Lotus tradutor Português
320 parallel translation
Lotus'la ( Su aygırı ) birlikte gitsin.
Vais com a Lotus.
Daha sonra, tüm misafirler gittiğinde.. lotus göletinde olacağım.
Mais tarde, quando os meus convidados tiverem saído... estarei aqui, ao lado do meu lago de lótus.
Lotus bir daha tat.
Lotus prova de novo.
Willow Springs'de, bir yıl önce geçen Şubat'ta, bir Lotus ile tarlanın tamamını sürdünüz.
Em Willow Springs, fez um ano em Fevereiro, espalhou um Lotus por toda a zona envolvente.
Lotus Adası'nın kutsal dağı.
A montanha sagrada da Ilha de Lotus.
Kutsal dağın arayışında olupda Lotus Adası'na ilk gelen siz değilsiniz.
Não sois os primeiros a vir à ilha de Lotus à procura da montanha sagrada.
Hazır pratik bir şekilde... lotus pozisyonu almışken.
Ou praticado... a posição do lótus.
Tanya'yla tanışın, Nilüfer Yutan.
Permita-me que lhe apresente Tanya, a Devoradora de Lotus.
Seni uyarıyorum, Tanya, Paskalya Nilüfer'i, kadın haklarına karşıyım.
Aviso-a ja, Tanya Devedora de Lotus, sou contra a libertaçäo da mulher.
Lotus'u tekrar bir araya mı getirdin?
Vejo que voltaste a reparar o Lotus?
Siyah nilüfer.
Lotus negro.
Dur bir dakika. Bu bir Lotus Esprit.
É um "Lotus Esprit".
Hiç Lotus kullandın mı?
Já guiou um "Lotus"?
Lotus'u olan?
O "Lotus"?
Kırmızı Lotus.
Uma Lotus vermelha.
Tayland yemegini acayip ozlemisim.
Loja de Peles na rua Lotus. A todas as unidades. Leva-se a cabo um roubo de peles na rua Lotus.
Mao kızkardeş, lotus çorbasını getirir misin?
Irmã Mao, por favor, vá buscar a sopa de lótus.
Lotus çorbası içersen hemen erkek evladın olur.
Tome sopa de lótus, e terá um filho rápido.
Beyaz Nilüferler.
A Lotus Branca,
Siyah bir Nissan sürüyordu. Kaportada alev deseni var ya da yok. 60 bin dolarlık, altın kaplama kapılı özel yapım bir araba.
Conduzia um 280Z preto ou um Lotus com portas asas de gaivota e pode ou não ter uma águia flamejante na capota.
Benim nilüfer çiçeğim.
Minha mulher lotus.
Beyaz Lotus. Yam-yam.
Lótus branco.
"Word" ve "Lotus" bildiğini duyduğum zaman, dizlerimin üstüne çöküp İsa'ya dua ettim.
Quando vi que sabia Word e Lotus, ajoelhei-me e agradeci a Deus.
Size özellikle nilüfer kökünü tavsiye ederim.
Uh, eu particularmente sugiro a raíz de lotus.
Hesap tablosu hazırlarım.Lotus ve Windows biliyorum.
Domino qualquer programa de computadores.
Ben lotus yaprağında pişmiş pirinç getirdim.
Trouxe arroz cozido em folhas de lótus.
Bir yerlerde lotus pozisyonundadır.
Em algum lugar, John.
Siz hiç bir restoranın tuvaletinde yaptınız mı? - Lotus'ta.
Já o fizeram nos lavabos de um restaurante?
Odanızdan gülme sesleri geliyordu.
Conhece um lugar chamado Laughing Lotus?
3213 yolu.
- Rua 213. O Laughing Lotus.
Ben ayrılıyorum... o içeride mi?
Não me demoro. - O Laughing Lotus é aqui?
Benim adım Lotus. Tanrım, seninle konuştuğuma inanamıyorum.
Chamo-me Lotus e não posso acreditar que estou a falar consigo!
Beyaz Lotus...
"O" Lótus Branco ", com...
Verdiğin sözler de tek hayâlı yüzünü güzel bir kadının "lotusuna" gömmek olan ağzı süt kokan Hintli bir çocuğa verilen sözler de mi boş?
assim como uma promessa... feita a um puto da India que o seu único sonho... era enterrar a sua cara na flor de lotus de uma mulher bonita.
Kardeşinin bu kadar güzel bir lotus çiçeği olduğunu söylememiştin.
Nunca me disseste que a tua irmã era uma tão bela flor de lótus a desabrochar.
Affedersiniz, nilüfer çiçeği ekiyordum da.
Desculpem, estava a desenterrar uma raiz de lotus no campo.
Mukaddes emanetin Lotus Tahtı'na oturduğunu gördüm.
Eu vi as reliquias sentadas no trono de Lotus.
Konoha'da Nilüfer iki kez açar.
O Lotus em Konha floresce duas vezes.
Ferrari'si Lotus'u var ama Lincoln'ün yanında hepsi halt etmiş.
O que eu quero dizer, é que estes são bons carros. Tu podes ter um Ferrari ou um Lótus mas não é um Lincoln. É só o que eu estava a tentar dizer.
"Yabani ördekler ve lotus kökleri var burada."
O patos selvagens e as raízes de lótus estão aqui. O Outono é generoso com o arroz.
Rica ederim! - "Lotus Cinayeti." "Genç Kızın Ölümü".
"O Crime do Lótus", "Morte de Uma Debutante"...
Birçok kişi, Lotus taşının önemsiz olduğunu düşünür. Ama benim bulduğum taktiğin, çok önemli parçalarından biridir.
A maioria das pessoas pensa que a peça de lótus é insignificante, mas é essencial para a estranha estratégia que uso.
Umarım, Yedek Lotus taş stokları vardır... Ve onu satın alabilirim.
Espero que tenham uma peça de lótus à venda e, assim, posso continuar com a minha vida!
Lotus.
Lotus.
Bu bir Lotus.
Isto é um Lotus.
Ra'nın Mavi Nilüfer Çiçeği. ( ÇN : Eski Mısırlılar'ın kutsal saydığı bir çiçek )
O Botão Azul de Lotús de Ra.
- Ya vestiyerde?
- No Lotus.
- Lotus.
- A minha última festa de anos.
Bira ister misin.
Encontramo-nos no Laughing Lotus na rua 213 ". Cerveja.
Lotus taşımı kaybettim.
Perdi a minha peça de lótus.
Lotus taşı mı?
Peça de lótus?