English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ L ] / Lua

Lua tradutor Português

9,882 parallel translation
Seninle batan güneşle, doğan ay gökyüzünde birleşince buluşacağız.
Nós nos encontraremos quando o sol poente e a lua cheia aparecerem juntos no céu.
Ansel Adams'ın Sonbaharda Ay'ı nereden çektiğini göstermeye çalışıyordum.
Queria mostrar-te onde Ansel fotografou "Lua de Outono".
Olduğun yerden ay'ı görebiliyormusun?
Consegues ver a lua de onde tu estás?
Fakat tek başımayken, dolunaya bakıp kendime yeni ailemin orada bir yerde, aynı ay'a baktığını söylerdim.
Mas quando estava sozinha, eu olhava para a lua cheia e dizia a mim própria que a minha nova familia estava algures ali fora, a olhar para a mesma lua.
Ay benim Meclisim için çok özeldir... tüm cadılar için.
A lua é especial para o meu Clã... Para todas as bruxas.
Senin Meclisin orada bir yerde... şuan, aynı ay'ın altında, seni arıyor.
O teu Clã está ali fora... neste momento, sob a mesma lua, à tua procura.
Aşkımız güneş, ay ve yıldızlar gibiydi.
O nosso amor era como o Sol e a Lua e as estrelas.
Ay'a gitmeyi seçtik. Ay'a gitmeyi seçtik.
Nós escolhemos ir à Lua.
Ay'a gitmeyi seçtik bu ve diğer kararlarımız bunlar kolay olduğu için değil aksine zor olduğu içindir.
Nós escolhemos ir à Lua durante esta década, não porque é fácil, mas porque é difícil.
- İlk defa Apollo 11 görevinde Ay'da keşfedildi.
- Descoberto na Lua. - Apollo 11.
Beni arkada tokatladı ve altımdan toz bulutu yolladı.
Ela chocou-se contra a Lua, enviando uma nuvem de poeira e detritos, no espaço.
- Bug bir kum analizi yapıyor ve sihirli ay kiri buluyor sonra bir harita buluyoruz ve bizi direkt buraya getiriyor sizce de garip değil mi?
Espera. Estranhamente, Bug analisa a poeira, e encontra uma lua mágica e um mapa traz-nos até aqui.
Bu saçmalık diyor ki ay parçalandı.
Diz-se que a Lua foi atingida.
Hecate deniz tanrıçası değil, Ay tanrıçasıydı. Büyü taşıyan.
Hecate não nenhuma Deusa do Mar, é uma Deusa da Lua e portadora de magia.
Bu akşam dolunay çıkacak.
É Lua cheia hoje à noite.
Balayı gezimizde en büyük kaplanları avladıktan sonra derilerini yüzüp halı yapacağım.
E no nosso safari de lua-de-mel, Vou caçar os maiores gatos e esfolá-los para fazer tapetes.
Ben her dolunayda dönüşüyorum.
Eu estou de volta à transformação a cada lua-cheia.
Dolunay artık sizi kontrol edemeyecek.
A lua-cheia não vos vai controlar mais.
Ama astronotlar artık aya bile gitmiyor.
Mas os astronautas já não vão à lua.
Ay kaybolma evresinde.
Essa é a lua em quarto minguante.
dolunayın olduğu bu gece de kurtlar arenaya adım adım... kanlı bir dövüş için geliyorlar. polisin bile gözardı ettiği şekilde ilerliyor. suç olarak görüldü.
"Então, quando a lua aparecer no céu e os lobos pisarem na arena..." "... estará na hora dessa sangrenta batalha começar. " Feitas secretamente, assim como o mercado de apostas e bem embaixo do nariz da polícia.
Ay.
A lua.
- Ay'ı.
A lua.
Söylentileri alevlendirmek istemediysen o hâlde dolunayın altında çıplak dans edip kukla yakarak bunu herkesçe bilinen bir gerçek hâline getirmemen gerekirdi!
