Lordum tradutor Português
4,769 parallel translation
6.00'da lordum, eğer tren zamanında varırsa.
- Às 18h00, meu senhor.
- Pekala lordum.
- Com certeza, meu senhor.
Aklımda tutacağım lordum.
- Tê-lo-ei em conta, meu senhor.
Evet lordum.
Sim, meu senhor.
Şöyle bir şey var lordum.
Meu senhor, há o seguinte.
Lordum, hemen gelmelisiniz.
Meu senhor, precisamos de vós de imediato.
Hoşgeldiniz, lordum!
Bem-vindo de volta, meu senhor!
Odanıza mı, lordum?
Para os vossos aposentos, meu senhor?
- Kazandın Elf Lordum!
Ganhaste, meu Lord Elfo!
- Elbette lordum.
Sim, muito bem, Milorde.
Nasıl olduğunuzu görmek istedim lordum ve bundan biraz istersiniz diye düşündüm.
Queria ver como está o Milorde. E pensei que ia gostar disto.
Küçük bir Chateau Chasse-Spleen lordum.
É um pequeno Chateau Chasse-Spleen, Milorde.
- Gerçekten mi lordum?
Sim, Milorde?
Böyle söylediğinizi duyduğuma çok üzüldüm lordum.
Lamento muito ouvir isso, Milorde.
Onunla konuşurum lordum.
Falarei com ele, Milorde.
Aynı şeye çıkıyor lordum.
Soma ao que eu disse, Milorde.
Bayan Crawley kütüphanede lordum.
A Sra. Crawley está na biblioteca, Milorde.
Bay Spratt geldi lordum.
O Sr. Spratt chegou, Milorde.
- Aslında haklı lordum.
Ele pode ter razão, Milorde.
Birazdan göreceksiniz lordum. Bana kalırsa iyi bir şey.
Logo verá, Milorde, mas é uma coisa boa.
- İyi günler lordum.
Bom dia, Milorde.
Leydi Hazretleri kendisi seçti lordum.
Foi Sua Senhoria quem escolheu, Milorde.
Pek eğitimli değil lordum.
Ela não ainda está treinada, Milorde.
Özür dilerim lordum ama Bayan Patmore'un söyleyecekleri varmış.
Desculpe, meu senhor, mas Mrs. Patmore tem algo a dizer.
- Şey diyecektim lordum...
- É mesmo sobre isso, meu senhor.
- Lordum? Bayan Patmore bu aileye hep sadık oldu. Şimdi ailenin de ona sadık olması gerek.
Mrs. Patmore foi leal a esta casa e esta casa deve ser-lhe leal.
- Emin misiniz lordum?
- Tem a certeza, meu senhor?
Size söylemem gereken bir şey var lordum.
É um assunto que tenho de discutir consigo, meu senhor.
- Korkarım ki öyle lordum.
- Temo que sim, meu senhor.
- Lordum bir şey söyleyebilir miyim?
- Posso dar-lhe uma palavra? - O que se passa?
- Öyle mi lordum? - Evet.
- Ia, meu senhor?
Hazır mısınız lordum, leydim?
- Estão preparados?
Lordum, gelişlerinin sürpriz olduğunu sanıyorlar.
O meu senhor, acham que a chegada deles é uma surpresa.
- Cesur olun Lordum.
- Coragem, meu Lorde.
Lordum.
Meu Senhor.
- Sleepy Hollow'dasınız Lordum.
Chegou a Sleepy Hollow, meu Senhor.
- Lordum. İyi uyuduğunuza inanıyorum. - Uyumadım.
Senhor... espero que tenha dormido bem.
- Hayır Lordum.
- Conheces São Cedd? - Não, senhor.
- Lordum.
Senhor.
- Sarayda aniden ortaya çıktılar Lordum.
No palácio, senhor, eles vieram do nada.
Lordum ağrı için bir tonik hazırladım.
Senhor, preparei um tónico. Para a dor.
Yeryüzünde yetişenlerden başka bir şey değil Lordum.
Não é mais do que o que nasce da terra. Beba, senhor.
Biraz daha iyi misiniz Lordum?
Sente-se um pouco melhor, senhor?
- Lordum göreviniz vardı.
Senhor, tinha uma tarefa.
- İyi pişmişler Lordum. Dişinize ve midenize meydan okuyuş.
Estão bem passadas, senhor, um desafio para os seus dentes e estômago.
- Leydi bize katılacak mı Lordum?
A senhora vai juntar-se a nós, senhor?
Rahipleri yollamak doğru şeydi Lordum.
Mandar os padres embora foi a decisão correta.
Dilerseniz çocuğunuza yardım etmeyi deneyebilirim Lordum.
Se desejar, senhor, tentarei ajudar o seu filho.
Emin misiniz lordum?
Tem a certeza, Milorde?
Sevgili lordum, şunların harikalığına da bakın. - Bir parça koklayabilir miyim?
- Posso cheirar um pedaço?
- Lordum.
Senhor!