Mortal tradutor Português
3,166 parallel translation
Geriye salto yaparak, Seoi Nage'ye karşı kendini savunmazsın.
Não se defende um "seionagi" com um mortal para trás.
Geriye salto en olması gereken.
O mortal foi preciso.
Burada ne iş görürdü biliyor musunuz?
Sabes o que é que funcionava? Um mortal para trás.
"Öfke ölümcül şarkısını mırıldanıyor."
"Raiva cantarola a sua música mortal." Ahh!
Ölümcül güç yok.
Sem aparato mortal.
Büyük bir ölüm topu için fazla şaşalı.
Para uma grande bola mortal, é muito bucólica.
O şey hareket eden bir ölüm tuzağı gibi.
Aquilo parece uma armadilha rolante mortal.
Amanda ölüm çipimi yeniden aktif etti.
Amanda... Ela reactivou o meu chip mortal.
Adamı duydunuz. Ölümcül bir silah bu.
Vocês ouviram-no, esta é mortal.
Ok yağmuru denen ölümcül bir savaş taktiği geliştirdi.
Ele agiu com uma tática de batalha mortal conhecida como a chuva de flechas.
Hepsinden önemlisi o bir tanrıydı ve bazı sıradan ölümlülerin canını almasına izin vermeyecekti.
Afinal, ela era uma deusa, e não iria deixar um mortal comum tirar-lhe a vida.
Evet, ama kesin onunkiler de tıpkı onun gibidir... sessiz ama ölümcül.
Sim, o seu peido deve ser como ele é... Silencioso, mas mortal.
Kaptan Meksika onun ölümcül düşmanı.
O Capitão México é o seu inimigo mortal.
Ancak şu anda, hemen burada, gemimde bizi ölümcül bir zayıflığa sokan bir hain var.
Mas agora, temos um traidor no meu barco deixou-nos numa situação de impotência mortal.
Şirket, şeker türevinin ölümcül olduğunu biliyordu.
A empresa sabia que aquele substituto do açúcar era mortal.
Aklınızı mı kaçırdınız siz? Ben o adamın seçilmesi için şerefimi beş paralık ettim. Sizse Olimpos Dağı'nda oturmuş bana iyi bir ölümlü olmamı ve vakit bulduğunuzda bana nektar vereceğinizi söylüyorsunuz.
Atirei a minha integridade no lixo para eleger aquele homem, e aqui estás tu, sentado sobre o Monte Olimpo, a dizer-me para ser uma boa mortal, e que vais mandar néctar quando tiveres tempo.
Takla atmayı öğrendim.
Aprendi a fazer um salto mortal.
Ölümcül bir zehir leydim.
O veneno é mortal, Minha Senhora.
Sesimizi duyurmalıyız çünkü sessizlik ölümcül olabilir.
Temos de declarar o nosso apoio, porque o silêncio pode ser mortal.
Ölüm darbesi.
O golpe mortal.
Ölümcül bir kasırgada olanları yeni öğrendiği için biraz dinlenmek isteyecektir.
Ele é capaz de precisar de uma pausa, ouviu falar no tornado mortal.
Bu adeta bir ölüm tuzağı Majesteleri.
É uma armadilha mortal, senhor.
O bir Ölümcül Nadder.
É um Nadder Mortal.
" Ölümcül Nadder kendinden emindir, kendisini yalamaktan ve sürekli tımarlanmaktan hoşlanır.
"Nadder Mortal : Gosta de se pentear, muito auto confiante, está sempre a grunhir."
Duydum ki Snotlout "ölümcül ateş yüzükleri" isimli bir numara deneyecekmiş.
Ouvi dizer que o Snotlout vai tentar um truque chamado "Anéis do Fogo Mortal".
Konuşmaya devam et, Snotlout ailenin kazanma olasılığı da tıpkı senin ölüm yüzüklerin gibi havaya bir duman gibi karışacak.
Continua a falar, Snotlout, enquanto a sequência de vitórias da tua família, se transforma em fumo, mesmo como os teus "Anéis do Fogo Mortal".
Ve Dejah Thoris'in düğününde ölmesinin rezaleti bu hükümdarlığı mühürleyecek.
E a infâmia de Dejah Thoris no seu casamento mortal, irá selar o seu reinado.
Bu ÖIümbüyücüsü ancak ölümlü bir adamdır.
Esse Necromante não é mais do que um homem mortal.
"ALTINCI BÖLÜM Ölümcül Dans"
CAPÍTULO SEIS DANÇA MORTAL
Burada bayağı ölümcül şeyleri var.
Ele tem muita merda mortal aqui.
O ölümcül dü.
Ela era mortal.
Seni ölümlü yapabilirim.
Torná-lo mortal.
Cesaretin varsa ölümlü, benimle gel.
Vem comigo, mortal, se tens coragem.
Sen sadece kendini kandırıyorsun, ölümlü.
Só te engana a ti mesmo, mortal.
Ruhun zaten bize ait, ölümlü.
Ele já nos pertence, mortal.
Senin iraden hiçbir şey, ölümlü.
A tua vontade não é nada, mortal.
Daha değil, e ölümlü.
Ainda não, ó mortal.
Bol şans, ölümlü ruh.
Boa sorte, alma mortal.
Asla! Cehennem sakinleri, gece ruhları ve çukurun işkencecileri ölümlünün derisini kemiğinden yüzün.
Moradores, demónios da noite, e torturadores do poço, tira a carne dos ossos do mortal.
Beni serbest bırakanın bir ölümlü olması gerekiyordu Dante, sen.
Isto levou um mortal para libertar-me... tu, Dante.
Beni durdurmak için hiçbir şey yapamazsın, ölümlü.
Não há nada que possas fazer para me parar, mortal.
- Bu Ölümlü Kupa.
- É a Taça Mortal.
Dinle beni dostum, bana Ölümlü Kupa'nın yerine söyle sadece böylece Joice'a da bir şey olmayacak.
Escuta-me, diz-me onde está a Taça Mortal e a Jocie ficará bem. Lukey, diz-me.
Ölümlü Kupa için yıllardır o kadına ve veledine şirinlik yapıp durdum. Pangborn, dinle beni.
Passei anos a bajular aquela mulher e a fedelha dela por causa da Taça Mortal.
Ölümlü Kupa olmadan soyumuz kurur.
Sem a Taça Mortal, somos uma espécie moribunda.
Sen ya Gölge Avcısı olarak doğdun ya da Ölümlü Kupa'dan içmişsin.
Ou somos filhos de Caçadores de Sombras ou temos de beber da Taça Mortal.
Valentine Morgenstern, Kupa'yı Merkez'den çalmasına yardımcı olmaları için çevresine bir grup genç, idealist Gölge Avcısı topladı.
O Valentine Morgenstern reuniu um círculo de amigos, jovens Caçadores de Sombras idealistas... para o ajudarem a roubar a Taça Mortal à Clave.
Ölümlü Kupa'yı kullanarak deney yapmaya başladı.
Começou a fazer experiências usando a Taça Mortal.
Ölümlü Kupa'yı almalıyız.
Precisávamos de conseguir a Taça Mortal.
Ölümcül.
Mortal.
Bu bir Ölümcül Oyuncak.
- É um instrumento mortal.