Mankafa tradutor Português
671 parallel translation
Mankafa.
Banha.
" Koca mankafa.
" Monte de banha.
Çekil yoldan, mankafa.
Saia da frente, mentecapto.
Konuşmak dışında hiçbir şey mankafa!
O que fez todo esse tempo? Nada, sua besta, só falando.
seni mankafa, o nerede?
Onde está a minha mulher?
İnatçı bir mankafa.
É teimoso que nem uma mula.
Mankafa! Ver şu dizginleri, aptal!
Dá-me essas rédeas!
Seni mankafa! Yettin ama!
Já chega, cara de parvo.
Bana bozulmuş, bitmiş, mahvolmuş demişlerdi. Ve sen bütün o uzmanların birer mankafa olduğunu gösteriyorsun.
Disseram-me que estava acabado, que não tinha hipóteses, e você faz parvos deles todos.
Hayır, mankafa!
Não! Estúpido! Não o mates!
Şu mankafa! Ne istiyormuş?
Este intrometido.
Mankafa! Budala!
Seu asno de cabeça dura!
Sen... seni beceriksiz mankafa!
Cuidado! Cuidado! Seu idiota imperfeito!
- Ski, mankafa, onu kazan ocağına döktü.
- Ski, o palerma, atirou-o à fornalha.
Mankafa! Aptal!
Cabeça de vento!
Lucille işte, mankafa.
Claro que é a Lucille, estúpido.
Onu görüyorum mankafa. Elinde ne var?
Eu sei, mas no conjunto, minha besta?
Bana bakma mankafa!
Estás a olhar para mim, estúpido?
O bir mankafa.
É trapalhão!
Arkana bir bak istersen, mankafa.
Olha atrás de ti.
Bugün Mareşal Petain'in de bir mankafa olduğunu sözlerime ekliyorum. Donanmayı kara ordusundan üstün tuttuğu için!
O Marechal Pétain é outro, deixa os marinheiros pisarem os soldados.
Seni mankafa!
Seu parvalhão!
- Mankafa!
- Cretino!
O cahil bir mankafa.
Ele é um ignorante, esse jarreta!
- Gerizakalı herif! - Yoldan çekil, mankafa!
Sai da frente cabeça de martelo!
- Sence öyledir, pasaklı küçük mankafa.
- Você acha, baixinha insignificante. - Insignificante!
Mankafa!
Cabeça de merda.
Doğru kararı verdiklerini bilirsiniz ve olduğu gibi ileri sürersiniz. Genç ve mankafa olmanız ve de herhangi bir yere gidiyor olduğunuz gerçeği haricinde.
Sabíamos que eles tomavam as decisões certas e levávamos o tanque, para todo o lado, fora o fato de termos 19 anos, sermos jovens e irresponsáveis.
Söyleyebileceğin yalnızca bu mu? Seni mankafa!
É só isso que conseguis dizer, palerma?
O mankafa değil.
Ele não é palerma.
Mankafa olan bizleriz.
Nós é que somos os palermas.
Bana inanmıyorsun, değil mi? Bu şey yurtdışından geliyor mankafa.
Esta máquina vem do estrangeiro, estúpido.
Ben Mankafa.
Daqui fala'Cabeça Dura'. Chapéu!
Sen beni mankafa mı sandın?
- Acha que sou papalvo?
Hadi mankafa.
Anda, cabeça de "taco"!
Bunu hecelemek ister misin, mankafa?
Queres tentar soletrar isso, seu burro?
Mankafa değilim!
Não sou nenhum tolo.
Tabii ki uçuracaktim mankafa, ben askerim.
Claro que fiz, idiota, sou um soldado.
Noktalı virgül olacak, mankafa!
Um ponto e virgula, seu estúpido!
Mankafa olduğunu düşünüp seni bırakırlardı.
Tomavam-te por cavalo e deixavam-te sair.
Unuttun mu, mankafa?
Estás lembrado?
Hey, sen, mankafa!
Grande palerma!
Neye bakıyorsun mankafa?
Para onde estás a olhar, fedelho?
- Neye bakıyorsun mankafa?
- Para onde estás a olhar, fedelho?
Sana ne mankafa?
Que tens a haver com isso, fedelho?
Üstün zekalı olmak gerekmiyor bunu anlamak için mankafa.
Não é preciso ser-se um génio para se perceber isso.
- Biliyorum mankafa.
- Eu sei disso, seu estúpido.
Hayvanlarımı ürkütüyorsun, seni mankafa.
Vai assustar meus animais, seu palhaço.
Hadi kararını ver mankafa.
Joga, idiota.
Git de yiyecek bir şeyler al mankafa.
Vai buscar as provisões, seu troglodita.
Başına geleceklerden habersiz bir mankafa daha mı buldun yoksa?
Encontrou mais um desgraçado.