Macready tradutor Português
48 parallel translation
- MacReady!
Quinze latas.
- Sızlanmayı kes, MacReady.
Pára de resmungar.
Haydi ama, MacReady.
Vá lá.
- MacReady, Bennings'i 10 yıldır tanırım.
- Conhecia-o há dez anos.
İyi vuruştu, MacReady.
Bom murro.
- Peki ya senin kulüben, MacReady?
Que tal a tua cabana? Não o quero no meu abrigo.
R.J. MacReady, helikopter pilotu.
R.J. MacReady, piloto de helicóptero, US Posto Número 31.
Fakat, MacReady. Düşünüyordum da...
Mas estive a pensar.
MacReady nerede?
Onde está o MacReady?
MacReady'nin gaz sobasına sıkışmıştı.
Estava escondido na sua fornalha.
Rüzgar onu savurmuş olmalı ama sanırım onu bulduğumu MacReady farketmedi.
O vento deve-o ter deslocado, acho que não me viu a descobrir isto.
Dönerken arkamda kaldığına emin olunca..... onu atlattım.
Quando voltávamos fiz por vir à sua frente na corda de segurança. E cortei-lha. - O MacReady?
- MacReady? - O da onlardan biri.
- É um deles.
- O şey MacReady'i de ele geçirdiyse.
- Olha, Childs, vá lá!
Sen ölü bir adamsın, MacReady!
És um homem morto!
Sakin ol, MacReady. Sakin ol, ahbap. Haydi ama!
Calma!
- Yanıyoruz, MacReady! - Geri çekilin! Henüz değil!
- Estamos a arder!
- Aklından ne geçiyor, MacReady?
- Que tens em mente? - Um pequeno teste.
MacReady, yak şunu!
MacReady, queima-o!
MacReady!
- Entra aqui! - Depressa, vá!
İşi bitmiş, MacReady.
Desapareceu.
Anlıyorum. Elimde sadece Hemşire Macready'nin cerrahi yaralar losyonu var.
Percebo.Tenho um pouco do tónico da enfermeira MacCready.
Macready, Horn ve Langtree. Başkaları da vardı.
Chamavam-se Macready, Horn e Langtree, entre outros.
Bilhassa mahkemedeki ve Macready ile Kirk Douglas arasındaki sahneler.
... sobretudo o julgamento, e as cenas do Macready e do Kirk Douglas.
Düşündüm ki Bay MacReady'i yanımızda...
Podíamos levar o Sr. MacReady...
MacReady ile konuştum.
Falei com o MacReady.
- Bayan Macready?
- Sra. Macready?
Önemli değil.
Não há problema, Sra. Macready.
Macready!
- O que é que se passa? - A Macready!
Size Başkan Jack MacReady'yi takdim ediyorum!
Gostaria de apresentar o Presidente da câmara Jack MacReady.
Şimdi benim, Jack MacReady'nin işine son vermek mi istiyorlar?
Eles querem acabar com o Jack MacReady.
Bu tarafa, MacReady.
Aqui, MacReady.
Mindy Macready.
Mindy Macready.
Violet MacReady, lütfen hemen acil servise rapor verin.
Violet MacReady, por favor, apresente-se nas urgências, imediatamente.
O kötü kız ise Violet Macready.
A outra é a Violet Macready.
Diyor ki, güneş gözlükleri John A. Macready diye birinin olabilirmiş.
Diz que os óculos podem ter pertencido a John A. Macready.
Mindy Macready. - Görüşürüz.
A Mindy Macready.
Sen Mindy Macready'sin ve liseye yeni başlıyorsun.
Tu és a Mindy Macready e ainda estás no início da secundária.
Mindy Macready?
Mindy Macready?
Mindy Macready yalnızca örtü.
A Mindy Macready é apenas um disfarce.
Bu Colt MacReady.
Este é o Colt MacReady.
MacReady tepelere doğru kaçmış.
MacReady fugiu em direção às colinas lá para atrás.
Demek ki flaş bellek MacReady'de.
Se alguém tem a Pen Drive... é o gringo, MacReady.
Angling Caddesi'nde oturan MacReady'ler yine aradılar.
Bem, recebi um telefonema do Rancho MacReady em Angling novamente.
Sizi satın almak için ne yaptılar Şerif Macready?
Quanto recebeu para ficar nos bolsos deles Xerife MacReady?
Lanet olsun, MacReady.
" Ainda há actividade celular nestes restos queimados.
Eninde sonunda uyuman gerekecek, MacReady.
Vais acabar por adormecer.
İlerideki açıklığa doğru gidiyor MacReady!
É melhor despacharem-se. Depressa!