Mi6 tradutor Português
446 parallel translation
MI6 mı diyorsun?
Está a falar do MI6?
MI6'nın varlığını kabul etmiyoruz.
Nós não reconhecemos a existência do MI6.
Londra'da istihbarat ajanlığıyla etkili.
Sabemos que é agente especial do MI6.
- İngiltere İstihbaratı'nın özel bir ajanı olduğunu biliyoruz.
Está consciente que era um agente da divisão britânica, do MI6?
Bay Robert'ın aldığı rapor, bunun için öldürülen bir Ml6 ajanından çalındı.
O relatório que Sir Robert comprou foi roubado a um agente do MI6 assassinado.
Ml6 KARARGAHl LONDRA
QUARTEL GENERAL DO MI6 LONDRES
Ml6 KARARGAHl, İSKOÇYA bir kimyasal bomba etkisinde.
QUARTEL GENERAL DO MI6 ESCÓCIA era aliás, uma bomba fertilizante.
Robert öldü, Ml6 küçük düşürüldü.
O Robert está morto, o MI6 sente-se humilhado.
Ailem Ml6'ya iki kere güvendi, Bay Bond.
A minha família já confiou no MI6 por duas vezes, Sr. Bond.
Ve MI5 ve MI6'ya ait ne kadar ayrıntı varsa eline geçirmiş olur.
Ser-lhe-ia possivel o acesso a detalhes pessoais de cada um dos agentes infiltrados que o MI5 e o MI6 usam.
- MI6'ya söylemiştim.
Eu avisei o MI 6, é claro.
- MI6'dansın.
Tu és MI 6.
MI6 hapisaneye ajan mı yerleştirdi?
O MI 6 tinha um agente dentro da prisão?
MI6, Wilder'in Anılar'ını Maynard'ı harcamak için elinde tutuyor.
O MI 6 deitou as mãos ás memórias do Wilder, cheias de ódio por Maynard, e estão a usá-las para o destruir.
1985'ten 1989'a değin MI6'da görev aldı.
Emprestado ao MI6, de 1985 a 89.
- MI6'dan Jools Siviter'i çağırın.
Ligue-me ao Jools Siviter no MI6.
MI6, ülke dışı operasyonları yürütür. MI5, ülke içi.
O MI6 gere operações no estrangeiro.
Maren, MI6`yı da ayarlamalısın.
Maren, também terás de escolher alguém do MI6.
MI6.
MI6.
Hayır. merhum bir ulusal yabancı olduğu için... top şimdi resmi olarak MI6`nın sahasında.
Não. Então, como o falecido é um cidadão estrangeiro... a bola está agora oficialmente no terreno do MI6.
Derek Jennings tehditi ciddiye alıyor.... ama araştırma MI6`nın sorumluluğu altında.
Derek Jennings está a levar a ameaça a sério... mas a investigação está a ser conduzida pelo MI6.
- Raza, birimde MI6 ile görüşen kimdi?
- Raza, quem na Agência fala com o MI6?
Taşıyıcı polislerimizi tam alarma geçiriyorum... ama MI6 bize her konuda engel cıkartıyor.
Tenho a nossa Polícia de Transportes em alerta total.. mas o MI6 está a ser obstrutivo... sobre qualquer, digamos, acção útil adicional?
- MI6`ya katılıyorum. - Katılıyor musun?
- Tenho de concordar com o MI6.
O zaman lanet olası MI6 ne düşünüyor, Derek?
Mas que raios está o MI6 a pensar então, Derek?
Neden MI6 metro sisteminize yapılacak muhtemel bir saldırıya karşı önlem almıyor?
Por que não está o MI6 a preparar-se para um ataque terrorista contra os metropolitanos?
Sarin saldırısı Londra`da burada oldu... ama 4 farklı ülkeden insanları öldürdü ki... bu da 6 farklı iş grubu eder.
