Marius tradutor Português
189 parallel translation
Marius'un dürüstçe söylediği gibi hepsi Orinoco'nun dibine gömüldü.
Como o Marius, tão sinceramente, lhe disse... estão todos no fundo do Orinoco.
Ve şuradaki arkadaşım Marius, o da vatanseverdir.
E o meu amigo ali, o Marius, também é um patriota.
Rüşvet hakkında bilinecek ne varsa Marius bilir.
Tudo o que há a saber sobre subornos, o Marius sabe.
Bu her şeyi değiştirir, değil mi Marius?
Assim já é outra coisa, não é Marius?
Marius planlarımızı ona iletebilir.
O Marius pode falar-lhe dos nossos planos.
Akıllı Marius baraka nöbetçisi görevine atanmasını bile sağlamıştı.
O inteligente Marius até resolveu montar guarda às nossas instalações.
- Kes sesini Marius.
Cala-te Marius.
Elinden geleni yaptın, Marius. Minnettarız.
Mário, fizeste o que podias, e estamos-te gratos.
Bu dostum Marius.
Este é o meu amigo Marius.
Marius'un son gördüğümden bu yana 3 çocuğu olmuş.
Teve 3 filhos desde a última vez que o vi.
Marius, Fransa'nın erkeğe ihtiyacı var diyor.
Marius diz que a França precisa de homens.
Marius'un tüm ailesini gördüm.
Vi toda a família do Marius.
Hoş geldiniz Lady Claudia Maria... geçenlerde idam edilmesi hepimizi derin üzüntüye boğan... Lucius Caius Marius'un eski eşi.
Bem-vinda Senhora Cláudia Maria... antiga esposa de Lucius Caius Marius... cuja execução, há pouco tempo, tão profundamente nos tocou.
Marius Yardım Jean-Paul onu kurşun.
Mathias, ajuda o Jean-Paul com o peixe.
Bir şeyler eksik. Jean Marius'a danış.
Telefona ao Jean-Marius para ele te ajudar.
- Marius, bunlar bir şeyi kutluyor.
Olha, Marius, parece que eles se estão a divertir.
- Marius, sen söylenenleri anladın mı?
Marius, percebeste o que disse o sargento?
Marius, şu şişeyi uzat.
Marius, dá-me aquela garrafa.
Marius!
Marius!
Nasıl gidiyor, Marius?
Olá, Marius, vais bem?
Marius dinle, sana diyecek iki kelamım var.
Ouve, Marius. Digo-te em duas palavras.
Hayır, ben kardeşini tanıyordum ;
Não, não conheci o seu irmão Marius.
Marius Zawidzki ile görüşebilir miyim?
Posso falar com o Mariusz Zawidzki?
Marius ile konuşabilir miyim?
Não estava a conseguir ligar antes. O Mariusz está?
- Marius Pontmercy.
- Marius Pontmercy.
- Marius.
- Marius.
Sokakları harap edip taş atarız. - Yapma, Marius.
- Vamos desmanchar as ruas e atirar pedras.
Ya Marius?
- E o Marius?
Bunun anlamı ne? " Kızınız Marius Pontmercy adında tehlikeli bir radikal tarafından ayartıldı.
" A sua filha foi seduzida por um radical perigoso... chamado Marius Pontmercy.
Marius'u sevdiğim doğru.
É verdade. Amo o Marius.
- Marius, bebeklerimi gördün mü?
- Marius, viu os meus meninos?
Marius, bu gece olmaz.
Marius, esta noite não.
- Marius, bu bir oyun değil.
- Marius, isto não é uma brincadeira!
- Bu bir sır, Marius.
- É segredo, Marius.
- Bana ihtiyacı var, Marius.
Por que tens de ir para Inglaterra?
- Bana ihtiyacı var, Marius.
Por que tens de ir agora?
Hoşça kal, Marius.
Adeus, Marius.
- Marius.
- Marius... Marius...
Marius. - Yaşayacak.
- Ele não vai morrer.
Onun ismi Marius.
O nome dele é Marius.
Marius milattan önce 400'lerden beri var.
Marius é de antes de 400 a.C.
Beni tanıyor olamazsın, ama bana Marius diyebilirsin.
Sou desconhecido por natureza, mas podeis tratar-me por Marius.
Neden saklanmalıyız, Marius?
Por que temos de nos esconder, Marius?
Marius?
Marius?
O zamandan beri bircok defa Marius'u çağırdım.
Muitas vezes, desde então, chamei pelo Marius.
Ben Marius.
É o Marius.
Taş mı atacağız?
- Então, Marius! Atirar pedras?
Anlıyorum. Üzülme, Marius, lütfen.
Marius, por favor.
Üzülme, Marius.
Não fiques triste, Marius.
Marius.
Marius.
Marius.
Marius!