Narcissus tradutor Português
60 parallel translation
Narcissus... Apollo, genç erkeklerin gölgesini birer çiçeğe dönüştüren kişi.
Apolo, que transformou a sombra do jovem numa flor.
Narcissus gelip beni götürdü.
O Narciso veio buscar-me.
Sevgili Narcissus, sen paranı mısıra yatırdın. Ben paramı mısıra yatırdım.
Meu caro Narciso, tens dinheiro no milho e eu também.
Narcissus, bilesin, seninle dostluğumuz artık sona ermiştir.
Narciso, podes considerar a nossa amizade terminada.
Yalnızca Narcissus karşı çıktı.
Só do Narciso.
Kehanet bu, Narcissus, hiçbir şey değiştiremez.
Está no presságio, Narciso, nada pode alterar isso.
Yazılmış, Narcissus. Ne sen, ne de ben durdurabiliriz bunu.
Nem tu nem eu podemos impedi-lo.
Narcissus atmaca gibi onu kolluyor.
O Narciso vigia-o como um falcão.
Bizi yalnız bırak, Narcissus.
Deixa-nos a sós, Narciso.
Narcissus, Caractacus'un yardımıyla her şeyi ayarladı.
Narciso combinou tudo com Caractacus.
- Ya Narcissus?
- E o Narciso?
- Narcissus'a neler olduğunu unutma.
- Lembras-te do que aconteceu ao Narciso.
Eski haline sahip olamayan Narcissus gibisiniz.
Sois como Narciso, sem o seu reflexo.
Üç boyutlu değişim makinesi, Narcissus 1'i tanıtmama izin verin.
Deixe-me apresentar-lhe o Narcissus 1, a Maquina tridimensional de retoques de look.
Sıralı Pentium, arayüzlerinde çift-geçirgen sürücü şeritleri ile Narcissus, spektral grafik görüntü yaratabilir ve bununla...
Através de uma placa pentium em linha com um servidor de fios bio-condutivos Narcissus pode recriar a imagem espectral gráfica... Cala-se, Mônica!
Görüntünüzle ilgili tüm hayallerinizin gerçekleştiği Narcissus'a hoşgeldiniz.
Bem-vinda á Narcissus onde todos os teus sonhos de imagem podem tornar-se em realidade.
- Narcissus gibi birşey.
- Narcissus não sei que.
Narcissus'la ilgili hiçbir şey yok.
Não há nada em nenhum site sobre a Narcissus.
Narcissus makinesini hatırla.
Lembra da máquina Narcissus?
Narcissus kim?
Quem é Narcissus?
Dinle, Narcissus'u bulacağız.
Olha, encontraremos o pessoal da Narcissus.
Pekala, Daniel, galaktik başıboşluğumuzda, eğer bu Narcissus çocuğuna denk gelirsek...
Então, Daniel... Se, nas nossas voltas galácticas, encontrarmos essa criança Narciso...
Gezegen Narcissus'a hoşgeldiniz.
Bem-vindo ao planeta Narciso.
Narcissus'un sorunu buydu.
É o que Narciso tem de bom.
Narcissus'un hikayesini biliyor musun?
Conheces a história de Narciso?
Yunan mitolojisindeki Narcissus o kadar kendini beğenmişti ki sudaki yansımasına aşık olmuştu.
Na mitologia Grega, Narciso gostava tanto de si que se apaixonou pelo seu reflexo na água.
Bu akşam 9'da Black Narcissus'da buluşalım.
NO BLACK NARCISSUS ÀS 21. AMO-TE.
Bu akşam 9'da Black Narcissus'da buluşalım.
ENCONTRA-TE COMIGO NO BLACK NARCISSUS ÀS 21.
Memba suyundaki Narcissus gibi.
Como Narciso. Nas águas da nascente.
Narcissus mu?
Narciso?
Narcissus'u bilmiyorsun değil mi?
Não conheceis Narciso?
Narcissus memba suyundaki kendi yansımasına aşık olmuş.
Narciso apaixonou-se pelo seu próprio reflexo, nas águas de uma nascente.
Narcissus.
Narciso.
Paolo. Ama ben ona Narcissus diyordum. İlahi bir yüzü vardı.
Mas chamava-lhe Narciso, tão divino era o seu semblante.
Narcissus olmayabilirim ama Echo'yla dans edebilir miyim?
Posso não ser Narciso, mas posso dançar com Eco?
Benim Narcissus'um dans edemezdi.
O meu Narciso não sabia dançar.
Narcissus.
Narcissus.
Bu Narcissus.
Esta é a Narcissus.
Bakımıma Narcissus'u verebilir misiniz?
Não se importa de informar a Narcissus do meu paradeiro?
Eğil. Judson'ın ve Narcissus'un aynasını alıp gelmeni istiyorum.
Vai buscar o espelho do Judson e traz para aqui com o vidro do Narcissus.
Narcissus şirketinin arkasında beyin ve yaratıcı müdürü.
É o responsável pela criatividade e o cérebro da Narcissus.
Narcissus'a hoş geldiniz.
Bem-vindos à Narcissus.
Narcissus müdürü, Mark Massero'nun yaptığı saldırının akabinde tutuklanmasından sonra süresiz bir şekilde şirketten ayrılması hisse senetlerini dibe batırdı.
"O preço das acções caiu após o chefe da Narcissus, o Mark Massero, " ter sido suspenso devido à detenção por agressão agravada. "
Belki de Narcissus'un bir rakibidir? Belki de yönetimden birinin onun işinde gözü vardı.
Talvez um rival da Narcissus, ou alguém da direcção que queria o cargo dele.
Narcissus adında yetenekli, Romalı bir gladyatör.
o habilidoso gladiador romano, Narciso.
Narcissus bir sporcuydu ve güreşçiydi. Ve Commodus da eğitimi için ona güvenmişti çünkü müsabakalara çıkmadan önce belli bir şekilde forma girmesi gerekiyordu.
Narciso foi um atleta, um lutador, e Cómodo vai ter com ele para o treinar, porque ele quer atingir o nível de aptidão física que é necessária para participar nos jogos.
Yani Narcissus kadar formda görünmesi gerekiyordu.
Ele tem de parecer alguém tão apto como alguém como Narciso.
Gücü ve kazandığı müsabakalarla, Narcissus yenilmez Romalı bir gladyatör olarak isim yapmıştı.
Com demonstrações de força e sobrevivência Narciso conseguiu um nome para si, como um gladiador romano invencível.
Beni sen eğiteceksin, Narcissus.
Vais treinar-me, Narciso.
Narcissus, şu çelimsiz gladyatör.
Narciso, o gladiador fraco!
Sana Narcissus diyeceğim.
Chamar-vos-ei Narciso.