English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ L ] / Lizbon

Lizbon tradutor Português

151 parallel translation
Lizbon, gemi kaynayan bir liman oldu.
Lisboa tornou-se o grande ponto de embarque.
Ama Lizbon'a ulaşmak o kadar kolay değildi.
Mas nem todos podiam ir até Lisboa directamente.
Burada talihli olanlar, para, ısrar ya da şansları sayesinde çıkış izni alıp, Lizbon'a koşuyorlardı.
Lá, os felizardos, com a ajuda de dinheiro, influência ou sorte poderiam conseguir vistos de saída e escapar para Lisboa.
Ve Lizbon'dan ver elini Yeni Dünya.
E de Lisboa para o novo mundo.
Lizbon uçağı.
O avião para Lisboa.
Lizbon'da ne var?
O que há em Lisboa?
Ya da yarın, Lizbon'a dönebilirsiniz.
Ou pode partir para Lisboa amanhã.
Lizbon'da sorun çıkmaz mı?
Não terá problemas em Lisboa, pois não?
Lizbon'a iki transit mektubu vardı.
Vão surgir aí dois livre-trânsitos para o avião de Lisboa.
Lizbon uçağı 10 dakika sonra kalkıyor. Doğu pisti.
O avião para Lisboa parte dentro de 10 minutos, pista leste.
- Bulundu mu? - UP onu Moskova'da görmüş AP ise Lizbon'da.
- A UP localizou-o em Moscovo... e a AP em Lisboa.
Dietrich birkaç gün sonra Portekiz'e uluslararasì casusluk iletisş im merkezi Lizbon'a vardì.
No espaço de poucos dias, Dietrich estava em Lisboa, Portugal, o centro de comunicações da espionagem internacional.
- Hayïr, Lizbon'dan, Portekiz.
- Não, de Lisboa, Portugal.
- Lizbon'dan ne zaman ayrïldïn?
- Quando saiu de Lisboa?
- Lizbon'da kiminle görüştün?
- Quem contactou em Lisboa?
Lizbon'lu ip cambazıyla kırıştırdığın zaman
Pensei que nunca mais te via.
Lizbon'da.
Em Lisboa.
lndianapolis, lndiana'da yaşadığını biliyor. Senin Gönüllüler Hastanesinde doktor olduğunu biliyor. Paris'te bir tıp kongresine katıldığını biliyor ve Roma'da, Lizbon'da ve Kazablanka'da durduğunu biliyor.
- Ele sabe que vive em Indianápolis, que você é médico no Bom Samaritano, que você assistiu a um congresso médico em Paris e que você visitou Roma, Lisboa e Casablanca.
İspanya İç Savaşında Lizbon'da bir gemide papazdım. Neler olup bittiğini görmeyi reddettim.
Fui pastor em Lisboa... durante a Guerra Civil na Espanha.
Katedrali görmek için Lizbon'a gittik.
"Oui". Fui até Lisboa para ver a catedral, e depois parei para comer.
Lizbon uçağı 10 dakika sonra kalkıyor.
O avião para Lisboa sairá dentro de dez minutos.
Ne yazık ki bu sabah Lizbon'a uçacağım.
Infelizmente, vou para Lisboa logo de manhã.
Ama siz Lizbon'a gitmiyorsunuz.
Mas você não voa para Lisboa.
Lizbon'da olacağım.
Devo estar em Londres.
14'ünde Lizbon'a nakliyenin senin için önceliği var.
O seu transporte para Lisboa a 14, é uma prioridade.
Lizbon'da olan bir kaç olaydan bahsediyor, çoğunluğu Almanlardan kaçan yahudiler.
Ele está a falar de uns poucos, aqui mesmo em Lisboa, principalmente Judeus que fugiram aos lemães.
Lizbon'daki Gestapo şefini görmek istiyorsan şu an içeri giriyor.
Se quiseres ver o chefe da Gestapo em Lisboa, está precisamente a passar.
Lizbon çok kasvetli ve bunaltıcı bir şehir.
Lisboa é um lugar muito triste e horrível.
Lizbon'da olacağımızı öğrenince, izin alıp Washington'a uçtum.
Ouvi que vinhamos a Lisboa, arranjei uma licença e fui a Washington.
Lizbon'a gelmek takdir edilmesi gereken bir tedbir.
Vir para Lisboa foi de uma prudência altamente louvável.
Lizbon'dan nefret ediyorum.
Está bem. Detesto Lisboa.
Lizbon'dan dolayı değil, Natalie.
Não é por causa de Lisboa, Natalie.
Lizbon'un San Francisco'ya benzediğini söyelyip duruyorsun.
Continuas a dizer que Lisboa é como São Francisco.
Lizbon'un bu hikayesi seni neden bu kadar etkiledi.
Como é que este petisco da história de Lisboa te afecta?
Karanlık çöktükten sonra Lizbon'da güzel bir gezi olacak.
Deve ser uma volta interessante por Lisboa à noite.
Lizbon'daki banka hesapları!
Uma conta bancária em Lisboa, meus caros.
Lizbon'da ne yapıyordun, Barley?
Como passa o tempo em Lisboa, Barley?
- Ve İngiliz İstihbaratı, mektubu size ilk defa Lizbon'da gösterdi.
E o Serviço Secreto inglês mostrou-lhe a carta - pela primeira vez em Lisboa?
O artık özgür. Lizbon'daki evinde.
Está a salvo, em Lisboa.
- Lizbon üzerinden geçen hafta gelmiş.
- Veio de Lisboa na semana passada.
Bana Atina, Lizbon, Madrid ve İskoçya'ya gitmek için birinci sınıf gidiş-dönüş bileti alacaksınız.
A caixa por favor. Compre-me dois bilhetes, primeira classe. Atenas, Lisboa, Madrid e Escócia.
Lizbon'lu üç şirin kız vardı... Oh Lizbon
Estavam três donzelas encantadoras em Lisboa, Lisboa
- Diğer taraftan Portekiz Havayolları Lizbon üzerinden, aynı gün. - Bu uygun.
- Parece bem.
Lizbon'dan kalkan 727 de.
Como também um 727 em Lisboa.
Lizbon gerçekten muhteşem ama seyahatimi kısa keseceğim çünkü çok düşündüm ve bil bakalım ne karar verdim.
Lisboa é lindíssima, mas vou encurtar a viagem porque pensei muito e... Porque não?
Lizbon'da uçağa yetişebileceğini sanıyordum.
- Quem? Dr. Lubbeck.
Hayır, Lizbon ve Roma'ya uğradık.
- Visitamos Lisboa e Roma.
Lizbon mu?
Lisboa...
Neden Lizbon, Barley?
Porquê Lisboa, barley?
- Madrid, Lizbon.
- Madrid, Lisboa
Lizbon'lu üç şirin kız vardı...
Oh, Lisboa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]