O ataque com sarin aconteceu aqui em Londres... mas matou pessoas de quatro países diferentes... o que torna isto num assunto do MI6.
Demek dedikleri doğruymuş.... MI6 asla uyumaz.
Então sempre é verdade o que dizem... o MI6 nunca dorme.
MI6`yı sarin tehditi ile ilgili daha fazla bilgi toplayacakları bir yere yönlendiriyorum ve Nijerya`ya odaklanın.
Estou a direccionar o MI6 para ignorar a ameaça de sarin e se concentrar na Nigéria.
- MI6`nın Nijerya istibaratı ile ilgili bir şey var mı?
- Algo sobre a informação da Nigéria do MI6?
MI6 Amerika Merkez Bürosu MI6 şüpheli listesini yeniledi ve George Quennell'i en başa koydu.
O Ml6 alterou a sua lista original de suspeitos e pôs George Quennell em primeiro lugar.
MI6'da casusluğu mizah malzemesi olarak görmeyiz.
A espionagem não é algo que o Ml6 encare como fonte de humor.
MI6'dan ayrıldığında da garip şeyler düşünmüşlerdi ama yanıldılar.
Também acharam estranho quando ele deixou o Ml6, mas estavam enganados.
Korkutmak istemem ama onlara hala yardım eden eski bir MI6 yöneticisi olarak KGB için büyük bir av olurdu.
Não quero ser alarmista, mas como ex-manda-chuva da contra-espionagem britânica ainda a trabalhar para eles, seria uma excelente captura para a KGB.
MI6'dan isifa etmemi istediklerinde'Quennell hikayesi olmasaydı'sonraki şef sen olacaktın'dediler.
Quando o Ml6 pediu que me demitisse, disseram-me que eu teria sido o próximo chefe se o caso Petherbridge e Quennell não tivesse ocorrido.
MI6 neden seni yeniden işe almaya çalıştı?
Porque é que o Ml6 tentou recrutar-te outra vez?
En iyi arkadaşın olduğu için mi? Yoksa MI6 onu tutuklamaya utandığı için mi?
Porque ele era o teu melhor amigo ou porque o Ml6 estava demasiado embaraçado para o trazer de volta?
Beş ve Altı'yla birlikte.
Está com o MI5 e o MI6.
Seni, yabancı bir hükümetin ajanı tarafından sorgulanacağın yer olan MI-6'e götürüyorum.
Vou levá-la à MI6 para ser interrogada por um agente de um governo estrangeiro.
MI-6'nın sistemlerinde dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan bilgiler bulunuyor.
A MI6 tem informação que não existe em mais lado nenhum.
- Ryan, benim Jack. MI-6 ofisinin neredeyse tümü havaya uçtu.
A MI6 foi quase toda pelos ares.
Tamam, bak, Saunders'ın yok etmeye çalıştığı şeylerden biri MI-6'nın kendisi hakkında bir araya getirdiği tüm bilgilerdi.
Uma coisa que o Saunders tentou destruir foi a informação que a MI6 tinha dele.
Young da. MI-6 harekatında öldüler.
Assim como o Young, alvejados no ataque à MI6.
Az önce MI-6'nın Los Angeles ofisine bir saldırı olmuş.
Houve um ataque na MI6 de Los Angeles.
Neredeyse bütün MI6 ofisi yerle bir oldu.
A MI6 foi quase toda pelos ares.
Saunders'ın yok etmeye çalıştığı şey MI6'nın onunla ilgili bilgisiydi.
Uma coisa que o Saunders tentou destruir foi a informação que a MI6 tinha dele.
MI6'dan gelen hard disc laboratuarda.
O hard drive da MI6 está no lab. de informática.
- Londra MI6'yla ilgili bilgilendirilmek istiyor.
- Londres quer um relatório da MI6.
MI6'dan değilsin.
Tu não és do MI 6.
Doğruca MI6'ya gittim.
Não.Fui directo ao MI 6.
MI-6'yı.
- À MI6. Operações.