Se não querias piorar os rumores, então não devias ter contado a toda a gente que estavas sob a lua cheia, a dançar nua e a queimar efígies.
- Balayınızı kutladığınız için mutluyuz.
É uma alegria ter-vos a celebrar a vossa lua-de-mel.
Bu gece ay tepede.
Hoje, dá para ver a Lua.
Ay ve güneş, rahibin dansı, şeklini değiştirecek!
Pelo sol e a lua trocando lugar, dois como um, druidas, bailar!
Bütün güçlerin kendisinden aktığı ayın ışığı yardımıyla, halkımıza ileriyi göstereceğiz kan ve kılıçla!
Pela luz da lua, de onde todo o poder flui, mostraremos o caminho ao nosso povo com sangue e ferro!
Günü gölgelik, gecesi açık olsun, istediğimi yapmak için dolunayı beklesin!
Sombra de dia, luz de noite, para cumprir a minha vontade à luz da lua cheia!
Ayın gelgitinin karşısında duranlara, bu olur!
Isto é o que acontece a quem se opõe à maré da lua!
Brude, ruhunun rehberi olması için ayı seçti.
O Brude escolheu a lua como guia espiritual.
Uyu şimdi, Anne Ay.
Dorme agora, Mãe Lua.
Ama dolunay olduğu zaman, kurban kendi iradesini kaybeder.
Mas na lua cheia, a vítima perde a própria vontade.
Günü gölgelik, gecesi açık olsun, istediğimi yapmak dolunayı beklesin!
Sombra de dia, luz de noite, para cumprir a minha vontade à luz da lua cheia!
Ayın çıkmasını bekliyorlar!
Eles estão à espera da lua!
Ay ve güneş, ikisi de tek.
Lua e sol, dois como um.
- Balayı sabahı falan.
Manhã de Lua de mel e tudo isso. Ah.
Balayından döndüğünüzde şehirde olmayabilirim.
Eu poderia não estar na cidade quando você voltar de lua de mel.
Kısa balayından sonra.
Depois de uma curta lua de mel.
Balayınız bitince eskiden nasıl çağrıldığınızı unutacaksınız.
Até o final de sua lua de mel você vai ter esquecido vocês foram chamados de qualquer outra coisa.
Gökteki ay da sensin.
És a lua. Sheila.
Gökteki ay kadar büyük bir yürek.
Um coração tão grande quanto a lua.
Teknik olarak elma dolunayda portakal adama dönüşüyor.
Tecnicamente, as maçãs tornam-se "lobiranjas" na lua cheia.
Evet. Ay, ağaçlar ve Elizabeth McNulty var. Benimle aynı yaştayken ölmüş.
Sim, temos a lua e as árvores e Elizabeth McNulty, que aparentemente morreu quando tinha a mesma idade que tenho.
Adam, amcanı son dolunayda Çetinyuva'da gördüğünü söylüyor.
O homem diz que viu o vosso tio em Hardhome na última lua cheia.
Yani şimdi balayı yapıyorlar. Biraz gürültü çıkaracağız.
Esta é a sua lua-de-mel, então vamos fazer um bocado de barulho.
O uçan floresanın pilotluğu için kimi öneriyorsun?
Quem sugeres? Para pilotar este disco voador até a Lua?
Uzaylı gemisi alıyorsun altına, uzaya tek yön bilet alıyorsun sonsuz boşlukta kayboluyorsun ama yine ölmüyorsun.
Sequestras uma nave alienígena, voas directamente para a Lua, perdeste em algum lugar no infinito da galáxia... E mesmo assim não morres.
Ay'a gitmeme izin vermiştin.
Já me deixaste ir à Lua.
İçindeki ışığın uyanışıdır.
É o despertar da tua lua interior.
Balayında gideceğimiz yer.
Oh, é o nosso destino de lua de mel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]