Nagasaki tradutor Português
89 parallel translation
Size Hiroshima ve Nagasaki'nin resimlerini gösterebilirim.
Poderia mostrar-lhes fotos de Hiroshima e Nagasaki.
Hiroşima ve Nagazaki'dekileri saymıyorum... çünkü o saldırılar 2. Dünya Savaşı'ndan ziyade... 3. Dünya Savaşı'na daha uygun.
Omito Hiroshima e Nagasaki, pois esses ataques pertencem mais à Terceira Guerra Mundial... do que à Segunda Guerra Mundial.
Teoride bomba sonrası şoktan korunmanız gerekiyor, ama Nagasaki'den beri kimse bunlardan birini kullanmadı.
Teoricamente, vocês poderão evitar a onda de choque, mas ninguém, na realidade, lança uma destas coisas... desde Nagasaki.
Burada Hiroşima ve Nagazaki'nin toplamından daha fazla insan öldü.
Morreram mais pessoas do que em Hiroshima e Nagasaki juntas.
Japonya harap oldu, Hiroshima ve Nagasaki yıkımlarında olduğu gibi, ruhsal bir çöküntüye uğradı.
O Japão é hoje uma nação devastada, tão destruída espiritualmente...
Nagasaki, Japonya'nın Çin'e giriş kapısı Şanghay'dan sadece 800 km uzakta.
Nagasaki é o porto que o Japão considerava a porta de entrada para a China.
Nagasaki gibi gelmeni sağladığını duydum.
Ela ouviu dizer que isto faz o sexo vir como Nagasaki.
Olaydan üç gün sonra, "Şişman Adam" adı verilen bomba Nagazaki'ye atıldı.
Três dias depois, a bomba denominada "Fat Man" foi lançada em Nagasaki.
Ailem Nagasaki'deydi.
A minha família estava em Nagasaki.
Hiroşima ve Nagasaki'ye bomba atıldıktan sonra,... Robert Oppenheimer, hayatının geri kalanını atomun parçalanmasından pişmanlık duyarak geçirmiş.
Depois de lançarem a bomba em Hiroshima e Nagasaki, Oppenheimer passou o resto da vida arrependido por ter olhado para um átomo.
Hiroşima ve Nagazaki'ye bomba atmak.
Ter usado a Bomba contra Hiroshima e Nagasaki.
Hiroşima, Nagasaki, Dresden, San Diego.
- Hiroshima, Nagasaki, Dresden, San Diego.
Nagasaki ve Hiroşima fotoğrafları Amerikalıların aynada görmek isteyecekleri yüzler değildi.
As fotos de Hiroshima não eram rostos que os americanos quisessem ver ao espelho.
Onun kaderini 100.000 ile çarpınca o zaman Hiroşima ve Nagasaki'yi anlamaya başlayabilirsiniz.
Multiplicando o seu destino por 100.000 e começamos a compreender Hiroshima e Nagasaki.
Nagasaki'de, toplama kamplarında olduğu gibi savaş kameramanlarının son bir görevi vardı.
Em Nagasaki, tal como nos campos de concentração, os operadores de câmara de combate tinham um último serviço a prestar.
Nagasaki'deki okulda, bomba yüzlerce çocuğu camlardan dışarı emmişti.
A escola Sorayama, em Nagasaki... sugou centenas de crianças através das janelas.
Bana bir keşişi ya da asalı İsa'yı hatırlatıyordu. Bir yükseltide duruyor ve vadiden, Nagasaki'nin tepelerine bakıyordu.
Fazia-me lembrar um monge, ou um padre com o seu bastão, e ele estava numa elevação a olhar para a colina de Nagasaki, desde o Vale de Urakami.
Tepenin hemen aşağısında olan Nagasaki eğitim hastanesinde radyolog olarak çalışıyormuş.
Ele era radiologista do hospital-escola de Nagasaki, que se situava mesmo abaixo da colina.
Nagasaki'deki Japonlar gibi buharlaşmıştı, havaya karışmıştı.
Desapareceu no nevoeiro, vaporizou-se como os japonas em Nagasaki.
Nagasaki'ye bombayı siz attınız.
Vocês largaram a bomba em Nagasaki.
Hiroshima Ve Nagasaki'ye 1945 de Atom bombası atıldı. Ve Kore Bağımsızlığını kazandı mı? ...
As bombas atómicas foram lançadas em Hiroshima e Nagasaki em 1945 e a Coreia ganhou a independência...?
Kimse, nagasaki ve hiroshima'dan beri o kadar insan o hzla öldürmedi.
Ninguém matou alguém tão depressa, desde Nagasaki e Hiroshima.
Eğer Nagazaki'ye gidersen, birşeyler bulursun.
Se fores a Nagasaki, tenho a certeza que encontrarás algumas respostas.
Nagazaki?
Nagasaki...
Avrupalı gemilerin yalnızca Nagazaki'ye demir atabildiklerini sanıyordum.
Pensava que estes navios europeus apenas podiam atracar em Nagasaki.
Nagasaki de bombalandı.
Depois Nagasaki foi bombardeada.
Kyoto liste dışı. Stimpson tapınakları çok seviyor ama elimizde Nyagada, Kurkurra Nagasaki ve Hiroshima var.
