Mcqueen tradutor Português
466 parallel translation
İNSAN ODAKLI ÖYKÜ
( Inserção da publicidade do patrocinador do programa. ) STEVE MCQUEEN e ARTHUR HILL em HISTÓRIA DE INTERESSE HUMANO Sim?
Bay McQueen, alt kattaki kuşet, 4 numara.
Sr. McQueen, o beliche de baixo, no 4.
Ben bu hattın yöneticisiyim, ısrar ediyorum Bay Poirot'yu 4 numaraya, Bay McQueen'in üstündeki boş yatağa yerleştirin.
Como Diretor eu Ihe ordeno dar o beliche vago acima do Sr. McQueen, no 4.
McQueen'e Belgrat'tan gönderdiği telgrafı görmek istediğimi söyleyin.
E diga ao McQueen que quero ver o telegrama enviado a belgrado.
Bay Poirot hemen onunla görüşmenizi istiyor.
Sr. McQueen, o Sr. Poirot quer falar com o senhor.
Sizi beklettiğim için özür dilerim ama ilk gözlemlerimi yapıyordum.
Sr. McQueen, desculpe a demora, estava ocupado.
Saat 1 : 30'da İngiliz albayın 3 ve 4 numaralı kompartımanın önünde Bay McQueen'e iyi akşamlar dilediğini çok iyi hatırlıyorum.
Cerca de 1 h30, o CeI. inglês se despediu do Sr. McQueen junto ao compartimento número três e quatro.
Bay McQueen'e onu acilen görmem gerektiğini söyleyin.
Slm. Dlga ao Sr. McQueen que quero vê-lo agora.
Bay McQueen'i uyardınız ve doğru kendi kompartımanınıza gittiniz. 1-2 numaralı kompartımanı Foscarelli ile paylaşıyorsunuz.
Então chamou o Sr. McQueen e voltou ao seu camarote, o número um e dois cujo beliche superior era ocupado por FoscareIIi?
Bay McQueen size, Bay Ratchett gerçekte kim olduğunu söyledi mi?
Imagino que McQueen informou a identidade de Ratchett.
Genç McQueen ile kompartımanında sohbet ediyordum.
falava com o jovem McQueen, em seu camarote.
Ama beni esas şaşırtan, ilk sorguya çektiğim Bay McQueen oldu. Bayan Armstrong'u tanıdığını büyük bir heyecanla itiraf etti.
Mas sim que o sr. McQueen que indaguei primeiro reconheceu que havia conhecido a Sra. Armstrong.
İlk başta Bay McQueen, Bayan Armstrong'a evladıymış gibi bir hayranlık duyuyor.
O Sr. McQueen que se apaixonou juveniImente pela Sra. Armstrong.
Bay McQueen, bana gösterdiğiniz ve içinde 2 kelimeden oluşan - tehditler olan kaç tane mektup vardı?
Quantas maiúsculas haviam sido escritas em cada uma das cartas que me havia mostrado?
- Var. Bay McQueen'e söyleyin, hemen buraya gelsin.
Slm há.
Diğer yandan Bay McQueen'in beni yönlendirdiği tuzağa düşmedim, Israrla Bay Ratchett'in yabancı dil bilmediğini söylemişti, uykusunda Fransızca bağırdığını duyduğumda onun ölmüş olabileceğini düşünmemi istiyordu.
E como o Sr. McQueen havia dito enfaticamente que Ratchett não sabia idiomas me faziam crer que Ratchett já estava morto quando a voz gritou desde sua alcova, em francês.
- Steve McQueen.
- Steve McQueen.
- Steve Mcqueen'in arabasını mı çaldın?
- Roubaste o carro do Steve McQueen?
Askerlik şubesine bildir. Steve McQueen'in hayaletine bildir, Romalı gladyatörlere bile bildirebilirsin.
Podes chamar os heróis do estado... o fantasma do Steve McQueen, dez gladiadores Romanos.
Seni hiç unutamam McQueen.
Nunca o esqueceria, McQueen.
McQueen deli.
McQueen é demente.
