Meşhur tradutor Português
2,716 parallel translation
Şu meşhur Ç.A.'yı?
O velho ACB? Sim.
Meşhur olmak için çabalıyorlar.
E estão a trabalhar no duro para ganharem nome por eles próprios.
- Şu meşhur camdan uçup gitti.
Foi atirado pela janela.
Seni meşhur edebilirim, diğeriyle dalga geçiyordum biliyorsun değil mi?
Acho que posso tornar-te famoso. Tenho andado a gozar com os outros tipos. Sabes disso, certo?
Kuzey Cal üniversitesinin meşhur ekonomi profesörü.
Professora de Economia de renome na Universidade da Califórnia do Norte.
Yoksa meşhur sözler değerini yitirir.
O resto é contigo.
Kasık üçgenini ve birbirinden uzak iki dizinden başlayan ayrık bacakları var. Almanya, Swabian Jura bölgesindeki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan, meşhur, küçük taş devri heykelciklerini hatırlatıyor.
Temos o triângulo púbico e as pernas, que se separam, a começar no joelho, que divergem, e que são reminiscentes das estátuas do início da Idade da Pedra, de escavações no Jura suábio.
Perde erkenden inseydi, şu an meşhur biri- - oh, adamım.
A cortina desceu antes do fim, o que é bom, porque a peça foi uma grande merda. VAMP SIDE STORY A ESTRELAR
Meşhur Carlos.
O famoso Carlos.
Meşhur Carlos'la tanışmak benim için bir onurdur.
É uma honra conhecer o famoso Carlos.
- Meşhur Bay K'yle buluşması.
- O notório Sr. K.?
- Çok şükür ki Seattle'ın meşhur şeyi tüm dünyaya yayılmış. Yolda başka bir tane alırız.
- Ainda bem que o melhor de Seattle é multinacional, podemos comprar outro pelo caminho.
Normal bir tuvalet oldukça kullanışlı açıkcası güzel ve rahat bir yatak meşhur nehrin manzarası daha ne isteyebilirim ki?
Tenho uma retrete normal, que é útil devido à forma como me tenho sentido, uma cama agradável e confortável, uma vista daquele, sabem, rio famoso. Não posso pedir por mais.
Aynı zamanda Petra'daki en meşhur yapı burasıdır.
e o mais famoso monumento em Petra.
Sekizinci doğum günümü meşhur bir sübyancıyla köfte yiyerek geçirdim.
Passei o meu 8º aniversário a comer almôndegas suecas com um pedofilo!
Şu meşhur çikolatalı siyah kekinin kokusu mu bu yoksa? Fırından yeni çıktı.
Senti o cheiro da dupla camada de chocolate?
Meksika'dan çıkmış en meşhur şeydir aslında.
Uma das melhores coisas saídas do México.
O yalnızca en lezzetli şeyleri yer ve Sizin de meşhur Sekiz Mönünüzü denemek istiyor.
Ele só come a melhor comida... e ele deseja provar os seus famosos oito pratos.
Ayrıca estetik ameliyat bölümünü, ulusal çapta meşhur kılacak şekilde iyileştirmek istiyorum.
Também gostaria que fôssemos um centro nacional de renome na Cirurgia Plástica Reconstrutiva.
Kendi alanında meşhur biri.
Tem mais renome na área dela.
Şu meşhur Jordan Chase mi?
"O" Jordan Chase?
Derisini ısıyla eriterek kurbanın kolunun üst kısmında, omzuna yakın bölgede deri altında kalmış olan bu dövmeyi buldum ve görünüşe göre bu dövme, elinde basketbol topu gibi bir şey tutan meşhur masal kahramanı cüce cinimiz çıktı.
Ao usarmos uma meticulosa remoção epidérmica eu reforcei a tatuagem na borda radial do braço da vítima, e descobri isto. Parece ser um pequeno duende a agarrar uma bola de basquetebol.
Robin'e meşhur çikolata parçacıklı kurabiyelerimden yaptım.
Eu fiz as minhas famosas bolachas de pepitas de chocolate à Robin.
Biz de şu meşhur havalandırma ve güvenlik sistemine odaklanalım. Çünkü yanlış olan bir şey var.
Sim. vamos focar-nos no ilustre sistema de ventilação e de contenção... porque alguma coisa está mal.
