English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Magnitude

Magnitude tradutor Português

294 parallel translation
"Gizli bar" kelimesi dilimize girmeye başladı. Ve yasanın dışında işlemeyi bilen yeraltı örgütleri yeni bir gelir kaynağına gözünü dikti ki bu kazancın boyutunu kimse kavrayamazdı.
Surgem os bares clandestinos e as forças do submundo, que sabem operar fora da lei, aproveitam uma nova fonte de receitas, de uma magnitude inimaginável.
- Doğrusu bu çok büyük bir sorumluluk.
- Exactament. - Certainly. É uma responsabilidade de grande magnitude!
Gördüğüm felaketin önemini anlamıştım.
Foi aí que eu entendi a dimensão... a magnitude da catástrofe que estava testemunhando.
Dünya tarihinde hiç bu kadar büyük bir görev gerçekleştirilmemişti.
Nunca na história do mundo foi feita uma obra de tal magnitude.
Dr. Morbius, bu boyutta bir bilimsel bulusun Birleşik Gezegen kontrolüne girmesi gerekir.
Dr. Morbius, um achado científico desta magnitude tem de ser supervisionado pelos Planetas Unidos.
Sık görülmeyen büyüklükte bir deprem!
- Um sismo de uma magnitude estranha.
Peki, aşkımın büyüklüğünü kim ölçecek?
A morte. Quem medirá a magnitude do meu amor?
Bu boyutta güç gösterdi mi?
Ele mostrou habilidades desta magnitude?
İleride 7 parlaklığında kuyruklu yıldız var.
Um cometa, de magnitude 7, à frente.
Demir-silika yapılı, gezegen boyutunda, çapı ise 1-E.
Corpo de ferro e silício, do tamanho de um planeta, magnitude 1-E.
Dördüncü büyük güneş.
Era um sol de quarta magnitude.
Yine de, yaptığımız her manevrayı yapıyor. Artan büyüklükte bir enerji algılıyorum.
No entanto, está a copiar cada manobra nossa e detecto uma magnitude de energia cada vez maior.
Çünkü onun kadar büyük bir yıldız seçici olabilir ama başlığı görünce kabul etti.
Uma estrela da sua magnitude pode escolher o que quer, mas ele leu o título e ficou passado.
"Neredeyse" diyerek neyi kastediyorsunuz?
Qual é a magnitude disso "quase"?
Tutsakların sayısı yenilginin büyüklüğüyle arttı.
O número de prisioneiros mostrava a magnitude da derrota.
Gücü, son gözlemlenenden yüzde bir daha büyük.
Magnitude aumentou 1 % desde a última observação.
- Ekranda büyütün.
- Magnitude no máximo.
Parmağınızı hafifçe deldiğinizde, çok küçük boyutta bir olay meydana gelir.
O acto casual de picar um dedo, é um evento de alguma magnitude na escala do muito pequeno.
O, değişimlerini gözlemlemek için yıldızların poziyonunu ve büyüklüklerini ilk kataloglayan kişiydi...
Foi ele o primeiro a elaborar um catálogo, indicando a posição e magnitude das estrelas, de modo a poder detectar essas mudanças.
Kruvazörlerimiz bu devin saldırısına karşı koyamaz.
As nossas naves não repelem disparos com aquela magnitude.
Skandalın boyutunun farkında mısın?
Está a imaginar a magnitude do escândalo?
Kaptan, onun araştırmasının bu boyutta bir deney için... gerekli verileri desteklemediğine inanıyorum.
Capitão, acredito que a sua pesquisa tem falta de especificações para suportar uma experiência desta magnitude.
Benim küçük hikâyemin ortaya çıkardığı gücü, ihtişamı saf kudreti takdir etmeye başlamıştım.
Comecei a apreciar a magnitude do poder e da força que a minha história tinha libertado.
Bu işin boyutları... beni aşar.
A magnitude disto tudo transcende-me...
Bu kapsamda bir şey yapmak için mafyanın ne cesareti ne de gücü var.
E nunca teria tomates ou poder para uma coisa desta magnitude.
Manyetik alanımızdaki gücün yön ve büyüklüğünü belirten bir vektör niceliği...