Kyoto está fora, o Stimpson gosta demasiado dos templos, mas temos Nyagada, Kurkurra, Nagasaki, e Hiroxima.
Önem sırasına göre bunlar Hiroşima, Kurkurra ve Nagasaki'dir.
Em ordem de prioridade temos Hiroxima, Kurkurra, Nagasaki.
Parsons, o uçakta birkaç saat kalıp kuyruk kapağını çıkarıp şarjörleri yerleştirme ve sonra kapağı yeniden kapama işini... - Nagasaki görevindeki bomba subayı. ... tekrar tekrar denedi.
Parsons sentou-se naquele avião durante várias horas, ensaiando exatamente o que ia ter de fazer, remoção da tomada de culatra, inserir a pólvora, ligando a bomba.
İkinci bombanın, Kokura'ya atılması planlanmıştı. Ancak orası çok bulutluydu ve böylece uçak Nagasaki'ye devam etmişti.
A segunda bomba estava destinada para a cidade de Kokura, mas estava muito nublado, por isso o avião seguiu para Nagasaki.
Sonra, Nagasaki'den haber geldi.
Depois, vieram as notícias de Nagasaki.
Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan her iki bombanın da nihai kararı Potsdam'da verilmemişti.
A decisão final, que resultou em duas bombas,
Kararı veren, Truman da değildi. Bu kararı, "teslim ol" çağrılarına kulak asmadan, askeri birliklerinin teslim olmasını kabul etmeyip, büyük miktarda hayat kaybına neden olan Japon askeri otoriteleri idi.
Hiroxima e Nagasaki, não foi tomada em Potsdam, não foi tomada por Truman, foi tomada pelos militaristas japoneses quando rejeitaram qualquer oportunidade para renderem as suas forças armadas e poupar uma enorme perda de vidas humanas.
Mektubu, Hiroshima ve Nagasaki'nin yıkımına yol açacak bir dizi olaylar serisini fitilledi.
A sua carta impulsionou uma cadeia de acontecimentos : que levaram à destruição de Hiroshima e Nagasaki.
Daha yaklaşırsak, Nagasaki'nin harabelerinde buluşmuştuk.
Mais recentemente, encontrámo-nos nas ruínas de Nagasaki.
Japonya'dan, Bay Yukito Nagasaki!
Do Japão, Sr. Yukito Nagasaki!
Randy Daytona Yukito Nagasaki'ye karşı.
Randy Daytona contra Yukito Nagasaki.
14 farkli sehir. 14 ayri basligin her biri Nagasaki'dekinin on kati tahrip gucune sahip.
14 cidades. 14 ogivas individuais cada uma dez vezes mais potente que a de Nagasaki.
Teoride bomba sonrası şoktan korunmanız gerekiyor, ama Nagasaki'den beri kimse bunlardan birini kullanmadı.
Teoricamente, vocês poderão evitar a onde de choque, mas ninguém na realidade lançou uma destas coisas... desde Nagasaki.
Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası atılmasından ve Japonya'nın Müttefiklere şartsız teslimiyetinden üç yıl sonra.
Depois de três anos, bombas atómicas caíram sobre Hiroshima e Nagasaki e o Japão rendeu-se incondicionalmente aos Aliados.
Nagasaki?
- Nagasaki?
Hiroşima ve Nagasaki karanlığın içine düştü.
Houve pesar em Hiroshima e Nagasaki!
Burada Hiroşima veya Nagazaki gibi bir şeyi değil, bir tür radyoaktif sızıntı veya o türde bir şeyi işaret etmiş olabilir.
Isto não necessariamente significa, uma coisa como Hiroshima ou Nagasaki, pode ser uma coisa que sugira um derrame radioactivo ou algo assim.
Göt kanseri kadar, Nagasaki kadar... Sean Penn filmlerindeki kadar ciddiyiz.
Sérios como cancro anal, sérios como Nagasaki, sérios como um filme de Sean Penn.
"Nagasaki'ye Atom Bombası Atıldı 9 Ağustos - 1945"
"Bomba atómica de Nagasaki, 9 de agosto de 1 945"
"Nagasaki'deki Atom bombası saldırısında 70.000'nin üzerinde insan öldü."
"Mais de 70.000 pessoas morreram com a bomba atómica de Nagasaki."
Hiroşima ve Nagasaki'deki fizisyen ve hemşirelerin yaptığı da buydu.
Foi isso que ocorreu com os médicos e enfermeiras em Hiroshima e Nagasaki.
Nagasaki'nin intikamını alıyor demek?
Retaliação por Nagasaki, então?
# Erkeklerin tütün çiğnedikleri # # ve kadınların dans ettikleri Nagasaki'de # - # Nasıl eğlendiriyorlar # - Oyunda çok iyi değil mi?
Ela está maravilhosa na apresentação, huh?
Bombaların patlatıldığı söylentileri yayıldığında Pasifik üzerindeydim.
E três dias depois, eles detonaram outra bomba atômica... contra a cidade de Nagasaki.
Naritsugu'nun kötü davranışları çabucak örtbas edilmişken, Sir Doi harekete geçmeliydi.
DA BOMBA DE NAGASAKI.