Mombasa tradutor Português
60 parallel translation
Grönland'dan Mombasa'ya, Clyde'dan Kokovoko'ya İskoçya'dan Malezya'ya kadar mürettebatı vardı.
"A tripulação veio de todas as ilhas do mar, de todos os confins do Mundo". "Da Groenlandia a Mombasa, de Clyde a Kokovoko".
- Mombasa'ya götüremedik.
- Não pudemos levá-la a Mombaça.
Hayvanları Mombasa'ya gemiye yüklemeden işimiz bitmez.
Só acabamos quando os animais estiverem em Mombaça, no barco.
Mombasa harikadır.
Na verdade, Mombasa é maravilhosa.
Mombasa renk, full'u geçer.
O "Mombassa straight" ganha de "full house".
Tamam, elimde Mombasa rengi var şimdi bu Zembesi floşu.
O "Mombassa straight" eu entendi.
- Bu su Mombasa'ya, evine dönmeli.
- Esta água tem de ir para Mombaça.
Msabu, bu su Mombasa'da yaşıyor.
Msabu, esta água vive em Mombaça.
O gün, daha sonra, Danimarka'ya dönmek üzere... Mombasa'ya hareket ettim.
Nesse mesmo dia, parti para Mombaça... e viajei para casa, para a Dinamarca.
Mombasa'dan.
Em Mombaça.
Bu su zaten Mombasa'da yaşıyor.
Esta água vive mesmo em Mombaça.
Cuma günü Mombasa'ya, sonra da... vapurla Danimarka'ya.
Sexta-feira para Mombaça, e depois... o barco para a Dinamarca.
Seninle birlikte Mombasa'ya gelmek istiyorum.
Gostaria de a acompanhar a Mombaça.
Nerelisin? - Mombasa.
- De Mombaça.
- Mombasa için bile tuhaf.
É um nome invulgar para quem é de Mombaça.
- Mombasa'ya hiç gittin mi?
Já foi a Mombaça?
- Mombasa'da gezerken buldum.
Encontrei-a quando viajava por Mombaça.
- Tabii ya, Mombasa.
Ah, sim. Mombaça.
Mombasa'ya geçen hafta mı gitmiştin, Will? Hiç gitmedim.
Foi na semana que estiveste em Mombaça, Will ou... nunca.
Declan Mombasa'da. Hayvan pazarına gitti.
Está em Mombasa, num leilão de gado.
Mombasa'da işim bitince bebeğin beşiğini alırım.
Quando acabar em Mombasa, vou buscar o berço dela.
- "Almanzora" bir gemi. Mombasa ve Southampton arasında gidip gelir. Eve dönmeniz için.
Há meses que faz a ponte entre Mombaça e Southampton, levando os nossos rapazes para casa.
Mombasa'dan beş kuruşsuz geldik.
Viemos de Mombaça sem um centavo.
- Mombasa.
- Mombaça.
Mombasa'daki Naz Sineması.
No Cinema "Naz" em Mombaça.
İhracat için Mombasa'ya gidiyorum.
Estou a caminho de Mombasa para apanhar um barco.
- Benimle Mombasa'ya gelmelisin.
- Penso que devias vir comigo para Mombasa.
Benimle Mombasa'ya gelmeyi düşünmelisin.
Gostava que reconsiderasses e viesses para Mombasa comigo.
O Mombasa'da.
Eames?
- Mombasa'da ne arıyorsun?
- O que faz em Mombaça?
- O zaman Mombasa?
Por que não vamos por Mombasa?
Bu onun dün sabah bir nakliye şirketindeki görüntüsü.
Ele foi ontem a uma marinha mercante em Mombasa.
12.04.09-Mombasa, Kenya
Chegada : 12 / 04 / 09 - Mombasa, Quénia
Sonra Somali Havzası'ndan Mombasa'ya kadar bir başımızayız.
E vamos continuar sozinhos aqui pela Bacia da Somália. Até chegarmos a Mombasa.
Ama hoşuna gitmeyen, gemiden inmek isteyen Salalah, Djibouti ve Mombasa rotası hoşuna gitmeyen biri varsa ofisime gelsin her sendika için belgelerini imzalayalım sonra da Mombasa'dan ilk uçağa biner evinize dönersiniz.
Se alguém não estiver satisfeito, se alguém quiser deixar o navio, se alguém não gostou desta rota entre Asmara, Djibouti e Mombasa, passe na minha cabina e assinamos a papelada do sindicato e apanha o primeiro voo para casa a partir de Mombasa.
Geminin güvenliğinden emin olmak için size Mombasa'ya kadar eşlik etmeye geldik.
Vamos escoltá-los até Mombasa para garantir a vossa segurança.
Mombasa'da güç kablomu parçaladım.
Deixei o cabo de alimentação em Mombaça.
Maya'nın kocası Eric aylar önce Mombasa'dan Colin Bramwell'ı aramış.
O marido da Maya, o Eric, fez uma chamada há um mês atrás para um Colin Bramwell, em Mombaça.
- Mombasa.
- Onde? - Em Mombasa.
Mombasa.
Mombasa.
Bükreş, Mombasa.
Não vão descobrir... Bucareste, Mombasa...
Ama zamanımız olmadığı için, Mombasa Gümrük Dairesi'ndeki Benny'yi ara.
Já que não temos tempo, liga para o Benny da Alfândega de Mombasa.
Mombasa Karteli mi?
O Cartel Mombaça?
Henüz bir şüpheli yok ama, Reddington'a göre Mombasa Kartel yasa dışı-vahşi hayat ticaretine savaş açmış. Özür dilerim.
Ainda ninguém assumiu o mérito, mas segundo o Reddington, o Cartel Mombaça está a tentar controlar o comércio ilegal de animais selvagens.
Şu ana kadar, bunlardan en yıkıcı olanı ise Mombasa Karteli.
O mais destrutivo é, de longe, o Cartel Mombaça.
Mombasa Kartelinin, yıl başına yaptığı kaçakçılıktan 1 milyar dolar kazandığı tahmin ediliyor Fildişi Sahillerinden yasa dışı ithal yaparak egzotik hayvanları kocakarı ilacı yapımında kullanıyorlar.
O Cartel Mombaça faz mil milhões de dólares em contrabando, por ano, desde marfim e peles à importação ilegal de animais exóticos e remédios tradicionais.
Eğer Mombasa Kartel hakkında bir şey bilen varsa o kişi Geoff'dur.
Se alguém sabe alguma coisa sobre o Cartel Mombaça, é o Geoff.
Eylemci, soruşturmacı bir muhabirsin Mombasa Kartel hakkında, onları açığa çıkaracak bir şeyler arıyorsun.
És uma ativista, repórter de investigação a fazer pesquisa para escrever uma exposição sobre o Cartel Mombaça.
Mombasa, Kenya.
- S02E05... Idiotas inferiores...
- Mombasa.
- Mombasa.
Ve Mombasa Kartel de, pek çoğunun en kötüsü.
Os que matam são peças pequenas de uma máquina enorme, e o Cartel Mombaça é o pior de todos.