Mgm tradutor Português
110 parallel translation
Sanırım kaydı MGM'e vermemiz gerekecek.
Pois, teremos que dar-lhe a Discos MGM.
Evet. Paramount, MGM, Columbia.
Sim, a Paramount quere-o.
Hepsi de istiyor. - Ticari mi peki?
- A MGM e a Columbia querem-no...
Büyük sözü dinle de işi bırak. Gel seni de bizim aslanlı film şirketine alalım.
Deixa de trabalhar e associa-te também à MGM!
MGM'deki adamla konuştum.
- Falei com um tipo na MGM.
Hala MGM'le film yapmadın mı?
Já estás a fazer filmes para a MGM?
Tıpkı "The Champ" ve "Stella Dallas" ta olduğu gibi. Ya da kişisel projeleri olan "Hallelujah!" ve "Our Daily Bread" gibi. Ya da en sıra dışı olan bu film gibi.
Irving Thalberg, da MGM, aceitou financiá-lo porque ele lhe tinha dado o maior êxito do mudo, A Grande Parada.
Hollywood'un klasik dönemini hatırlayın. 30'lu ve 40'lı yılları. Güçlü ve büyümeye endeksli bir endüstriydi. Beş büyük stüdyo vardı.
MGM, Warner Brothers, Paramount, RKO e Fox, controlavam todas as fases do processo, produção, distribuição e exibição, pois possuíam cadeias de cinemas no mundo inteiro.
MGM, Warner Brothers, Paramount, RKO ve Fox. Sürecin her adımını kontrol ederlerdi. Yapım, dağıtım ve hatta gösterim.
Para produzir cinqüenta filmes por ano cada estúdio tinha sob contrato a longo prazo estrelas, roteiristas, realizadores e um exército de bons técnicos.
MGM daha ziyade hayaller alemiydi.
Creio que isso vinha do que o L. B. Mayer considerava "ter classe".
Ama sanırım Zanuck denilince akla gelen filmler,.. ... toplumsal vicdan taşıyan filmlerdir.
que talvez não fossem característicos da MGM.
Bir miktar da içlerinde realizm vardır.
Billy Wilder Na época, podia olhar para um filme e se tudo fosse seda branca : é MGM.
Bu da onu MGM'den ayıran en karakteristik özelliktir diyebiliriz.
Via um filme com Fred Astaire :
O zamanlar bir filme baktığımda her şey süt beyazsa, MGM bu derdim.
RKO. Mais tarde, MGM.
Sonradan MGM oldu. Paramount'un her şeyde parmağı vardı. Kendilerine ait, kendilerine has bir şeyleri yoktu.
Tinham a sua assinatura com Bing Crosby, Bob Hope ou Dean Martin e Jerry Lewis.
Direkt anlardık zaten.
Quem trabalhava para a MGM tinha de se adaptar ao seu estilo.
Aynı çevredeydik. MGM'de çalışıyorsan MGM tarzına uyum sağlamak zorundaydın.
Quem não se adaptava ao estilo do estúdio era chamado à ordem.
Stüdyonun tarzını yansıtmayan yönetmen doğrudan damgalanırdı. Erich von Stroheim gibi bazıları bu sisteme karşı çıktı ama bedelini ağır ödedi.
Buster Keaton agonizou, quando a MGM o submeteu aos produtores.
Serbest takılan Buster Keaton,.. ... MGM onu denetçi yapımcıların boyunduruğu altına sokunca çok acı çekti.
Por outro lado, os que se davam bem dentro do sistema, prosperavam.
Onun dehası böyle bir muameleyi reddetti.
Acabavam por definir o estilo do estúdio. Clarence Brown, na MGM.
MGM'den Clarence Brown,.. ... Fox'tan Henry King,..
A maior parte das suas longas carreiras passou-se no mesmo estúdio.
Yapımcı-yönetmen dinamiğinin başarılı bir film çekilmesi için elzem olduğunu çok iyi biliyordu.
Era um coreógrafo de vanguarda da Broadway que foi incentivado a ir para Hollywood pelo produtor Arthur Freed tendo passado a ser artista residente da MGM.
MGM'de muhteşem yönetmenler vardı ama isimlerini hiçbir zaman duymadınız. Ancak beni duydunuz. Büyük stüdyoların düşmanıydım.
Acreditava em "um homem, um filme", que um homem devia fazer o filme e que esse homem era o realizador.
MGM o dönemlerde bir sihir fabrikasıydı.
O mundo era um palco e pertencia aos que sabiam cantar e dançar.
Adam sarhoş. - Ne kadar? - Çok.
