Mançurya tradutor Português
110 parallel translation
" Bugün Conway'le S.S. Mançurya gemisiyle Londra'ya dönüyoruz.
" Parto hoje para Londres com Conway a bordo do S.S. Manchuria.
YANINDA GAlNSFORD'LA S.S. MANÇURYA GEMİSİYLE EVE DÖNÜYOR
REGRESSA COM GAINSFORD A BORDO DO S.S. MANCHURIA
" S.S. Mançurya gemisinden.
" A bordo do S.S. Manchuria.
Genç adam, Mançurya'nın bu kasvetli bölgesini görmek için 8,000 mil uçtun.
Caro jovem, voou 8.000 milhas até este local árido na Manchúria...
Devriye, bir Rus hava birliği tarafından alındı Ve helikopterle uçurularak Mançurya sınırında Tonghua adı verilen bir bölgeye getirildi.
A patrulha foi dominada por uma unidade aérea russa e transportada de helicóptero através da fronteira da Manchúria para um lugar chamado Tonghua.
Mançurya'daymış.
Dizem que está na Manchúria.
Kore uzun süredir Japon egemenliği altındaydı. Çarlık Rusya'sına karşı 1905'te elde ettiği zaferle, Mançurya'da asker bulundurma hakkına sahip olmuştu.
A Coreia há muito era do Japão, e desde a sua vitória sobre a Rússia dos Czares em 1905, o Japão também estava autorizado a ter tropas na Manchúria.
Mançurya'nın büyük bölümü çoraktı. Ancak Japonların ihtiyaç duyduğu kömür yatakları ve demir cevherine sahipti.
A Manchúria era basicamente uma região inóspita, mas continha materiais brutos que faltavam ao Japão, como carvão e minério de ferro.
Mançurya'nın tümünün işgali konusunda kararsızlık yaşayan Japon siyasetçilerden önce davranan kimi radikal subaylar, harekete geçerek Mançurya'nın işgaline başladı [2].
Impacientes que os políticos em Tóquio não vissem a necessidade premente de controlar a Manchúria, em 1931, um grupo de extremistas infiltrou-se nas guarnições japonesas na área e "persuadiu-os" a controlar o frágil exército da Manchúria.
Mançurya'nın kolayca düşmesi ve dünyanın buna sessiz kalması üzerine Japonya dikkatini, bir başka bölgeye Mançurya'nın komşusu Çin'e celbetti.
Como tinham ocupado a Manchúria facilmente e sem interferência do resto do mundo, os generais japoneses na área viraram-se para o vizinho da Manchúria, a China.
Japon ordusunun elinde, hâlen, Mançurya da dâhil, Çin'in kimi bölgeleri bulunuyordu.
Um enorme exército japonês ainda ocupava partes da China, incluindo a Manchúria.
Teslimiyet şartlarını düzeltebilirler Rusları Mançurya'ya saldırmaları için cesaretlendirebilirler atom bombasını kullanabilirler, Japonya'yı işgâl edebilirlerdi.
podiam modificar os termos da rendição, podiam encorajar os russos a invadir a Manchúria, podiam usar a bomba atómica ou invadir o continente japonês.
Sekiz saat sonra, tam olarak Almanya'nın yenilgisinden üç ay sonra Stalin'in söz verdiği gibi Rusya, Mançurya'daki Japon ordusuna saldırdı.
Oito horas depois, três meses após a derrota da Alemanha, e tal como Estaline tinha prometido, a Rússia atacava o exército japonês na Manchúria.
Cezayir'deki Fransızlar Mançurya'daki Japonlar gibi.
Os franceses na Argélia. Os japoneses na Manchúria.
Evet Mançurya'da bir çok yer aldı.
Ele apoderou-se de muitas terras nossas na Manchúria.
Yasak Şehirde saklanan leş kokulu yabancı... Mançurya farelerinden kurtulacağız.
Agora vamos remover o fedor estrangeiro das ratazanas manchus que ainda se escondem na Cidade Proibida.
Onunla her zaman Mançurya hakkında konuştular.
Eles fartam-se de falar com ele a respeito da Manchúria.
Çin Milli Halk Partisi güçleri tarafından Mançurya atalarına ait İmparatorluk mezarlığına saldırı düzenlendi ve yağmalandı.
Os túmulos imperiais dos nossos antepassados manchus foram atacados e roubados por tropas do Kuomintang.
Çocukken ne derdiniz. Mançurya.
- Como lhe chamava em criança?
Reddettiğini söylüyorsun ama bir ay sonra... 10 kasım 1931'de Mançurya ya gidiyorsun..
Diz que se recusou, mas um mês depois, a 10 de Novembro, chegou à Manchúria, ou devo chamar-lhe Manchukuo?
