China Light, não vejo o Jameson.
- China Light'e git ve onu al.
- Vá a China Light e traga-o. - Sim, meu Capitão.
Çünkü sen çok yakında China Light'e döneceksin, ben de donanmaya.
Porque vais voltar em breve a China Light, e eu à frota.
Şimdi bizimle birlikte China Light'e gel.
Vem para China Light connosco.
Benimle birlikte China Light'e gel.
Venha para China Light comigo.
Nehrin aşağısına, Şanghay'a doğru dönmek yerine, gölü geçeceğiz, ve China Light'e doğru Chien Nehri'ni döneceğiz.
Depois, em vez de ir para Xangai, atravessamos o lago, e subimos o rio Chien até China Light.
Amacımız China Light'teki misyonerleri kurtarmak olacak.
O objectivo será salvar os missionários em China Light.
Barikatı kıracağız ve China Light'teki insanları kurtarmak için yola devam edeceğiz.
Vamos quebrar essa barreira e depois salvamos as pessoas em China Light.
Kabuklu kısmını kesmiş, bu yüzden tadı çok hafif.
Ele corta a côdea. Por isso é sanduiche light.
# Sanırım ışığı gördüm #
I think I see the light Eu penso que eu vejo a luz
Havre De Grace'de kazanan, Light Chatter... 5.40, 3.80 ve 2.40 kazandırdı.
Em Havre De Grace, o vencedor, Light Chatter, rendeu $ 5,40, $ 3,80... e $ 2,40.
Bu gece seni buraya çağırmamın nedeni sana Greater Anaheim Power Light'ın 1000 hissesini satmaktı.
Trouxe-a para lhe vender mil acções da Greater Anaheim Power and Light!
* Aşkımızın ışığı *
The pilot light of our love
* Gözlerinden bir ışık geldiğinde bana *
And when your eyes throw light at mine
Hayır, bana küçük boy diyet kola lütfen.
Não, uma cola light.
Roxanne you don't have to put on the red light you walk the streets for money don't care if it's wrong or right
Roxanne não precisas de acender a luz vermelha andas nas ruas por dinheiro tanto te faz se é bom ou mau
- Put on the red light!
- Acende a luz vermelha!
Bana bir diyet soda verir misin lütfen?
Pode dar-me uma cola light, se faz favor?
Seni öyle uzağa süreceğim ki tuvalet kağıdı ve diyet kola lüksünü bile ancak rüyanda göreceksin.
Vou-te enviar para tão longe que luxos como papel higiénico e Coca-Cola Light vão ser um sonho distante para ti.
Arabanı evinin önüne çektirdim, bunun karşılığı sadece bu bira mı?
Mando rebocar o carro até tua casa... e só tens cerveja light para me oferecer?
Hangisinden? Light, normal, 100's...
Pequenos, normais ou grandes?
Normal, mentollü, çok hafif.
Normal, mentol, ultra-light.
Amerikan Işık ve Tesisat, Satış Müdürü, banyo perdesi halkası bölümü.
American Light and Fixture, Director de vendas, secção de argolas para chuveiros.
Organizasyon, Kanada Holding Şirketler Ortaklığının sahibi ve bu ortaklık da Green Light Çamaşırhanesi, Midwest Taksi, Jolly Time Oyuncaklarının...
É dona da Associação Canadense de Conglomerados, que é dona de lavanderias, frotas de táxi, fábricas de brinquedos...
- George? - Light.
- Light.
İki şarap, iki bira alabilir miyiz bir tanesi light olsun.
Dois vinhos brancos, duas cervejas, uma light?
Tamam geliyorum, Pekâlâ 2 bira.
Duas cervejas light.
Reis bunları içmez.
Compre outra cerveja. O Prefeito não bebe essa light.
Sizden hafif bira istediğimi düşünmüştüm.
Não vos disse para trazerem cerveja light?
- Bir hafif tako.
- Um Taco light.
Mankenlerin kilolarına dikkat ettiğini biliyorum ama bir Bud Light'a ne dersin?
Sei que as modelos estão sempre a controlar o peso. Queres uma Bud Light?
Blue Light. Rollins.
- Rollins, Depto. de Justiça.
# Fantastik ışığı atladık # fandango ışığını atladık!
# We skipped the light fantastic # Skipped the light fandango!
# Küçük güzel şey, bırak da mumunu yakayım
# Pretty little thing, let me light your candle
# Küçük güzel şey, bırak mumunu yakayım
# Pretty little thing, let me light your candle
Adı "Light My Fire".
A canção chama-se "Light my Fire".
Light Your Fire. - Light Your Fire.
"Light Your Fire".
Plağınızı dinledim, Light That Fire.
O vosso disco, "Light That Fire"...
Dün akşam Jarrow Işıklı Stadyumunda büyük bir futbol geleneğinin canlanmasına tanık olduk.
Ontem à noite, no Stadium of Light, em Jarrow, assistimos à ressuscitação de uma grande tradição futebolística, quando o Jarrow United amadureceu de uma forma europeia, com quase uma exibição proustiana do futebol existencialista moderno,
B yüzü : "Light my Fire".
Faixa no 2 :
Diyet soda çok iyi olurdu.
Soda light, por favor.
Demek Şehir Işığı'nda çalışıyorsunuz?
Então trabalha no "City Light"?
Detroit'teki ayaklanma devam ediyor, 1400 bina yandı ve 42 insan... Merak etmeyin "Light My Fire" bir numara.
Não admira que "Light My Fire" seja o número um.