English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Mıç

Mıç tradutor Português

131,448 parallel translation
Bu yüzden, Burlington ve Charlotte'da çıkışlar için işten çıkarma ihbarlarına ihtiyacım var.
Preciso de cartas de despedimento para o Burlington e a Charlotte.
Onları bugün çıkaracağım.
Vou envia-las hoje.
- Arabayla dolaşmaya çıkmıştım.
- Tenho andado às voltas.
Gece nöbetinden çıktım.
Tenho trabalhado de noite.
Bana şapkasından tavşan çıkaracak bir sihirbazmışım gibi bakıyorsun.
Estás a olhar para mim como se fosse uma maga e fosse tirar um coelho da cartola.
Tanık kürsüsüne çıkıp, olay mahallinde gördüklerimi anlatacağım.
Eu vou testemunhar, dizer o que vi no local do crime.
- Ama silah ondan çıkmadı mı?
- Ele não acabou por ficar com a arma?
Yangın mı çıktı? Her şey yolunda mı?
Há algum incêndio?
Dışarı çıkıp oğlunu aramalı mıyız?
Vamos lá fora procurar o filho dela?
Eğer adım çıkarsa...
Se o meu nome for escolhido.
Çıldırmadım.
Não estou louca. Não.
Sizi buradan çıkaralım. Tuttum seni.
Vamos tirar-te daqui.
- Kürsüye çıkıp yalan mı söyleyeceğim?
- Queres que minta sob juramento?
İçinde bulunduğun durumdan çıkmana yardım etmeye çalışıyorum sadece.
Eu não sei o que é. A única coisa que eu quero é ajudar-te a sair disso.
İmdat çığlığıydı, anladın mı?
Foi um pedido de ajuda, entendes?
Önden uyarayım, fotoğraflar iç açıcı değil.
Um aviso, as fotos são difíceis de olhar.
Yemeğe çıkacaktım.
Vamos sair para jantar.
Bir yıl kadar önce Z. A. Kore'de sahneye çıkmıştım ve Geon da izleyiciler arasındaymış.
Há um ano atrás tive um concerto no Z.A. Korea, e acho que o Geon estava na plateia.
Kendini attığın bu çok çukurundan çekip çıkarmaya çalışacağım seni.
Tentar resgatar-te do mar de merda onde mergulhaste.
Sen şimdi çık git de rahat bir geçiş olanağı sağlamak için yardım et.
Agora ponha-se a andar e faça tudo para que seja uma transição tranquila.
- Kurtarıcımla da öyle tanıştım.
Foi então que encontrei o meu salvador.
Çığlıklarımı.
Os gritos...
- Ölü deriyi çıkarmam lazım.
- Tenho de retirar a pele morta.
İş işten geçtikten sonra da içinden koparıp çıkardığım için.
E tê-la arrancado tarde de mais.
- Oradan bir gün önce çıkmış olsaydım belki Kyle orada olmayacaktı.
Agora estás aqui. Se tivesse saído um dia mais cedo, talvez ele não tivesse ido lá.
Bayım, ben çıplak koşucu değilim.
Não sou exibicionista, está bem?
Çünkü Bridge Maratonu'nda kıçım açıkta koşmuş olabilirim.
Porque talvez tenha corrido completamente nu pela Bridge Run.
Anladım, "çıplak adamla dalga geç".
Estou a ver... "Fazer pouco do tipo nu."
Çırılçıplağım, otelden 20 sokak uzaktayım ve art arda aynı saati yaşayıp duruyorum.
Estou nu, a 20 quarteirões do hotel e repito a mesma hora constantemente.
Halkın içinde çıplak mısın?
Estás nu... em público?
Tamam, kendim çıkarım.
Está bem, eu sei o caminho.
Bence merdivenden çıkalım.
Vamos pelas escadas.
İşten çıkarmalar olacak mı?
Para ti não.
Bunu yapmamızdan önce beni bırak, buradan çıkayım birkaç eli sallayıp, bazı çek defterlerini sıkıştırayım.
Bem, antes que façamos isso, deixe-me - deixe-me sair lá Deixa-me ir ver algumas coisas, tentar sacar uns cheques. Mas a realidade é...
Her şeye açığım, ama gerçek şu ki ya personel çıkaracağız ya da servisleri kapatacağız.
Ou cortamos no pessoal ou cortamos nos serviços e não...
Ve bundan çıkacağımı göreceğim.
São donos do negócio.
Biraz izne çıkmam lazım.
Sabes, preciso de me afastar. Tirar férias?
Sonra ne? İçinden ne çıkardıysam, aynısını içine koyduğum bire bir çalışmasından farklı bir şey bulacağım.
Arranjo algo mais equilibrado, onde recebo pelo meu esforço.
Neden ben Seni oradan mı çıkardın
Porque achas que te tirei daqui?
İyi haber... sanırım bir çıkış yolu var.
A boa notícia é que acho que há uma saída.
Kıçım hala acıyor
Ainda me dói o rabo.
Tek yapmam gereken ona dokunmak değil mi? Onun kıçıyla uğraşacağım, tamam mı?
- Só tenho de lhe tocar, não é?
- Kalıcı olarak mı?
- Isso é definitivo?
Axe bak, sadece adımı temize çıkarmak için SPK ile savaşırken, beklediğimden daha çok para harcadım ve 7 senemi aldı.
Axe, passei 7 anos e mais dinheiro do que gostaria a lutar para limpar o meu nome.
Sence SPK mı anlaşmayı bozdu?
Achas que a S.E.C. causou isso?
Bir kişiye parasını, kendine yatırım yapmasını istersen baştan çıkartmak olur.
Quando se pede a alguém para investir, é sedução.
Biz de ailemizde iletişim kurardık ama bizim sayımız daha fazlaydı ve konuştuklarımız çoğu zaman capital C ile alakalı olmazdı.
Também falávamos mas éramos tantos que nunca era uma conversa a sério.
Wall Street'i temizlediğimi açıklayacağım ve sen de kendi dükkanının önündeki dolandırıcıları nasıl temizlediğin hakkında böbürlenebileceksin.
Declaro que limpei Wall Street, e tu gabas-te de teres feito uma limpeza na tua empresa.
- Kayıttan çıkalım.
- Para a gravação!
Koşuya bile çıktım ama...
Até fui dar uma corrida, mas...
Dışarı çıkarılmak istiyorsan seve seve çıkartırım.
Se quiser ser expulsa, terei todo o gosto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]