Myra tradutor Português
250 parallel translation
Bu bir komplo mu, Myra, ya da aydınlanabilir miyim?
Isso é algum falatório, Myra, ou podes dar-me lume?
Evet, Myra Herbert de böyle demişti.
Sim, isso foi o que Myra Herbert disse.
- Myra?
Myra?
Çok güzel, Mayra.
Muito bem, Myra.
Aynı zamanda Myria Robbins'in yanında yardımcı olmayı kabul etmem de öyle.
E ainda me permito trabalhar como apoio de Myra Robbins.
Burasının Myra Robbins'in odası olduğunu sanmıştım.
Pensei que este fosse o quarto de Myra Robbins.
Dame Myra Hess Ulusal Galeri'de çaldı.
Dame Myra Hess tocou na National Gallery.
Myra?
Myra?
Myra...
Myra... Myra.
Oh, Myra birini gördüğünü sanmıştı.
- Myra disse que viu alguém.
Hoşuna gitti mi Myra bebeğim?
- Gostas-te? Vamos a mais?
Myra, Frankenstein ne dedi sana?
- Bem, Myra que é te acaba de dizer Frankenstein?
- Hiçbir şey! Şaka yapmıyorum Myra.
- Nada!
Ne dediğini söyle bana.
- Não estou a brincar Myra, quero saber o que te disse!
Biraz sus da motorun soğusun Myra.
- Por que não fechas a boca, ok, Myra?
Joe, Myra, kim kazanırsa kazansın ya da ne olursa olsun,...
- Joe, Myra só queria dizer que passe o que se passar, e ganhe quem ganhar...
Myra, bazı insanları seni hoş buluyor. Ama bence ishale iyi gelen patatesten farkın yok.
- Mira, Myra pode que tenha gente a quem lhe importe mas a mim, agora mesmo, só me importa fartar-me de batatas fritas.
Arkadaşım Myra Seligman gibi mi?
Como fez a minha amiga Myra Seligman?
Zavallı Myra sizin yüzünüzden aklını kaçırdı.
A pobre Myra enlouqueceu por sua causa.
Kuzenim değildi Myra, teyzemdi.
- Não era a minha prima, era a minha tia.
Bütün destekçilerimizi kaybederiz. Ne de olsa biletleri onun adı sayesinde sattık Myra.
Iremos perder patrocinadores porque o que foi vendido foi o nome dela.
Ben bunu bilmiyordum. Kitty Myra'nın en eski arkadaşıdır.
- Kitty Myra é muito nossa amiga.
Bunlar bizim Odell ve Maria değil mi?
Vejam só se não é o Odell e a Myra!
Horace Blatt temize çıkmışsa ve Kenneth Marshall'da yapmamışsa ve... ben de yapmadım elbette... Patrick Redfern temize çıkmışsa ve Myra Gardener'da temize çıkmışsa çünkü oda Patrick'in yanındaydı. Geriye sadece küçük bayan ürkek kalıyor değil mi?
É claro que, se não fui eu, nem Sir Horace, nem Kenneth, nem Patrick Redfern, nem Myra Gardener, então tem de ser a Sra. Cringe, não?
Bakın, bakın göstereyim. Saat on bir buçukta Arlena Marshall burada... Horace Blatt tarafından bırakıldığında yaşıyordu.
Enquanto Arlena Marshall estava aqui, ele foi navegando por aqui, e Myra e Patrick estavam aqui
Şimdi aynı anda Myra ve Patrick buradaydı. Linda ve Christine buradaydı.
Linda e Christine estavam aqui, Kenneth aqui, e eu na minha reunião.
Sen al, Myra.
Joga tu, Myra.
Myra. Lane'i oyundan çıkarmaya çalış.
Myra, vê se consegues acabar com a Lane de vez.
Myra, neden sıcak suyu kapatıp buz gibi duş aldırmıyorsun?
Mas, Myra, por que näo fechas a água quente e näo lhes dás um banho gelado?
Ben Myra Webstock.
Chamo-me Myra Webstock.
Myra'yı seçmezdim, sana perşembe sabahları kahvaltı hazırlayan kızıl saçlı var ya.
Eu não escolhia a Myra, a ruiva que te faz o pequeno-almoço às quintas-feiras de manhã.
Senin ise Myra'ya saygın büyük.
E tu respeitas imenso a Myra.
Adın Myra, değil mi?
Myra, não é?
Myra Gale, kendine gelirsen iyi edersin.
Vê se te comportas.
Uyku zamanı, Myra Gale.
Para a cama, Myra Gale.
- Myra Gale Brown.
- Myra Gale Brown.
Myra'yla konuşuyorum.
É para falar com a Myra.
O sadece izin için, Myra.
É só uma autorização.
Sen, Myra Gale Brown bu adamı, Jerry Lee Lewis'i kocan olarak, bugünden itibaren, ölüm sizi ayırana kadar seveceğine yemin ediyor musun?
Myra Gale Brown aceita Jerry Lee Lewis para seu esposo e jura amá-lo e honrá-lo até que a morte os separe?
Her şey güzel olacak, Myra.
Vai tudo correr bem.
Sadece şunu bilmeni istiyorum ki Myra'yı tüm kalbimle seviyorum, ve ona çok iyi bakacağım.
Só quero que saibas que amo a Myra de todo o coração, e vou cuidar bem dela.
Jerry Lee Lewis nereye giderse, Myra Gale Lewis de gider.
Quando Jerry Lee Lewis vai a um sítio, Myra Gale Lewis acompanha-o.
Eğer Myra gitmiyorsa, ben de gitmiyorum.
Se a Myra não for, eu também não vou.
Benim ufak gelinim, Myra Gale Lewis.
É a minha noiva, Myra Gale Lewis.
Myra'nın birkaç fotoğrafının çıkması pek önemli değil.
Umas fotos da Myra não têm grande importância.
Myra ile aramda olanlar biz ve tanrı arasındadır.
E o que há entre mim e a Myra é entre nós e Deus.
Myra ile evlenirken ikinci karınızdan boşanmadığınız öğrenilmiş.
Que não tinhas o divórcio da tua 2ª mulher quando casaste com a Myra.
Myra'ya alyans alacağıma söz verdim.
Prometi à Myra que lhe comprava uma aliança.
Bu Jerry Lee ve Myra!
É o Jerry Lee e a Myra.
Ünümüz yüzünden çok perişan olduk, ama Myra ve ben birbirimizi seviyor, ve böyle devam etmesinde de ısrarlıyız.
Fomos destruídos por esta publicidade, mas eu e a Myra amamo-nos, e assim havemos de continuar.
Myra!
Myra!