A MGM era a fábrica mágica, onde o produtor Arthur Freed criou clássicos como Um Dia em N. Y., Um Americano em Paris,
Çeviri : hasangdr, ismuta, Kari Vaara, Burak ŞAHİN 2.
Aqui, Buster Keaton um aspirante a operador de câmara, mostra o seu trabalho a executivos da MGM, esperando que o contratem.
... MGM'den Thalberg'e mesela. Veya Mack Sennett'a. Daha çok komedi filmi hikâyesi olurdu bu.
Estes tinham de estar escondidos, por vezes, em acessórios óbvios.
Seninle bir iki yıl önce ikiniz de şeyde çalışırken konuşmamış mıydık, eee? .. - Laddie ile MGM'de?
Não falámos pelo telefone há coisa de dois anos, quando vocês estavam os dois na MGM, com o Laddie?
MGM'i tersten okuyabilir misin? Bence okuyamazsın.
Soletras M.G.M. De trás para a frente?
- MGM.
Não podes.
- Lisa MGM Grand'da çalışıyor. - Ben bir Dorothy'im
- A Lisa trabalha na MGM Grand.
MGM'de sözleşmeli oyuncu ikisi de.
Actores sob contrato, Metro.
MGM'e yaz.
Escreva para a MGM!
MGM müzikalindeki bir sahneye benziyor.
Parece saído de um musical da MGM.
MGM filmleri harika aşk hikâyeleridir.
Os musicais da MGM e as grandes histórias de amor.
"Rüzgar gibi geçti" MGM - 1939
Não sei se causaria tamanha proporção, mas...
Bunlar Mirage ve MGM Grand'ın kasaları ama tüm paralar burada.
Isto vai dar às caixas do Mirage e do MGM Grand... mas o dinheiro vem todo para aqui.
Bellagio, Mirage ve MGM Grand.
O Bellagio, o Mirage e o MGM Grand.
Beyler, Las Vegas Bulvarı'nın 3000 parseli yani Belagio, Mirage ve MGM Grand.
Meus senhores, o quarteirão 3.000 do Las Vegas Boulevard... também conhecido por Bellagio, Mirage e MGM Grand.
Las Vegas'ta muhteşem bir gecede ünlüler ve spor hayranlarından oluşan kalabalık MGM Grand'de dünyanın en iyi iki Ağırsıklet boksörünün 8 aydır hazırlandıkları maçı izlemeye geldi.
Numa noite espectacular em Las Vegas... com a esperada multidão de celebridades e amantes do desporto... afluindo à Garden Arena do MGM Grand, os dois melhores pesos-pesados... do mundo vão defrontar-se após 8 meses de conversações.
MGM yetkilisinin şu sözlerini aktarmak çok hoşuma gidiyor :
... e gosto de citar um executivo da MGM que disse :
Muhteşem, MGMden çıkmış bir şey gibi görünüyor!
É espectacular, parece uma coisa saída da MGM!
MGM, yıldızların konaklaması için 30'lu yıllarda yaptırmış.
Foi construída pela MGM nos anos 30, para as estrelas.
Akşam saat 9 sularında, MGM Grand'ın güvenlik kameraları, Tupac, Suge Knight ve Death Row mensuplarını, Güney Yakası Crip çetesinden olduğu sanılan Orlando Andersorı döverken kaydetti.
Às 9.00 da tarde aproximadamente, câmaras de segurança do MGM Grand captaram Tupac, Suge Knight e membros do pessoal da Death Row a espancar Orlando Anderson, um alegado Crip da Zona Sul.
MGM, Paramount, hepsi para kaybediyor. Lağıma düşmüş durumdalar.
MGM, Paramount, os estúdios estão perdendo dinheiro.
MGM mallarını elden çıkartıyor.
A MGM está vendendo tudo.
ÇEVİRİ : MGM ALTYAZI :
FIM legenda ripada por ddonato Movimento Cinema Livre
... ve yetenekli teknik elemanlarını uzun vadeli kontratlarla kendilerine bağlardı.
O mundo da MGM era mais um mundo de sonho.
... Arthur Freed tarafından ayartılıp Hollywood'a getirildi ve 30 yıl boyunca MGM için çalıştı.
Minnelli teve todos os recursos do estúdio à sua disposição.
İsimleri gişe rekorları kıran filmlerin arasında yer aldı.
Na MGM havia ótimos realizadores de que ninguém ouviu falar,
... iş bulma umuduyla MGM yöneticilerine çektiği görüntüleri gösteriyor.
Como Walsh diz :