Marsha tradutor Português
244 parallel translation
Bu, George Eastman.
Mrs. Marsha, este é George Eastman.
Bir alış-veriş mağazasında, dokuzuncu kata ekspres asansör... Bayan Marsha White'ı en olağan, alelade, sıradan bir işi için taşıyor.
Um elevador expresso para o nono andar, duma loja de variedades, transportando a menina Marsha White para uma prosaica e comum viagem para cima.
Bayan Marsha White dokuzuncu katta... Özel Ürünler Bölümünde altın yüksük arıyor.
Menina Marsha White no nono andar, departamento de especialidades, à procura dum dedal de ouro.
Tuhaf olan nedir, Marsha?
O quê, Marsha?
- Bana Marsha dediniz.
Você chamou-me Marsha.
Marsha.
Marsha.
Kimi kandırdığını sanıyorsun, Marsha?
Quem pensas que estás a enganar, Marsha?
Hatırlıyorsun, Marsha.
Tu lembras-te, Marsha.
- Hatırlıyorsun, Marsha.
- Tu lembras-te, Marsha.
- Haydi, tatlım.
- Vamos, querida. - Marsha.
- Bırak artık.
- Tu lembras-te, Marsha.
- Hatırla, Marsha. Marsha...
Marsha...
Marsha, tatlım.
Marsha, querida.
Gel haydi, Marsha.
Agora vamos, Marsha.
Biliyorsun, Marsha.
Sabes, Marsha?
- Sanki ne, Marsha?
- Como se o quê, Marsha?
Eğlenceli miydi, Marsha?
Aproveitou, Marsha?
Marsha White, normal ve doğal haliyle.
Marsha White no seu estado normal e natural.
Marsha, bana bir iyilik yap ve çeneni kapat.
- Marsha, faz-me um favor, sim? Cala a boca.
Marsha, yapma.
Marsha, pára com isso.
Marsha.
Marsha
Aspirin nerde, Marsha?
Onde está a aspirina, Marsha?
Dikkat et, Marsha.
Cuidado, Marsha.
Ünlü aktris Marsha MacNeil gerçekten annen mi?
A tua mãe é mesmo a actriz Marsha MacNeil?
Merhaba, Marsha. Nasılsın?
Olá, Marsha, como vais?
- Hayır. Marsha'dan birçok şey öğrendik.
Não, não, podemos aprender muito de Marsha.
Marsha yemek pişirmeyi sever.
A Marsha adora cozinhar.
Donna ona Adam-yiyen Marsha diyor.
Donna a chama de "Marsha a Papa-homem".
- Şu Marsha denilen kızla mıydın?
Tens estado com a Marsha, não é?
"Quist, Marsha."
"Quist, Marsha"
İşe yaramazsın, Doc.
- Marsha! - Tu estás fora, Doc.
- Bu çok ilginç, Marsha. - Teşekkürler.
Muito interessante.
- Bu bana Marsha Shenkin'la beni hatırlattı.
Faz-me lembrar a minha história e a da Marsha Schenken.
Marsheen değil, Marsha.
Não é Marciana, é Marsha.
Marsha Shenkin.
Marsha Schenken.
Marsha Shenkin'a gerçekten vurulmuştum.
Estava mesmo caidinho pela Marsha Schenken.
Marsha Teyze'den dönerken suyum çatladı baban Sawmill River Parkway'in dağıtım arabasına atladı ve beni Doctors'Hastanesine yetiştirdi ve 5 : 16'da sen doğdun.
Vamos a regressar da casa da tua tia Marsha, rebentam-me as águas, o teu pai salta o separador central da avenida Sawmill River, leva-me rapidamente para o Doctors'Hospital e, às 5h16 nasceste tu.
Marsha'yı özel okula gönderecektik çünkü bazı nedenlerden, yeterince öğrenemiyorlar, sanırım.
Íamos mandar a Marsha para um colégio particular porque, de certa forma não aprendem o suficiente. Acho eu...
Frank ve Marsha'yı davet ettim.
Vou convidar o Frank e a Marsha.
Yani, Marsha Mason ve senin aranızda her şey bitti mi?
Então sempre está tudo acabado entre ti e a Marsha Mason?
Sen ve Marsha bu haftasonu bir köprü işiyle meşgulsünüz.
Tu e a Marsha querem jogar bridge neste fim-de-semana?
Marsha bak, bunlar mağara insanları.
Vês, Marsha, este é que é o pessoal das cavernas.
- Marsha Bridgeport adında çok zarif bir hanım sizi arayacak.
A Marsha Bridgeport telefona-lhe.
Şimdi, Marsha Bridgeport aradığında ona istediği bilgileri... verirsen ona çok yardımcı olmuş olursun.
Quando ela disser Marsha Bridgeport, é bom dar-lhe o benefício da dúvida.
Princeton'dan mezun olmam... Marsha'nın eşim olmayı kabul ettiği gün... kızımız Taffy'nin doğumu.
a minha licenciatura em Princeton, o dia em que Marsha aceitou ser minha mulher, o nascimento da nossa filha Taffy.
- Memnun oldum, ben de Marsha Dwiggins.
- Sou a Marsha Dwiggins.
Eğer Marsha Brady'yi aradığını bilseydim, evde kalırdım.
E se eu soubesse que andava à procura da Marsha Brady, teria ficado em casa.
- Marsha.
- Marsha.
- Marsha.
- Vamos, querida.
Marsha Kirk de oradaymış, bana herşeyi anlattı.
- A festa do lago. - E?
Partinin bizimle ne alakası var?
A Marsha Kirk esteve lá e contou-me tudo.