Likes tradutor Português
23 parallel translation
Evet, "Orada Benim Gibi Birileri Var" ın müzikal versiyonu.
Sim. Uma versão musical de "Somebody upthere likes me".
- Öyle.
- Likes.
- Five'll get you ten he likes to whack now and then.
- Aposto que gosta que lhe batam.
- Uzun vadede kimse fazla nazdan hoşlanmaz. - Gel hayatım.
In the long run, nobody likes a tease.
You know those constitutionals that He likes to take?
Estás a par das pequenas voltas que ele gosta de dar?
Tom likes'em coyote ugly. You know coyote ugly?
O Tom gosta delas feias como as aranhas.'Tás a ver?
Loretta komik şeyler yaparak adet günlerini iyi geçirmeyi seviyor.
Loretta likes to personify her menses in humorous ways.
Loretta aybaşlarını komiklikle anlatmayı seviyor.
Loretta likes to personify her menses in humorous ways.
* Özgür ve taze rüzgârı hissetmeyi sever saçlarında *
She likes the free, fresh Wind in her hair
Hoşuna gidiyor.
He likes that.
- Oyundan atın onu! Çünkü hiç şüphe yok ki Tüm erkekler ulusal hobilerini oynamaya bayılırlar.
- Throw him out because there isn't a doubt that all men likes to play at the national pastime
Zengin kurt oyuncak almayı sever. Ama aslında o, sadece bir erkektir. Ne hakkında üzüldüğünü bilirsen eğer bu, onu kurtarmak için iyi olur.
a wealthy wolf likes to buy his toys but he really is just one of the boys if you've got something for which he's craving it sure is good that he's been saving be a fan, give his cheek a peck
Söz, siz gider gitmez yukarıda internete girip her birini beğeneceğim.
Eu juro que assim que vocês sairem eu... Vou lá acima à Internet e vou pôr "likes" em todas as vossas fotos
Sitede bununla ilgili binlerce yorum ve beğeni var.
Milhares de comentários e likes.
Instagram'da 2500 beğeni ile rekor kırdık.
Acabámos de atingir o recorde de 2500 likes no Instagram.
Evet, Instasik'ten 20 kişi tıklayıp seni sevecek.
Estás prestes a ter 20 likes no "Instafoda"!
Buna "ilk telefonda aşk" demek Graham'ın hoşuna gidiyor.
Graham likes to call it "love at first dial."
Tek başınayken 300 beğeni alırsan şanslıydın.
Quando estavas a solo, tinhas sorte em ter 300 "likes".
Seks yapmıyorsunuz çünkü internette beğeni almakla meşgulsünüz.
Não fazem sexo porque estão demasiado ocupados online a tentar obter likes.
Anne babanız nasıl beğeni aldı peki?
Sabem como os vossos pais obtinham likes?
/ *'cause Daddy likes those dark brown eyes... * / Yapamam.
Não sou capaz.
# Aşk tesadüfleri sever # Kader ayrılıkları
Love Likes Coincidences
Bu mukabele videoları demek.
Significa vídeos de retaliação... coments, likes, tweets, means...