English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Memphis

Memphis tradutor Português

638 parallel translation
Memphis'ten.
Memphis.
Memphis'ten.
Em Memphis.
Bunu Memphis'teki telefon şirketinden aldım.
Obtive isto da Central dos Telefones em Memphis.
Kökten Memphis'li bir tromboncusun.
Directamente de Memphis.
Sen kökten Memphis'li bir kanaryasın.
É vocalista, directamente de Memphis.
- Memphis'in en sıkı pompacısıdır.
- O melhor trombonista de Memphis.
Geri gelmeden önce Portland, St. Paul ve Memphis'e gönderilmiş.
A carta foi parar a Portland, St. Paul e Memphis antes de me devolverem.
Birkaç sene önce, Memphis'te, beni çok etkileyen bir şarkı duydum.
Há uns dois anos, em Memphis, ouvi uma canção que me impressionou.
Yanında da biraz Mephis yeşilliği tabii ki.
Louis com uns vegetais de Memphis.
Gooper, sırf Pamuk Festivali'nde kraliçe seçildi diye o boyunsuz Memphis'li Flynn'lerin kızı Mae'yle evlendiği için kendini hala sınıf atlamış zannediyor.
O teu irmão vive na ilusão de que subiu socialmente, ao casar com a Mae Flynn, da família dos''sem pescoço''. Só por ela ter sido eleita a''rainha do algodão''.
Memphis'te bir doktora gittim.
Fui ao médico em Memphis.
- Memphis'ten kız kardeşin arıyor.
- É a tua irmã de Memphis.
Sen Memphis'te hukuk okudun.
Tu estudaste Direito em Memphis.
Oldum. Memphis'e yerleş dedi. Yerleştim.
Mandou-me viver em Memphis, e foi lá que eu vivi.
Tabii ya, Memphis'e gelsene.
Por que não vais até Memphis?
Sidney, Memphis'teki Peabody Otel'e mi götürdü seni?
O Sidney levou-te ao hotel Peabody, em Memphis?
Memphis'teki şu Peabody Otel, lobisindeki havuzda timsahların ve ördeklerin yüzdüğü otel mi?
É o mesmo hotel Peabody, em Memphis, onde têm os aligátores e os patos a nadar no lago?
- Memphis, New Orleans, New York...
- Memphis, New Orleans, Nova lorque...
Memphis'e gidiyoruz ve endişelenmek istemiyorum.
Vamos para Memphis, e não quero preocupações.
Bay Johnson'ın bize verdiği krediyle Memphis'e yerleşiyoruz.
Vamos instalar-nos em Memphis, com um empréstimo do Sr. Johnson.
Ben Memphis'teki evi ayarlayana dek senden ona hayatının birkaç haftasını vermeni istiyorum ki vazgeçmesin.
Só te peço que lhe dês umas semaninhas da tua vida, até eu organizar a casa de Memphis.
Memphis'de idare edeceğimi düşünüyorum...
Tenho o pressentimento de que me vou dar bem em Memphis...
Alva, Memphis'e gidecek.
Claro que a Alva vai para Memphis.
Memphis biletiyle değiştir.
Troca-o por um para Memphis.
Annen seni Memphis'te görebileceğimi söyledi.
A tua mãe disse que te veria muitas vezes, em Memphis.
Memphis'te sana bir yer tutabilirim, ve harçık veririm, böylece ne istersen yapabilirisin.
Podia comprar-te uma casa em Memphis e dar-te uma mesada, para que só tivesses de fazer o que te apetecesse.
Memphis, biz geliyoruz!
Memphis, aí vamos nós!
Belki de Memphis'te senin yanına yerleşmem diye düşünüyordum.
Estava a pensar não ir viver com vocês em Memphis.
- Memphis mi?
- Memphis?
- Sadece salı günleri. 04 : 05'de Memphis'e.
- Só às terças. Às 4 : 05 para Memphis. - Dizes tu.
Memphis yakınlarındak Fair City'e yerleşti, iş adamı oldu.
Estabeleceu-se em Fair City, perto de Memphis, entrou num negócio.
İki erkek, bir otomobille Tennessee, Memphis'e gitmesi için.
Para dois homens e um automóvel irem a Memphis, no Tennessee.
Memphis'e giden siyah bir adama şoförlük yapan bir beyaz düşün.
Imagina um branco a fazer de motorista de um negro à entrada de Memphis.
Üç kişiydik, üç yağmacı Memphis'e kaçıyorduk.
E assim éramos três, três larápios em alta velocidade para Memphis.
Memphis otoyolu.
A auto-estrada para Memphis.
Biraz düşününce... Memphis'te Bay Binford'un kerhanesinden değil misin?
Agora que te vejo bem não foi no bordel do Sr. Binford, em Memphis?
- Bence burası Memphis değil.
- Não me parece ser Memphis.
- Peki neresi? Memphis mi?
Mas então que cidade ê?
* Memphis, Tennessee'de *
Down in Memphis, Tennessee
* Memphis'e gitmek istiyorum *
Well, I'd like to go to Memphis
Bobby buraya geldi ve konuşma yaptı, sonra Memphis'e gitti ve sonra Stockton ve California'ya gitti ve eski Sante Fe deposundaki Sante Fe treninde konuştu.
Bobby veio aqui e falou, logo foi a Memphis, e depois inclusive foi ao Stockton, Califórnia... e falou do trem de Santa Fé na velha estação de Santa Fé.
- Memphis, Tennessee'deki şu iki kız. - Memphis.
- As duas miúdas de Memphis, Tennessee.
Evet.
- Memphis?
Pekala millet, biraz sonra Memphis'e hareket edeceğiz.
Malta, vamos receber autorização para levantar para Memphis.
Tüm hastanelere ve şerifin ofisine sordum. Yok.
Rudge, vi em todos os hospitais e esquadras, daqui até Memphis.
Bu şekilde Memphis'e ulaşır mı sence?
Acha que chegará a Memphis no estado em que está?
Buradan Memphis'e giden bir otobüs var mı?
Passa aqui algum autocarro que vá para Memphis?
Memphis'e gitmiştir.. sanırım.
Foi para Memphis, penso eu.
- Memphis'e benziyor.
- Parece Memphis.
- Chicago.
É Memphis?
- Burası sahiden Memphis mi?
É Memphis, a sério?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]