Meet tradutor Português
97 parallel translation
# Will we meet again?
Voltaremos a nos encontrar?
"Size Pamela'yı takdim ediyorum" gibi filmler çekilmez.
Não se farão mais filmes como este. "Meet Pamela"
Onu dışarıda karşılayacağım.
l'll meet him outside.
* Sor gördüğün her fukaraya *
Just ask any bum you meet
Yanık et koktu.
Vamos, Meet!
Kart et kokusu...
A velha fumaça, Meet.
Let's call her up and take her with you so she can meet this girl... and then you shoot her, right in front of her... so your wife can see what you really are.
Vamos ligar-lhe agora e levá-la contigo, para que ela possa conhecer aquela rapariga e depois podes disparar sobre ela à frente dela. Para que a tua mulher possa ver quem tu és verdadeiramente.
Sizi Basınla Buluşma programında izlemiştim.
Vi-o no "Meet The Press".
# Bir yerde karşılaşır mısın benimle?
# Could you meet me somewhere?
# Sokağın karanlık tarafında # her zaman buluştuğumuz yer orasıydı
# At the dark end of the street # That is where we always meet
# Buluşabilirsek bebeğim, sadece yürü, yürü yeaa!
# If we should meet, just walk, walk on by, yeah!
# Bu akşam buluşacağız
# Tonight we'll meet
6 saat sonra Rosie ile doğru yerde buluşursam kıza bir şey yapmayacak.
O Rosie não lhe vai fazer nada desde que eu me encontre com ele num determinado sítio. Rosie won't do anything as long as I meet him at a certain place and time - - Daqui a seis horas.
# Cornbread said "Now, that's all right # Meet me on the corner tomorrow night"
* Cornbread disse "Agora, isto é ali direito Encontre-me no canto amanhã à noite"
Ich bin ein Springfield Swap Meet patron.
Eu sou o responsável por este grande encontro.
Paparelli. "Meet Stormin'Norman" için biletleri nasıl temin edebiliriz, bulabiliriz?
- Ela é fantástica. - Paparelli. Como vão os bilhetes para o "Conheça Stormin'Norman"?
Hem de nasıl tanışacaklardır.
Quando ele diz "meet" ( conhecer ), ele quer dizer "M-E-A-T" ( carninha )..
The same old witchcraft when your eyes meet mine
O mesmo encantamento, quando os teus olhos viam os meus
Basın ve işverenler için toplantı düzenlediklerini biliyorum.
E notei que eles vão fazer um "meet and greet" para a imprensa E indústria cinematográfica.
Şarkıcı "Yine görüşeceğiz, nerede bilmiyorum" derken ve bombanın...
Quando ela cantava "We'll meet again, don't know where"
- Hey Loui diyecektim.
Adeus. Aluguei "'Meet Me In St.
O zamanlar yeterli teknoloji olsaydı Hitler NBC'ye çıkardı.
Se nessa altura tivessem a tecnologia, o Hitler teria estado no Meet the Press.
Meet and Greet'de iki bedava içkiye bedel.
Vale dois drinks no "Meet and Greet".
Nice to meet you.
Prazer em conhecê-lo.
Nice to meet you.
Prazer em conhecê-la.
Aynı zamanda, bizim... that you meet a lawyer gibilere hoşgörülü davranan avukat bulmak kolay değil.
Mas não é frequente conhecer um advogado com um fraquinho por travestis.
Meet the Press'ten sonra Zio Amca onu koltukta bulmuş.
O tio Zio encontrou-a no sofá, depois do Meet The Press.
Bir düzine kırmızı gül, uzun saplı ile Phoebe evinde buluşalım.
Meet me at Phoebe's house with a dozen red roses, long-stemmed.
Sadece yurt buluşalım, tamam mı?
Just meet me at the dorm, okay?
Merhaba. Ben Rob Reiner, "Harry, Sally'le karşılaşınca" filminin yönetmeni.
Sou o Rob Reiner, realizador de "When Harry Meet Sally"
Meet the Fockers'taki adamın oynadığı eski ve sıkıcı bir film vardı.
Gostava de um mesmo antigo e aborrecido, com o tipo do "Uns Compadres do Pior".
11 Eylül'ün bir hafta sonrasında, Başkan yardımcısı Dick Cheney "Basınla Buluşma" adlı programa çıkarak sorgulama politikalarının değişmek üzere olduğunun sinyallerini verdi.
Uma semana depois do 11 / 9, o vice-presidente Dick Cheney, compareceu no programa "Meet the Press", para confirmar que as práticas, dos interrogatórios iam mudar.
SyLaR _ 54 İyi Seyirler...
- S05EP18 Meet The Quagmires
Ben "Meet the Press", "This Week" i ayarladım ve bana hala "Senatör McKaçamak" demeye devam ediyorlar.
- Não, já apareci no Meet the Press, This Week e ainda me chamam "Senador Troca-tintas".
Çeviri : speedspasm, razor _ tr
- Episódio 12 "Till We Meet Again"
Eğer gözlerin onunkilerle buluşursa, o zaman sen eriyip bitersin.
If your eyes meet hers, then you shall melt.
Efendim "Nice to meet you" diyorum.
Queria acrescentar : "Nice to meet you."
"İki Ördek Meet The Parets izler"
DOIS PATOS VÊEM "UNS SOGROS DO PIOR"
Biliyorum, tanışacaktı o adamla *
# Oh, I knew she was gonna meet # # Her connection #
Have him meet you as soon as the press conference is over.
Peça-lhe que se encontre consigo assim que a conferência de imprensa terminar.
Indivx Altyazı Takımı Çeviri : escobar
Desperate Housewives S07E02 - You Must Meet My Wife - Sincronia :
Meet me in St. Louis.
"Meet me in St. Louis".
Wennen yefedu eem.
Wennen yefedu eem. Geem meet noom.
Bana ona söylemek beklediğiniz, "Babam, ceza meet"?
O que querias que eu lhe tivesse dito? "O meu pai, o criminoso"?
Meet me there.
Vai lá ter comigo.
- # Meet me on the corner
- * Encontre-me no canto
Çocuklarımız kötü aksanla ve çok çalışmış saçlarla büyüyecek.
Nunca tive a oportunidade de conhecer Joe Black. ( Meet Joe Black )
Bu aktiviteye devam etmem gerekiyor.
The same old witchcraft when your eyes meet... l must discontinue this activity.
Loui söyleyecektim.
Aluguei "'Meet Me In St. Louis "'.
İki "E".
Com dois "E"'s ( meet ).
"Homewrecker" Meet?
"Conheçam a destruidora de lares"?