Manşon tradutor Português
452 parallel translation
Arkalarında ölü güveler olan perdeler var. "Manson Family" ve "Dick and Perry" i de yanında götüreceksin.
Mosquiteiros com traças mortas. Depois temos a família Manson, há o Dick e o Terry.
"Charles Miller Manson protestonun bir sembolu olarak hepsinin evlerinde katledilmesini emretti."
"Charles Miller Manson ordenou a chacina de todos que estavam na casa como símbolo de protesto."
Charles Manson'ın etkisinde kalan Theodor Reik yüzünden.
É o Theodor Reik com um toque de Charles Manson.
Manson Industries... tüm Zangaro'daki mineral ve madencilik haklarına sahip olacak.
A Manson Industries... terá os direitos exclusivos da exploração mineral... em todo o Zangaro.
Manson efradı buraya takılır ve malları araklarlar.
Os seguidores de Manson vinham nos roubar..
Charles Manson'a benziyor.
Parece o Charles Manson.
Ama gerçekten zekiysen... cinayeti Charlie Manson gibi bir manyak işlemiş süsü verirsin.
Só que sendo mais esperto... fazes parecê-Io um crime de Charlie Manson.
Baktın mı? Adam tam hapishane kaçkını bir seri katil gibi görünüyor.
A seu lado Charles Manson parece um passarinho.
Sanki Charlie Manson gezegeninden gelmişler gibi.
É como... uma visita de um planeta cheio de Charlie Manson.
Bu adam Weaver'da görebileceğin Charlie Manson'dan sonraki en itici kişi.
É o mais perto de Charles Manson já visto em Weaver.
Manson ailesinin özel Noel kutlamasına benziyordu.
Parecia um anúncio ao Especial de Natal da Família Manson.
Programımda Charlie Manson'ı istiyorsam o çıkar.
Se quiser Charles Manson no programa... eu trago, ou Ted Bundy.
Bu bir komünal tarikat türü anlaşma mı?
Isto aqui é alguma seita religiosa, estilo Charles Manson?
Manson ailesi.
A família Manson.
Yeri gelmişken, Manson isminde yaşlı bir adam salınması için ayarlanmış.
Por falar nisso, um velho homem chamado Manson está no horário da libertação.
Sana gelince, Charlie hapiste olduğuna göre Manson ailesinin başı olabilirsin.
E quanto a si, poderá chefiar a família Manson, agora que o Charlie está preso.
Charles Manson'un bir akrep olduğunu biliyormuydun?
Sabias que o Charles Manson era de Escorpião?
May'in büyükannesi olmasaydı bile... Bayan Manson Mingott nişan ziyareti yapılması gerekenlerin... başında geliyordu.
Mesmo que não fosse avó de May, a Sra. Manson Mingott teria sido a primeira a receber... a necessária visita de esponsais.
Bayan Manson Mingott davetiye göndererek herkesi... resmi bir yemeğe çağırdı.
A Sra. Manson Mingott enviou convites a toda a gente... para um jantar de cerimónia.
Ben de ona dedim ki, " Manson Mingott'un evinde...
Disse-lhe : " A honra sempre foi honra...
" şeref daima şeref ve dürüstlük daima dürüstlük olmuştur...
" e a honestidade sempre foi honestidade na casa de Manson Mingott...
Manson'dan beri, toplu katliamda en iyi onlar.
São o melhor do assassínio em massa desde o Manson.
- Ya Manson?
- E o Mason?
Manson sizi geçti.
Esse bateu-vos.
Mesela Charles Manson'u ya da çoktan 100 yaşînî geçmiş ihtiyarlarî.
Podia ter levado outro o Charles Manson... gente velha, já com cem anos!
Gecenin bir yarısında, 500 km'lik yolu yeni Charles Manson olduğunu kanıtlamak için geldiğimi söylemek isterdim.
Eu adoraria dizer que voei 300 milhas a meio da noite para fazer testes que provem que estás prestes a tornar-te no próximo Charles Manson.
Bundy, Manson ya da Jeffrey Dahmer?
Tu sabes, o Bundy? O Manson? Que tal aquele tipo, o Dahmer?
Charles Manson.
Charles Manson.
Sen onun Charles Manson olduğunu söylemeden de,... ilk buluşmamızdan yeteri kadar korkuyorum.
Já estou suficientemente assustada, não é preciso dizeres-me que é o Charles Manson.
Sadece 3 aydır buradayız ve sen "Manson" ailesiyle dost oldun.
Estamos aqui há 2 meses e já é amiga da família Manson.
O insanları öyle bir öldürmüş ki Manson ailesi yanında Partridge ailesi gibi kalır.
Faz a família Manson parecera família Dó-Ré-Mi.
Onu evlat edinmiş çocuklara anlatın.. hani şu Manson ailesine!
Diga isso aos putos quando forem adoptados... por monstros!
Manson, Bundy, OJ, Sam'in oğlu...
O Manson, o Bundy, o O.J.?
Paranoya bir tür farkındalıktır sadece, farkındalıksa aşkın bir biçimidir. Charles Manson
"A paranóia é uma forma de conhecimento, e o conhecimento é uma forma de amor."
İddia makamı sizi Charles Manson gibi göstermeye çalışacak.
A acusação vai tentar fazê-lo parecer o Charles Manson ou coisa parecida.
Bir yayınımızı Charlie Manson'ın hücresinden yaptık.
Ele perguntou pelo autógrafo. Fizemos um trabalho de 15 min com Charlie Manson.
Bu ıssız çöl Manson Ailesi'nin bilinen son eviydi.
Esta estrada deserta foi o último paradeiro da família Manson.
Sizin yanınızda Manson'lar bile temiz kalır. Aile mi?
- Até parecem uma família decente.
Oda sanki Manson ailesi bir ay burada kalmış gibi.
Parece que os Manson estiveram aqui instalados um mês!
- Bunu o yapmadı. - Charlie Manson mı?
- Não foi ele o culpado!
- Hamas'ın adamı nisanda bırakıldı.
- Charlie Manson? - O tipo da mesquita foi solto em Abril.
Nicole Manson'lara gidebilir.
Que tal se a Nicole fosse para a casa dos Manson?
Charles Manson'ı televizyona ilk defa çıkardıklarında işe yaramaz biri olduğunu hemen anlamıştım.
E assim que mostraram o tal de Charles Manson na TV, eu falei : "Esse cara não presta".
Manson ailesinde 30 civarında üye vardı.
No seu auge, havia de 20 a 3O jovens na família Manson.
Manson yeniden hapishaneye götürülürken bir gazeteci ona aklının başında olup olmadığını sordu.
- Quando Manson voltou à prisão... repórteres perguntaram-lhe sobre a sua sanidade...
Grubun üyeleri dışarıda bekliyorlardı. Manson'ın tutuklanmasını protesto ediyorlardı.
Membros do clã esperavam fora da cadeia... protestando pela prisão de Manson.
- Hı hıı. Shirley Manson, sallıyor.
A Shirley Manson, toca bem.
Hapishanede değildim. Marilyn Manson'u tanımıyorum ve Baharat Kızlar'dan biriyle yatmadım, sanırım.
Não estive preso, não conheço o Marilyn Manson e não dormi com a Spice Girl.
- Manson'lar.
- Os Mansons.
Bu Manson boku. Dışarda kimse var mı?
São coisas ocultas, merdas tipo Mason.
Manson yanında uysal bir çocuk gibi kalır.
Fez Manson parecer-se com um cordeiro.