English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Minibar

Minibar tradutor Português

153 parallel translation
- Benim minibarımı talan etmek için gelmedin değil mi?
Não vieste fazer uma rusga ao meu bar, pois não?
Karışmıyorum sadece hızlı olan yolu söylüyorum.
Há uma cama e um minibar.
Herkes minibara bakmaya geliyor.
Têm sempre de verificar o minibar.
Minibarın anahtarı var mı?
Deixam chave para o mini-bar?
Minibar yok.
Não há mini-bar.
Tek eksik olan, o küçük şapka ve arabanın arkasındaki mini bar.
A única coisa que me falta é o boné e o minibar na parte de trás do Buick.
Bir gece 11'de aramıştı odasındaki mini-barın doldurulmasını istedi.
Lembro-me que uma noite ela ligou às 23h00. Queria que reabastecêssemos o minibar do quarto.
Dolabı, mini bara dönüştürüyorum.
Estou a tornar o frigorífico num minibar.
Hayır, burası otel değil, iş yerimiz Mini barın olamaz.
Não, não, isto não é um hotel. Nós trabalhamos aqui. Não podes ter um minibar.
- Mini bara tıkıver.
Atira-os para o minibar.
Kendine minibardan birşeyler al. Aa minibar.
Vai buscar qualquer coisa ao minibar.
Harika.
Minibar, iupi...
Biz minibar'dan Mashuga fıstığı filan almadık.
Não tirámos um saco de amêndoas do mini-bar.
Küfelik olmuş, yani mini barı temizleyelim.
Ele está de volta, portanto é melhor esvaziar o minibar.
- Neden koç? Minibar konusunda güvenilmezsin.
Não és de confiança com o mini-bar!
Minibarı da var!
E com mini-bar!
Minibardan birşeyler aldık.
Tomamos alguma coisa do minibar.
Plazma ekrana, kaset çalara. Mini bar'a.
Um ecrã plano, uma aparelhagem, minibar.
"Fabrika" ile Four Seasons'ta olduğunu ve Drina'ya minibarı açmayı öğrettiğini kastediyorsan...
Se estar na fábrica significa estar no Four Seasons... a fazer sexo com a Drina,
" İşte mini barınız efendim.
" Este é o seu minibar, senhor.
Nakit ödemenize rağmen ne olur ne olmaz diye kredi kartına ihtiyacımız var mini bar, park vesaire. - Tamam.
Apesar de pagar em dinheiro, mostre o cartão de crédito para os extras minibar, estacionamento, etc.
Minibarı talan edip "Boşver dünyayı" partisi verebiliriz.
Depois esvaziamos o mini-bar e vamos fazer a nossa... própria festa para esquecer o mundo.
Mini barlarda tutarsızlık var. Son birkaç haftadır,..
Há um problema de discrepâncias nos produtos do minibar.
Oda ücretini, yemeğimi ve 30 dolarlık minibar ücretini kesmişler.
Bem, cobraram-me pelo quarto, o meu jantar e ainda outros $ 30 do mini bar.
Minibarı da katarsak, senin "savurgan adam" ından kabaca 51 dolar kazanmış olduk.
Depois da despesa do mini bar, o Montecito lucrou ásperamente $ 51 do teu "grande jogador".
- Evet, odayı, minibarı değil.
- Sim, do quarto, não do mini bar.
Ben Sam. 4723 no'lu odadaki minibarı temizlemesi için birini gönderir misiniz?
Olá. É a Sam. Sim, pode mandar alguém ao 4723 para limpar o mini-bar?
Full minibar da dahil. Vav.
Acesso completo ao mini bar.
Minibarı da katarsak, senin "savurgan adam" ından kabaca 51 dolar kazanmış olduk.
Depois da despesa do mini bar, o Montecito lucrou asperamente $ 51 do teu "grande jogador".
Mini-bardakilerle, Martini hazırlayabilir misin?
Sabes fazer um martini de minibar?
- Mini barın anahtarını bırakmadı mı?
- Meu, deixou a chave do minibar? - O que foi agora?
Minibar...
- Mini-bar. - Sim.
Bakın ne diyeceğim, yemeğiniz ve mini bar ücretiniz bizden olsun.
Vamos fazer o seguinte. Pagamos as vossas refeições e o minibar e podem ficar mais algum tempo.
Herhalde odasında mini bardaki meyve sularını yudumluyordur.
Deve estar no quarto a beber do minibar.
Kablo çalan bir adam Olduğu halde. Başka birtanesi de minibar Şişelerini şampuanla doldurmuş Ama onların yüzük hırsızlığında önemli Bir rollerinin olduklarını sanmıyorum.
Mas há um tipo que pirateia televisão por cabo e outro que enche as garrafas vazias do minibar com champô, mas acho que isso não faz deles mentes criminosas.
O zaman kapıyı tekmeleyip mini bara hücum edeceğim.
Depois, vou deitar a porta abaixo e atacar o minibar.
Tanrım, açlıktan ölüyorum.
Não há sequer um minibar?
ve sizi uyarmalıyım minibarın otomatik sensörü vardır eğer bi şey alırsanız çalışmaya başlar, ama eminimki bunu biliyordunuz.
E devo avisá-lo que o nosso mini-bar tem sensores automáticos que serão accionados caso remova alguma coisa. Mas decerto que já sabe disso.
Dilerseniz, odanızdaki minibarı kullanabilirsiniz.
Mas há um minibar no quarto.
Pekala, bu odada mini bar var mı?
- Esta sala tem minibar?
Bir minibarım var.
Porque tenho mini-bar.
Hadi odama gidip mini barı talan edelim, hesap Joe'ya kalır.
Vamos para o meu quarto esvaziar o minibar para o Joe pagar.
İyi, çünkü hala kutlamamız gereken bir çok şeyimiz ve bir minibarımız var.
Ótimo, porque ainda temos motivos para celebrar, e um minibar.
Ve benimde sonunda bu acayip pahalı içkilerin olduğu minibara yetecek param var.
E finalmente tenho dinheiro para pagar bebidas caras de minibar.
Buzdolabında şekerler ve televizyonda yüz tane kanal var.
O minibar tem doces e a TV tem 100 canais.
Beni görmezden gelmekle meşgul olduğunuzu biliyorum ama odamdaki minibar boş.
Sei que estão ocupados a ignorarem-me, mas o meu mini-bar está vazio.
Bunları mini barda buldum.
Encontrei isto no minibar.
Minibarı deneyin!
Tenta o mini bar!
Boş bir otel odası. Mini bar. Paralı filmler.
Quarto de hotel vazio, minibar, filmes pay-per-view hambúrgueres de queijo entregues no quarto às 3h00 da manhã.
Minibarı boşaltmayı unuttuk.
Esquecemos de esvaziar o mini-bar.
Her otele gidişimizde, minibarın anahtarını benden saklıyorsun.
Muito obrigado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]