Ve Mançurya'ya zorla götürüldün? Evet
- E levado à força para a Manchúria?
Tientsin'de kaldı... Kendi hür iradesiyle Mançurya'ya gitti.
" Ele deixou Tientsin e foi para a Manchúria
Bay Johnston, ben Mançurya'ya gitmeden önce ayrıldı.
O Sr. Johnston partiu antes de eu ser levado para a Manchúria.
Japonların Mançurya istilası, Bazı uluslar birlikteliklerince ve dünyadaki tüm uygar uluslarca ayıplanabilir...
A invasão japonesa da Manchúria será condenada pela Liga das Nações e por todos os países civilizados do mundo.
Ve Çin güçleri, Mançurya'yı Japonlara karşı korumadı.
E não defenderam a Manchúria dos atacantes japoneses!
Ama Mançurya hala Çin'de.
Mas a Manchúria ainda é chinesa.
Mançurya Asya'nın en zengin bölgesidir.
A Manchúria é a fronteira mais rica da Ásia.
Mançurya'ya kendi isteğinizle gittiniz, Çünkü tekrar İmparator olmak istiyordunuz.
O senhor foi de livre vontade para a Manchúria porque queria voltar a ser Imperador!
Mançurya 1934
Manchúria, 1934
"Ah, ve bay Amakasu..." Mançurya sinema filmi stüdyolarının yeni şefi.
E o Sr. Amakasu é o novo director dos Estúdios Cinematográficos da Manchúria.
Mançurya 1935
Manchúria, 1935
Manchukuo bir sömürge değildir. Manchukuo Mançurya dır.
Manchukuo não é uma colónia, Manchukuo é a Manchúria.
Mançurya ile birlikte... Japonlar kuzey Çin'in tamamını ele geçirmiş oldular.
Com Manchukuo firmemente sob o seu jugo, os japoneses em breve controlavam a maior parte do norte da China.
Mançurya tung boyası!
Óleo da Manchúria?
Japonlar Mançurya'ya girdiğinde, basın Mayfield'ın şirketinin onlara Şangay'ı bombalamak için ekipman sağladığını yazdı.
A imprensa soube que a empresa de Mayfield lhes fornecera artilharia, com que bombardearam Shangai.
Ruslar Mançurya'yı, Sakhalin'i de isteyecektir.
Os Russos vão querer a Manchúria e Sakhalin.
Sen Mançurya'lısın
Você é da Manchúria.
"Mançurya'lı Aday" filmindeki gibi.
Coisas do tipo "Candidato da Manchúria".
Yeni filmimiz Mançurya'da çekiliyor. Oradaki askerlerimize moral verecek ve ulusumuzun tüm insanlarına cesaret verecek!
O nosso novo filme vai ser em Manchuria, para alentar os nossos soldados e vai encorajar a gente da nossa nação!
Dostlarım Mançurya'da savaşıyorlar.
Os meus amigos estão a combater em Manchuria.
Hatırlarsınız, genel müdür bir sonraki filmin Mançurya'da çekileceğini söylemişti...
Bem, como se deve lembrar o realizador disse que a acção do filme passava-se em Manchuria.
Mançurya! Elbette!
Manchuria, claro!
Eğer Mançurya'da görürsem, bunu ona geri vereceğim.
Quero tentar encontra-lo em Manchuria, para a devolver.
Ama Mançurya'da olduğundan eminim!
Mas Tenho a certeza que está em Manchuria!
Kuzey Mançurya'da Eylemciler Toplanıyor
DETENÇÕES MASSIVAS DE ACTIVISTAS NO NORTE DE MANCHURIA
Mançurya nereye gitti? !
O que se passou em Manchuria?
Sibirya'da ise halen devam ediyor, Moğolistan, Mançurya...
Continua na Sibéria, na Mongólia, na Manchúria...
Burada, Mançurya'daki Kharbin'e ulaşmanıza yardımcı olacak olan Şangay'daki Kızıl Fenerler için bazı talimatlar var.
Eis as instruções que vais dar ás Lanternas Vermelhas de Xangai, que vão ajudar-te a chegar a Kharbine, na Manchúria.
Mançurya'daki Kharbin'e ulaşmalıyım.
Tenho de ir para Kharbine, na Manchúria.
Japonlar 1931 de Mancurya'daydı "Makarnacılar" 1935 de Etiyopya'daydı Aşağılık Almanlar ise son üç yıldır Avrupa'nın en güzel turistik bölgelerine saldırıyor.
Os japoneses na Manchúria em 1931, os Italianos na Etiópia em 1935 e os alemães a cirandar pelas atrações turísticas europeias há três anos.
Japonlar Mançurya'yı işgal etti.
- A Manchúria.