Masters tradutor Português
808 parallel translation
Adım Masters.
Chamo-me Masters.
Ama onu biri yendi, Bay Masters.
Mas um homem venceu-a, Sr. Masters.
Bay Masters kuzenimiz Jane'in hayatta olduğuna ve Mutia kayalığında maymunlarla yaşadığına inanıyoruz.
Sr. Masters, temos motivos para crer que a nossa prima Jane está viva neste momento acima da Escarpa Mutia, a viver entre os grandes gorilas.
- Masters'dan aldın mı o parayı?
- Recebeste a grana do Masters?
- Masters burada mı?
- O Masters está?
- Selam Masters.
- Olá, Masters.
Masters, yarın akşam gelip o çeki alacağım.
Masters, volto amanhã à noite para vir buscar o cheque.
Sizi arıyordum Masters.
Tenho andado à sua procura, Masters.
Öyle umuyorum Masters.
Espero que não, Masters.
Silver Springs'ten olduğunuzu söylediniz Bay Masters.
Diz que é de Silver Springs, Sr. Masters.
Cinayet mi dediniz Bay Masters?
Disse que ouve um assassinato, Sr. Masters?
Bay Masters bize...
O Sr. Masters contou-nos sobre...
Burada Masters'ın size söylemediği bir şey var.
Houve uma coisa que o Masters não lhe contou.
Masters.
Masters.
Bay Masters, ülkenin bu kısmını biliyor musunuz?
Sr. Masters, o senhor conhece esta parte da região.
Biz birbirimize aşık olduk Bay Masters.
Nos apaixonámos, Sr. Masters.
Kahveni iç Masters.
Beba o seu café, Masters.
Bu gece sana başkası hatırlatıImasa daha iyi gibi Masters.
Parece que esta noite todos te fazem recordar outra pessoa, Masters.
Kendi yoluna gitsen daha iyi olur Masters.
Talvez seja melhor para todos ir embora, Masters.
Merhaba Masters.
Olá, Masters.
- Nedenin var mı Masters?
- Tem um motivo, Masters?
- Masters.
- Masters.
Çok konuşuyorsun Masters.
Fala demais, Masters.
Düşündüklerini açıkça söyle Masters.
Diz em voz alta o que está pensando, Masters.
Çavuş Masters'ın yatağını alsınlar.
Mande retirar a cama do Sargento Masters.
Üstad, sizin bir tüfek taşıdığınızı görüyorum.
Vejo que leva uma espingarda, Masters.
Bay Masters, elimdeki belgede sizin tarafınızdan atılmış imza var.
Sr. Masters, assinou o documento que tenho em meu poder.
Teğmen Masters, Kaptan çağırıyor.
Tenente Masters, o Capitão chama-a.
Masters, dinliyorum.
Fala Masters.
- Dante Kavşağında'ki General Masters Tugayı'ndan Onbaşı Clemens, efendim!
Cabo Clemens, senhor da Brigada de Masters.
- General Masters'dan bana mesaj mı var?
Traz uma mensagem do General Masters?
- Haberi bizzat General Masters verdi, Albay Thomas.
O General Masters acaba de se inteirar, Cel.
Masters ve Johnson kliniğinde bana böyle diyorlar. Bir çılgın
Foi isso que eles me chamaram na clínica Masters and Johnson.
Masters ve Johnson'dan attılar beni.
Puseram-me fora da Masters and Johnson.
Masters ve Johnson'da da iddia ettiler bunu.
Foi isso que eles disseram na Masters and Johnson.
Masters ve Johnson'un çalışmalarından önce Amerika'da İsveçli bilim adamlarının araştırmaları esas alınmıştı.
Antes dos estudos de Masters e Johnson na América... a investigação sueca preparara o terreno.
Şu çifti nasıl buldun? Terapi kliniğinden gelmiş gibiler.
Vieram dos sexólogos Masters and Jonhson.
- Masters, değil mi?
O Masters, não é?
Onu Rick Masters öldürdü.
Foi o Rick Masters.
NasıI yapacağımı bilmiyorum ama Masters'i içeri tıkacağım.
Vou apanhar o Masters. - Não me interessa como.
- Masters ile ilgili ne biliyorsun?
- Sabes alguma coisa do Rick Masters?
Sanırım Masters'in paralarını o piyasaya sürüyor.
- Acho que ele é um correio do Masters.
Waxman bize Rick Masters'i yakalamamız için bir delil bıraktı.
O Waxman serviu-nos o Rick Masters na bandeja.
Masters'in kalıpları nerede?
Quero saber onde é que o Masters imprime.
Masters yetenekliydi.
O Masters tinha talento.
Rick Masters'in peşindeyim.
Eu quero apanhar o Rick Masters.
Masters senin dostun.
O Masters é teu amigo.
Cody, Rick Masters için çalışıyor.
O Cody é um associado do Rick Masters.
Masters hepimizle dalga geçerek kalpazanlığa devam ediyor.
O Masters andou a gozar com todos nós.
Rick Masters gecenin bir yarısı beni arayıp sanki onun uşağıymışım gibi bana emirler yağdırıp durdu.
O Masters tem-me chamado a meio da noite, a tentar dar-me ordens.
Beni şimdi Masters'in matbaasına götürmeni istiyorum.
1 1 : 1 9 Diz-me onde é que tu e o Masters imprimem, levas-me lá, depois vamos conseguir um mandado com base no teu testemunho.