Uma quantidade vectorial que especifica a direcção e a magnitude da força no nosso campo magnético
Büyüklük 12, sınıf B.
Magnitude 12, classe B.
Böyle büyük bir trajedide kabahat birinde olmalı.
Uma tragédia desta magnitude tem de ser culpa de alguém.
Şimdi şeklin kenarlarını belirliyorum ve... renk ayarını yaptırıyorum.
Vamos... ajustar a resolução e... a magnitude de cada um dos canais de cor.
Şimdi haberleri almaya başlıyoruz... -... 7.4 şiddetindeki bir depremle...
Estamos começando a receber relatos agora... do terremoto de magnitude 7.4...
Bu büyük bir başarı olabilir. - Çok tehlikeli.
Isto pode ser um avanço de magnitude sem precedentes.
Daha düşük kadirde bir yıldız seçmek akıllıca olurdu.
Seria melhor escolher uma estrela de menor magnitude.
Zamanı çekirdek parçalanmasından öncesine alabilir güç transferini engellemenin bir yolunu bulabilirdik.
Teremos que rodear o núcleo com um campo de isolamento. Não se pode gerar um campo dessa magnitude a partir do Explorador.
Yetkililer bunun normal olduğunu, geçen haftaki depremin şiddetinin şu an 6.8 olarak düşünüldüğünü...
Os oficiais dizem que isto é normal... Seguido de um terramoto da semana passada com uma magnitude... Agora pensamos ser no máximo de 6.8 graus.
37. kadrandaki üssümüzün yok edildiğini söylediğin zaman bu boyutta saldırıyı sadece büyük bir gücün yapabileceğini anlamıştım.
Quando você me falou da destruição da nossa base no Quadrante 37... eu sabia que só um grande poder podia tentar um assalto dessa magnitude.
Ne kadar âlicenapsın.
Que magnitude a sua.
Bu şeyin büyüklüğü hakkında hiçbir fikrin yok.
Não fazes ideia da magnitude disto.
Şimdi bütün yapacağımız bekleyerek yemi birisinin yutmasını beklemek olacak.
O campo de trajector é maior que qualquer coisa nós criamos dez ordens de magnitude. Para obter um campo desse tamanho, você precisaria de um amplificador tão grande quanto um planeta.
O büyüklükte şok darbesi, geminin her yerine atom altı parçacıkları duşu yaptıracaktır.
Uma onda de choque dessa magnitude pode criar uma chuva de partículas subatômicas por toda a nave.
Bu çalışmanın büyüklüğü ve kapsamını anlatamamışım.
Não lhe expliquei a magnitude e âmbito deste tipo de estudo.
Rusya'daki nükleer silah olayıyla ilgili bilgiler hala yetersiz. Fakat felaketin boyutları hakkında elimizde bilgiler var.
Informações sobre o incidente com a arma nuclear na Rússia ainda são escassas, mas já sabemos o seguinte sobre a magnitude do desastre.
Çünkü ben ve diğer insanlar için çok belli olan şey... senin çektiğin acının o saf boyutu.
Porque é muito óbvio para mim e para outras pessoas, a magnitude, a clara magnitude do seu sofrimento.
Bu büyüklükte sinyal için çok düşük.
A magnitude do sinal está muito baixa.
Özürdilerim, konsolos, krizin büyüklüğünü anladığınızdan pek emin değilim.
Com licença, Cônsul, acho que não entendeu a magnitude dessa crise.
İçinde bulunduğu bu durumun ciddiyetini anlayamayacak kadar genç ve kendini beğenmiş birisi.
Ele é demasiado novo e autoconfiante, para se aperceber da magnitude da situação em que está.
2.9 teracochran büyüklüğünde bir alan ve genişliyor.
Magnitude de campo 2.9 teracochranes e aumentando.
Ama söylemek zorundayım... ... bu boyutta yanıklarda... ... kurtulma oranı çok düşüktür.
Mas preciso avisar... que com queimaduras dessa magnitude... a taxa de sobrevivência é muito baixa.
Sekiz şiddetinde koku.
Odor em magnitude 8.
12 şiddetinde.
Magnitude 12.
31 şiddetinde!
Magnitude 31!
Z aman içinde kalınlaşmaya başladı.
A sua magnitude crescera entretanto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]