Masaj tradutor Português
2,902 parallel translation
Düzgün masaj yap canım.
Faz a massagem como deve ser.
Masaj için durdum.
- Parei para uma massagem. FBI.
Yani ellerini kullanarak masaj yapmaktan farklı değil. Ne eksik ne fazla.
Friamente, só é uma massagem que se faz com algo mais que as mãos.
Fizyoterapistin masaj yapması için ona aşık olmamız gerekmiyor.
Nem por isso nos devemos apaixonar por um fisioterapeuta.
Kafa masajı?
Uma massagem na cabeça?
Pazartesi yosun tedavisi çarşamba sıcak taş masajı yaptırdı.
Bem, na segunda-feira fez um envolvimento de algas, na quarta-feira uma massagem com pedras quentes.
"Masaj terapisi." "Aromaterapi."
"Terapia de massagem", "aromaterapia".
10 dakika omuzlarıma masaj yaparsan 100 papel veririm.
Dou-te 100 dólares se massajares os meus ombros durante 10 minutos.
4 elle yapılan bir masaj harika oluyor.
É maravilhoso o que uma massagem a quatro mãos pode fazer.
7 gün, 6 gece Royal Kailua Oteli'nde masaj ve tatil... hem de Hawai'de.
Sete dias, seis noites no Royal Kailua Spa e Resort no...
Sonra fondöten ile masaj kremini karıştırıp su hatta renk kaybını önlemek için gölgeleme yapın.
Depois, com uma base misturada com um creme para evitar a desidratação para fazer a coloração e aplicá-la nos pontos de destaque.
Göğüs masajı uygulamamız gerekiyor.
- Precisamos fazer, uma descompressão torácica.
Peki bunun için masaj kiti bulabilir miyiz?
Não tens um estojo na tua mala, não?
Olmaz mı? Gel, masaj yaptıralım.
Vamos fazer uma massagem.
Masaj sandalyesi satın almışsın! Buna bayılıyorum.
- Compraste a cadeira de massagem!
Üzgünüm, artık masaj yapmıyorum.
Sinto muito, não damos massagens.
Peder, yıllardan beri masaj yapmıyorum.
Pai faz muitos anos que não faço uma massagem.
Bir masaj.
Uma massagem.
Kasabadaki masaj merkezinde bir cinayet daha işlendi.
Houve outro assassinato num centro de massagens na cidade.
3. bulvardaki masaj merkezinde çalışıyor.
Trabalhava no centro de massagem que estava na 3ª.
- Masaj yaptırmaya gideceğim.
- Vou à massagem. - Certo.
- Harika! Orada masaj muhteşem.
Já lá estive e as massagens são fantásticas.
Masaj yağı.
Óleos de massagem.
Hayır, öğleden sonra masajı vardı.
Não, esta tarde ele tinha uma massagem...
Masaj istiyorum, canım.
Sabes que mais? Quero uma massagem nas costas.
Ama ellerim bağlıyken nasıl masaj yapabilirim?
Mas como te vou massajar se as minhas mãos estão amarradas?
Masaj istemiyorum.
Não quero uma massagem.
- Masaj.
- Massagens.
Masaj masası, zorla girilmemiş.
Mesa de massagem, nada de entrada forçada.
Gina, kalp masajı yapmayı biliyorsun, değil mi?
Gina, sabes fazer reanimação, não sabes?
Kalp masajı yapacağım.
Tem pulso? - Não.
Doktorlara masaj yaparak aslında hayat kurtarıyor anlaşılan.
Então, numa emergência, ele pode massajar o doutor que estiver na realidade a salvar a tua vida.
Sırt masajı yapıyorsun, meme röntgeni değil.
É uma massagem nas costas, não é uma mamografia.
Kalp masajına başlıyorum.
- Perdi o pulso. Iniciar reanimação.
Ayrıca Mark'ın bana ayak masajı yapması için de oy veriyorum.
Também votamos para o Mark me fazer uma massagem aos pés.
- Kötü adam lakabı mı yoksa masaj salonu adı mı?
a Gentle Hand? São vilões, ou uma casa de massagem?
Pekâlâ. Kalp masajı.
Massagem cardíaca.
- d Olduğum herşey d - Kalp masajına başlıyorum.
Cuidado com a cervical.
Kalp masajına başlıyorum.
Massagem cardíaca.
Masaj yaptırdığından beri Tijuanalı fahişeler gibi konuşuyorsun.
Sabes, quando estavas a receber a massagem, parecias uma prostituta de Tijuana.
Masaj terapisti?
- A massoterapeuta?
Hiçbir şeyden memnun olmayan zengin züppelere masaj yapmaktan bıktım artık. Hiçbir şeyden memnun olmayan zengin züppelere masaj yapmaktan bıktım artık.
Estou cheia de fazer massagens, em riquinhos estúpidos.
Alex'i orkestraya bırakıp Luke'u antrenmandan alırken he bir de bir sürü yetenek yarışması DVDsinin icabına bakarken ne yapayım, durup tuz masajı mı yaptırayım?
Entre levar Alex à orquestra, buscar Luke ao treino, gravar este monte de DVDs de show de talentos, ir a uma sessão de esfoliação?
Tüm bu tam günlük hizmetçi, kişisel asistan, aşçı, masaj terapisti fahişe gibi şeylerin ne kadar tuttuğunu biliyor musun?
Sabes quanto custa ter uma criada interna, assistente pessoal, cozinheira, massagista e prostituta?
Nişanlısı bana ayak masajı yaptı. Ayrıca House beni düğün partisine davet etti.
A noiva dele fez-me uma massagem aos pés e ele convidou-me para ir à festa.
Şimdi de İtalyan espresso makinesi ve masaj koltuğu da barındıran ve kafeinin insanlar üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışma hazırlıyorum, o yüzden hızlı ol.
Estou a fazer um pedido para um estudo sobre os efeitos da cafeína envolvendo uma máquina italiana de café e uma cadeira de massagens. - Sê rápido.
Kalp masajına başlıyorum.
Compressões iniciadas.
Nasıl masaj yapmamı istersiniz?
Como gosta da pressão?
Masaj yaptığım diğer kadınlara benzemiyorsunuz.
Você não é como a maioria das outras mulheres que visito.
Uterusa masaj yap.
Massaja-lhe o útero.
Kalp masajını durdurun.
Parem a reanimação!