Meşhur üçlü :
Os três grandes :
Almanların meşhur hafta sonu içki partileri gibi çok iyi bir bahane olurdu aslında ama...
Mas é só uma desculpa para beber como os alemães ao fim-de-semana.
- Emily'inin yine geldiğini duydum. - Burada bayağı meşhur herhalde?
- Soube que a Emily voltou.
Fransız filozof Sartre, meşhur bir yazısında şöyle demektedir, "eğer, bir melek gelip de benden, oğlumu kurban etmemi isteseydi, ondan bir" kimlik " göstermesini isterdim
O filósofo francês Sartre, muito famoso, escreveu : " se um anjo me dissesse que eu precisava sacrificar meu filho, eu pediria a ele alguma identificação.
Gazetelerde okuduğum meşhur yemeğe gelemediğim için özür dilerim.
Desculpe-me por não ter ido àquele jantar que li no jornal.
Meşhur babam Senatör Marcellus Agrippa'dan.
Do meu ilustre pai, o Senador Marcellus Agrippa.
Dua edelim de oğlun meşhur ismini taşıyabilecek kadar sana dayanabilsin.
Rezemos para que sobreviva a ti para que continue o teu ilustre nome.
Meşhur dörtlüyü duymuştum.
Ouvi falar dos famosos quatro.
Doğu'nun en meşhur savaş atları sizinkiler değil mi?
Os seus cavalos não são famosos em todo o Oriente?
O zamanlar meşhur bir Yahudi ailenin eviydi.
Vivia lá uma família judia muito conhecida.
Bizi de meşhur ettiniz, Bayan Obinchu.
Colocou-nos no mapa, Sra. Obinchu.
Sana meşhur olduğumu söylemiştim.
Sim, desculpa, disse que sou famoso.
Ronnie'nin meşhur yumurtaları.
Os famosos ovos do Ronnie... Vão-te por em forma.
Dünyaca meşhur seri katili mi kaçırdın?
Sequestrar um assassino em série conhecido mundialmente?
- Meşhur salı.
Super Terça-feira.
Ama kendinize sormalısınız, sırf zenginim ve popülerim diye bana oy vermeli misiniz? Meşhur babasının yanında iyi görünen bu adama?
Mas o que têm de procurar a vocês mesmos é, deveriam votar em mim só porque sou rico, popular, bem parecido com um pai famoso?
Belki de dünyadaki en meşhur sağlık kurumu olduğunu düşünüyorum.
Acho que até é o estabelecimento médico mais famoso do mundo.
İngiliz monarşisinin en acımasız olduğu dönem. John, Fransa'ya kaybettiği savaşlarla zorla alınan vergilerle ve Baron'ların karılarıyla yatmasıyla meşhur olmuştu.
O mais desprezível dos monarcas ingleses, era conhecido por perder guerras contra a França, cobrar impostos punitivos e dormir com as mulheres dos barões.
Bu hafta meşhur Woodsboro Katliamı'nın yıldönümü. İki kız, tam da ünlü kurban Sidney Prescott'ın doğu büyüdüğü kasabasına dönmeyi seçtiği gün öldürüldüler.
Esta semana marca o aniversário dos infames assassinatos de Woodsboro, duas jovens mortas no dia exacto em que a vítima celebridade,
Meşhur biri sinema kulübünüzü ziyaret edebilir. Ben mesela.
Digamos, a visita de uma celebridade no seu clube?
Yani kadın çok meşhur biri.
Ela é a estrela.
İnsanlar artık nasıl meşhur oluyor sanıyorsun?
Como acha que as pessoas se tornam famosas hoje?
Bugün Philadelphia'da durup meşhur antrenör Frank Campana'nın iddialı dövüşçüsü Marco Santos'un kaydını yapmaya gittiler.
Fizeram hoje uma paragem em Filadélfia para visitar o treinador de renome Frank Campana e o principal candidato Marco Santos.
Sırf büyümüş görünüp bir ünlü gibi, meşhur biri gibi davranmakla daha çok arkadaş elde edemezsin.
Só porque tentas ser mais velha Ou age como uma celebridade, ou o que seja. Não vais trazer mais amigos.
Tony'nin Meşhur Lokantası
O Famoso Restaurante do Tony
Ah tabii, şu meşhur deyim :
Claro, a famosa expressão.
Sen de meşhur olabilirsin.
Podias ser uma celebridade.