Miz tradutor Português
341 parallel translation
- Kuzeyli Nanook - olarak "büyük aggie" miz, dünyadaki tuhaf köşelerden çoğuna girmişti.
Mas nosso "big aggie" transformado em "Nanook do Norte"
Polly miz sahnedeki onur konuklarından.
A nossa Polly está na tribuna de honra.
Kahvaltıda Cumhuriyetçi yiyen yeni bir Vali'miz var, haberin yok mu?
Não sabes que o novo governador come republicanos ao pequeno-almoço?
Küçük Henry'miz.
O nosso pequeno Henry.
Damalı Deve Şirketi'miz de var.
Também há a Empresa de Camelos Xadrez.
Küçük Harry'miz çocuk yerine mantar olacak.
Pequeno Harry será um cogumelo.
Küçük Harry'miz olmadı ama...
não será um pequeno Harry.
2 miz hedefteyiz. Öteki eleman, benim kardeş yönetmenim, onun en büyük oğluydu, Juliano
O outro, meu colega na direção, era o filho mais velho dele, Juliano.
Birinci Roderick'e, Büyük İngiltere'miz için tüm yaptıklarına, gerçeği Tanrı sağlayabilir ve ödüllendirebilir!
A Roderick I, por tudo o que fez pela nossa grande Inglaterra. Que a prudência proporcione uma verdadeira e justa recompensa.
Kraliçe'miz nereye giderse ben de, oraya giderim, ben onun askeriyim.
800 léguas. Como soldado da rainha, eu a sigo, e aos Deuses.
William, o bizim Toby'miz.
William, diz-lhes que é o nosso Toby.
Ama bizim Üstad Hirate'miz var.
Não te preocupes, temos o Mestre Hirate.
Sabah S1'miz, Radcliffe kaçırıldı ve Taylor öldürüldü.
Esta manhã, o nosso S1, Radcliffe, foi sequestrado e o Taylor assassinado.
Ve bizim harikulade Polis Şefi'miz.
E nosso maravilhoso Chefe de Polícia.
Gizemli Henriette'miz.
Ah, a misteriosa Henriette.
- İşte, bizim küçük Didier'miz.
- Aqui está o nosso pequeno Didier.
Küçük Jamie'miz.
O nosso pequeno Jamie.
Başlaması için sabırsızlanıyorsunuz, değil miz?
- Está ansioso por partir, não?
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama hava kararıyor ve Fanny'miz ışığı açmak için içeri girmeye kalkışmadı.
Mas estava a escurecer e a nossa Fanny não ousava entrar aqui. Foi pedir a minha cumplicidade.
Küçük Daisy'miz için.
Por sua Dalsy e a minha.
Sonra soylu Prens Henry'miz bizi ziyarete geldi.
Mais tarde, o nobre Príncipe Henry visitou-nos.
Belki Coğrafya Marki'miz Mösyö Hubert de bizleri onurlandırır.
Talvez que o marquês Hubert... da Geografia, nos dê a honra de...
Stransky'miz bir hafta içinde Paris'e nakledilecek.
Stransky tem que se apresentar em Paris daqui a 1 semana.
AP'miz olmalı ve onlar başlayamadan yatay ve 10 ünite yapılmalı.
Temos de ter o RX, lateral e 10 unidades dentro antes de começarem.
'Ve şimdi de, La Scala'da çarpıcı bir geceden...''... canlı bağlantıyla, karşınızda...' 'Mussolini'den bu yana, İtalya'nın en büyük sesi...''... bizim Bruno Rotelli'miz.'
E agora, após uma noite triunfal em La Scala, a melhor voz italiana desde Mussolini.
Katsuyori yeni "Efendi" miz.
O senhor Katsuyori agora é o nosso Senhor.
Bu bizim "Aşk Ateşi" miz, bölgede sadece bu otelde var.
Estas são as "Chamas do Amor", nesta zona só existem aqui.
Zuzu ve Benny'miz var.
Temos Zuzu e Benny.
Kınalı Mary'miz kalmadı.
não tenho Blanqui Mary.
Sevgili Lucy'miz aslında... Hayır.
Não pude evitar pensar que a nossa querida Lucy não quiz....
Charlie'miz gibi eğitimli olmayabilirim ama aptal değilim.
Posso não ser educado aqui como o Carlinhos, mas não sou estúpido.
Küçük Kelly'miz gerçekten büyüyor, Al.
A nossa pequena Kelly está mesmo a crescer, Al.
İşte hedefımiz.
- És maluco! - Ali esta o alvo.
O bizim'noaidi'miz, yol bulucumuz.
É o nosso noaidi, o nosso pioneiro.
Ama Bubby'miz biraz üşüdü.
Mas o nosso bebé estava com frio.
Keşke elektriği tamir etseler. En azından polisleri beklerken... MTV'miz olurdu.
Se houvesse luz, a gente podia ver a MTV... enquanto esperava a cavalaria.
O zaman neden Miz Melny'nin yemeğini alıp bu çocukların tepeleri atmadan buradan gitmiyorsun?
Então porque não pega o almoço de Menina Melny e sai antes desses rapazes perderem o pouco controle que têm?
Nell, Miz Patty'den içeri girip bembeyaz büfeye oturma cesaretini gösterdiğini söyledi.
Nell disse que você entrou na Patty, e sentou-se na cadeira de brancos como bem quis.
Miz Melny, gerçekten ciddi bir sorunumuz var...
Menina Melny, nós temos um grande... Temos um problema... Oh, ela não pode ouvir-me.
Cennetteki Rabbi'miz, adın kutsansın. Ve kocamı affet.
Pai nosso, que estás no céu sagrado seja o vosso nome.
Çantada, eski-Denizci'miz var.
Contratei um ex-soldado.
Eski First Lady'miz ve uzay yolculuğu...
A nossa ex-Primeira Dama e a viagem exterior...
Bu adam da bizim Rocky'miz, işte.
Se não é o Rocky, o inteligente.
- Bizim Barry'miz sağ elini kullanır.
O nosso Barry... É destro.
Sanırsam, karşılamadan sonra 10 sn'miz olacak ve ardından onları indirmeliyiz.
Quando chegar à hora teremos 10 segundos... então paramos.
O bizim TV'miz.
A televisão é nossa.
Favori Koreli'miz şu anda soyuluyor.
O nosso coreano preferido está a ser assaltado agora mesmo.
Sevgili Alcmene'miz onu öldürene kadar başına bir şey gelmesin.
Sou muito cavalheiro para isso. Vinho? Cavalgue.
Onu kendine saklayamazsın, o bizim Louie'miz.
Não pode ficar com ele, ele é o nosso Louie
- Ve bir de Henry'miz var.
E uma Henry.
Yuan Usta, Dieyi'miz bu iyiliğinize nasıl lâyık olabilir?
"Adeus, Minha concubina" tem uma longa história.