Neden bize geliyorsunuz? McQueen'e gitmelisiniz.
Deveria perguntar a McQueen.
Neden bunu McQueen'in yaptığını düşünüyorsunuz?
O que as faz pensar que foi McQueen?
İçinizden biri McQueen aleyhine tanıklık etmedikçe... elimden bir şey gelmez.
Bem, a menos que uma de vocês testemunhe contra McQueen... nada posso fazer.
McQueen'in iki arkadaşını öldürdüğünü söylüyorsun.
Disse que McQueen matou suas amigas.
McQueen haftada bir sterlin vermezsem beni kesecekmiş.
Que McQueen ameaçou me matar se eu não pagar.
Aleyhine tanıklık edersen McQueen bir iki yıl yatar.
McQueen ficaria preso por um ou dois anos.
McQueen dışında, o korkunç cinayetler dışında... sana ya da arkadaşlarına sıradışı herhangi bir şey oldu mu?
Além de McQueen e os horríveis assassinatos... aconteceu algo fora do comum com você ou suas amigas?
Ocean Drive'da bir kurşun yarası almış.
Apanhou um tiro em Ocean Drive. Katherine McQueen.
- Bayan McQuean? - Evet.
Menina McQueen?
Evet, Bayan McQuean, biraz kafam karıştı.
Menina McQueen, estou um bocado confuso.
Kate McQuean hala orada mı?
A menina McQueen ainda aí está?
Evet Juantorena, Bayan McQuean hala yaşıyor.
Afinal, Juantorena, a menina McQueen ainda está viva.
Kate McQuean hesabına olacak.
À cobrança para Kate McQueen.
Rakamları çok güzeldir, siz de öyle düşünmüyor musunuz?
Os números são coisas lindas, não acha, menina McQueen?
Peter Lorre ve Steve McQueen'in oynadığı Rio'lu Adam'ı?
Alguma vez viste um chamado "The Man From Rio" com o Peter Lorre e o Steve McQueen?
Peter Lorre bir iddiada bulunuyor.
Chama-se "The Man From Rio" com o Peter Lorre, Steve McQueen.
Steve McQueen çakmağını on kez üst üste yakamaz diyor.
De qualquer maneira, Peter Lorre faz uma aposta com o Steve McQueen, em como o Steve McQueen não consegue acender o seu isqueiro dez vezes seguidas.
On kere üst üste yakmayı başarırsa Peter Lorre'nin arabası onun olacak.
Se Steve McQueen acender o seu isqueiro dez vezes seguidas, ganha o carro ovo do Peter Lorre.
Ama on kere üst üste yakamazsa Peter Lorre, Steve McQueen'in parmağını kesecek.
Mas se ele não conseguir acender o isqueiro dez vezes seguidas, o Peter Lorre pode cortar o dedo mindinho do Steve McQueen.
Birdenbire karşımıza Steve McQueen ve Peter Lorre çıkıyor.
E estávamos a ver TV. Quando de repente, viramos para o Steve McQueen e o Peter Lorre a ser altamente fodido.
Steve McQueen öldüğünden beri kimseyi öldürmemişler. Sadece...
Desde que o Steve McQueen morreu, não gostam de ninguém.
Steve McQueen.
Steve McQueen.
- Tanıştığımıza memnun oldum Bay McQueen.
- Muito prazer, Sr. McQueen.
En muhteşemi ise Steve McQueen'dir.
Mas o grande Steve é o Steve McQueen.
Miranda bebek bezlerini düşünürken ben de McQueen'le Gucci arasında düşünceye dalmıştım.
Enquanto a Miranda considerava as fraldas eu considerava um McQueen versus um Gucci.
Bir keresinde Le Mans'da o ve Steve McQueen...
Numa ocasião, em Le Mans, ele e o Steve McQueen...
McQueen gerçekten müthiş.
O Steve McQueen é mesmo bom.
Çok teşekkür ederim Bay McQueen.
Obrigado, senhor.
Hey McQueen!
McQueen, não tem juízo! Desce daí!
Steve Austin, Steve McQueen.
Steve Austin, Steve McQueen.