English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Metres

Metres tradutor Português

248 parallel translation
Dulun hala sıcak olan yatağıdır senin düşüncelerinde yer tutan onu kendine metres yapmak istiyorsun...
Queres conseguir o leito ainda quente da viúva?
- Metres dediğin para yer.
- As amantes custam dinheiro.
Kendime güzel bir metres tutucam!
Arranjo uma bela amante!
Manikürcü kız metres kuramını destekliyor... ama kuaför karşı çıkıyor.
A manicura é a favor da teoria da amante, mas a cabeleireira é contra.
Metres olarak daha mutlu olurdum.
Estaria muito melhor como amante.
Evlenip kendine baktıramadıysa metres olması daha iyi, değil mi?
Parece-me bem. Se não podia casar-se para que a mantiveram... Sendo a concubina não a deixará.
Metres?
Amante?
Mechin, bir metres olarak iyi olduğunu söyle.
Mechin diz que você é bom para a senhora.
"Metres, kapatma, fille de joie." Bunlar değiliz.
"Amante, concubina, fille de joie." Isso não somos.
- Asıl önemli olan bir şekilde yaşayabilmeniz değil. Tahminen, Marguerite'yle evlendiğinde Riviera'da bir ev, hızlı bir araba ve birkaç metres isteyeceksin.
Presumivelmente, quando se casar com ela, vai querer uma casa na Riviera, um carro veloz, uns amantes...
- Hayır, ne yazık ki sadece bu gözden kaybolmaya başlayan konak, Wiltshire'daki en yavaş Bentley ve tek bir metres.
Só esta mansão decadente, o Bentley mais lento de Woodshire e só uma amante.
"Bizim şehirlerimizde, yalnızca fahişeler Serbest olmakla kalmıyor.. .. dilerseniz metres diyelim..."
"Nas nossas cidades, não só são autorizadas as prostitutas, ou cortesãs, como preferirem chamar-lhes"
Eğer benim performansımdan hoşlanmıyorsan kendine cinsel bakımdan daha heyecanlı bir metres bul.
Se não estás satisfeito é melhor arranjares uma amante que seja mais excitante sexualmente.
Bir metres iki efendiye hizmet edemez.
Uma amante não pode servir dois amos.
Hannibal'ın metresinden söz etsem yazının her tarafını metres resimleriyle doldururdun herhalde.
Mencionei as amantes de Aníbal. Devo supor que também desenhaste c-c-concubinas por todo o texto?
Matthieu orada senin metresın olacağım.
Mathieu... Eu serei a sua amante nessa casa.
Usaki Fujiko'nun metres olarak size verildiğini söylemekten onur duyuyorum.
Honra-me dizer-lhe que Usaki Fujiko lhe foi dada como consorte.
Pahalı bir metres.
Uma amante cara.
Biliyorsun şöyle bir şey... elveda metres, merhaba otel sahibi!
O que acha disso? Até ganhavas com a publicidade.
Metres, sevgili, dilber.
Amante, meretriz, sexy.
"Metres" mi?
"No alvo"?
"Metres." Bunu unutmamalıyım.
"No alvo" vou lembrar-me disso.
Merak ettiğim şey nasıl oldu da 20 yıl içinde "metres" kelimesi Seymour'dan zenci argosuna geçti.
Só estou a pensar como em 20 anos "no alvo" passou de Seymour para a gíria dos negros.
Var mı? Nükleer füzyonu kontrol etmek bir metres olmayı gerektiriyor.
A fusão nuclear controlada é uma amante exigente, Snappy.
Bu kimliği belirsiz metres, otoritelerden yıllarca kaçmayı ustalıkla başardı.
Mestra do disfarce, há anos que ilude as autoridades.
Şehirde ayrı bir daire, evinde yaşayan bir kızın, ofiste de Sally ve de bir metres.
Tens um apartamento na cidade, uma filha em casa, a Sally no atelier, uma namorada algures...
Hem ona ne dememiz gerektiğini bile bilmiyorum. First Metres mi?
Como a chamamos, a Primeira Amante?
Metres?
A amante.
Odalık ise cariye, metres, seks kölesi demektir.
Uma odalisca é uma rapariga de harém, uma concubina uma escrava sexual.
Metres dedikoduları dolaşıyordu. Sanırım küçük nişanlısı Londra'da oturduğu için kendine yeni bir metres buldu.
Existia o rumor de uma amante, uma vez que a noiva está em Londres.
Anlayışlı, eğlendirici bir metres olun, jartiyer ve şampanya...
Fique sendo a amante sensual e divertida que imagino ser, seja cinto de ligas e champanhe... se me faco entender.
Lord Robert, yardımcılarımı metres yapabilirsiniz, ancak beni asla!
Lord Robert. Podeis fazer das minhas camareiras prostitutas, mas de mim não!
- Özel metres Dana Scully.
- A flausina especial Scully.
Goomar'lara ( Metres'lerine ) katlanıyordum.
Eu podia lidar com as goomars.
Ama bu psikiyatrist basit bir goomar ( metres ) değil.
Mas esta psiquiatra não é apenas uma goomar.
Metres!
Concubina!
O metres mi?
É ela a Concubina?
Sonsuzluk mercan adasında maden çıkarma girişimim robo-metres üretme tesisim, kendi kurduğum din.
A minha aventura de mineração no Atol Infinidade a minha fábrica de Robots, a religião que fundei.
- Umarım metres demek istemişsindir.
- Contratei uma empregada.
Bütün gece benim goomar'daydım. ( metres )
Passei a noite com a minha amante.
Goomar'ımın ( metres ) annesi hastanedeydi.
A mãe da minha amante. Estivemos no hospital toda a noite.
Goomar'ına ( metres ) Noel'de ne alıyorsun?
Sil, que vais comprar à tua mulher para o Natal? Dinheiro.
Sevgilim sana, Paris'te bir sürü metres olduğunu... ama senin sadece tek oğlun olduğunu hatırlatabilir miyim.
Deixa-me recordar, amor que em Paris há muitas amantes mas só tens um filho.
İstersen, onu metres yap.
Se uma família samurai a adoptar...
Metres gibi bir şey, kız arkadaş.
Como uma amiga. Uma namorada.
Metres rezaletine katlanıyorum.
Afinal, gramei com a merda da amante.
Politika yok, eş yok, metres yok.
Sem politica, sem mulher... sem amante.
Pekâlâ, peki ya metres?
Está bem, e a amante?
Ya metres?
E uma amante?
- Metres, nafaka.
- Amante, pensão?
Bize metres dedi.
Se não casarmos logo, vamos andar na boca da terra inteira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]