English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nasır

Nasır tradutor Português

17,273 parallel translation
Bizim yeni arkadaşımızın da sağ elinde nasır vardı Kuroda eğitimli kılıç ustalarının elinde olanlarından.
E o nosso novo amigo tem calos na mão direita, os mesmos de um espadachim Kuroda.
Sanırım bir parça pisliğin içinde acınası bir halde debeleniyordunuz.
Só posso assumir que tem sido um miserável monte de merda.
Beni nasıl Crowthorne ile karıştırırsın?
Como me confundiste com o Crowthorne?
- Rol yapmak nasıldır biliyor musun bilmem.
- Sabe como funciona a atuação.
Tumpers erkek korsesi beli daraltır. Çirkin yanı, arkanızı ve mide şişliğini ortadan kaldırır.
As cintas para homem Tumpers apertam a cintura, removendo as saliências nos lados, nas costas e na barriga.
Bu şeyi kafamdan atmak için yardımınız lazım ve nasıl yapılacağını biliyorum sanırım.
Preciso que me ajudes a tirar esta coisa da cabeça. E acho que sei como fazê-lo.
- Sanırım nasıl aktive edileceğini biliyorum.
- Acho que sei como se activa.
Yaşıyorsam tek sebebi, onu nasıl Önder yapacağımı bildiğimi sanmasıdır.
A única razão de eu ainda respirar é ela pensar que eu sei como fazer dela comandante.
Ümit ediyoruz ki birlikte çalışarak onlarla nasıl başa çıkacağımız konusunda bir anlaşmaya varırız.
Nós temos a esperança de, ao trabalharmos juntos, consigamos chegar a um consenso sobre como lidar com os alienígenas.
Bir kez daha Hayır dede. Nasıl oynayacağını bilmiyorsun.
Não avô você não sabe jogar.
Bu durumun nasıl çözüldüğüne bağlı olarak size bu iyilik yapılır yahut sonsuza kadar görmezden gelinir..
Dependendo da forma como esta situação se resolver, o favor será feito ou recusado permanentemente.
Yumurtalar nasıl olsun çocuklar? Çılbır!
- Como é que os querem, rapazes?
Hayır, benim tamir ettirmem gerekiyordu ama ben o parayı köpek yarışına yatırdım!
Não, já estavam assim. Devia tê-los arranjado, mas gastei o dinheiro nas apostas.
# Müzik beni ayağa kaldırırken siz düşeceksiniz yere sinek gibi #
Quando estiver nas aparelhagens Vocês vão cair
Tamam, hazırız. Bu nasıl oldu?
Como está a correr?
Liderlik, ruhunu riske atmaktır ki böylece, diğerleri de bunu yapma özgürlüğüne kavuşabilir.
Governar é pores a tua alma em risco para que os outros tenham a liberdade de pensar nas deles.
İyice küçülür, kan dolaşımına sızar ve foton mermilerini bıçak parçalarını yok etmek için kullanırım.
Posso encolher, entrar nas veias dela, usar o canhão de fotões e destruir os fragmentos.
Vikipedi saçmalığını atlayıp iyi kısımlarına geçebilir miyiz? Nasıl sızılır mesela?
Podemos saltar a parte da Wikipédia, e chegar às coisas boas, como planos de invasão.
Ama gizli olmayan veriler satır aralarını okumaya yetiyor.
Mas o que ficou conta uma história, se se ler nas entrelinhas.
- Hayır. Yüksek kaliteli lens bulamazsan ya da nasıl yapacağımı öğrenemezsen çalışmaz.
Não, a menos que encontre uma lente de qualidade ou aprenda a fazer uma.
Rıhtımda saklandığına dair bir tüyo aldık.
Tivemos uma dica de que ele possa estar escondido nas docas.
Rıhtımda.
Nas docas.
Yeraltı mezarlığında olduğundan beri dünyada bir ay geçti zaman burada on kat daha hızlıdır.
Um mês passou no mundo, mas aqui nas Catacumbas o tempo passa dez vezes mais rápido.
Sanırım kanunları nasıl esneteceğimi öğreniyorum.
Acho que estou a aprender como dobrar a Lei.
Burada kalmana izin vermeleri için onları nasıl kandırıyorsun?
Como anda a enganá-los para que o deixem ficar aqui?
Sanırım seni nasıl götüreceğimi biliyorum.
Acho que encontrei uma forma de te levar de volta.
Nasıldır bilirsin.
- Sabes como é.
Bunu Thea'nın elinden nasıl alırım siz söyleyin.
Então digam-me, como tiro isto da Thea?
İlk aklına gelen yalan söylemekse ilişkimiz nasıldır sence?
O que isso diz sobre a nossa relação se o teu primeiro instinto é esconder sempre a verdade?
Oğlun ilk defa kaçırılıyor galiba çünkü bu işlerin nasıl olduğunu bilmediğin aşikâr.
É a primeira vez que o teu filho é raptado, então claramente, não sabes como isto funciona.
Aynen, ama uydu sinyallerine, termal görüntü verilerine ve ley hatları haritasına bakınca sanırım Darhk Sky Ormanı tarafında bir yerleşkede.
Torna-se mais difícil localizá-lo. Depois de cruzar dados dos satélites, imagens térmicas e as Linhas de Ley, penso que o Darhk está nas Florestas Sky. Está?
Adams olunca daha çok oy alır.
Adams sai melhor nas pesquisas.
72 saattir içtiğin kahvelerle alkolü karıştırırsan kafan patlayabilir.
Misturar álcool com o café que bebeste nas últimas 72 horas pode explodir-te a cabeça.
O zaman nasıl bir insan olduğunu anlamışsındır.
Então viste que tipo de pessoa ela era.
Sokak kameralarını araştırıyoruz.
Procuramos nas câmaras da rua.
Bildirimde "Havadan dolayı aşınmıştır," yazıyor. Bu nasıl oluyor yani?
Diz "desgastado", mas quão desgastado é?
Hiç kimse vaktini ayırıp bana nasıl hissettiğimi sormadı.
Nunca ninguém tem tempo para me perguntar como eu me sinto.
Takı nasıl yapılır biliyorum.
Eu sei fazer joalharia.
Hayır... O kızın nasıl hissettiğinin farkında olduğunu sanmıyorum.
Acho que não sabes como ela se sentiu.
Wayne Yatırımcılık'taki kasayı bildikleri gibi.
Tal como sabiam da caixa-forte nas empresas Wayne.
Palmer'i tanımazsın sen. Imperiex saldırısını nasıl atlattığını bilmiyorsun.
Não conhece o Palmer, e como ele sobreviveu ao massacre do "Imperiex".
Nasıl öleceğimi seçebilseydim donarak ölmeyi tercih ederdim sanırım.
Se tivesse que escolher uma maneira para morrer congelar não seria a pior.
Son on yılda bir sürü, açıklanamayan hayvan saldırısı olmuş... hepsi de Jersey ormanında.
Eles têm mais de uma dúzia de ataques estranhos nos últimos 10 anos, todos nas florestas.
Müdahale toplantısı nasıl yapılır biliyor musun?
Sabes como fazer uma intervenção?
Heorot hazır değilken akıncılar saldırırsa Beowulf nasıl başa çıkacak bakalım.
Veremos como o Beowulf se sai se Herot não estiver pronta.
Bunu miden nasıl kaldırıyor bilmiyorum.
Não faço ideia como é que aguentas isto.
Facebook profilin nasıldır hayal dahi edemiyorum.
Nem imagino como será a sua página do Facebook.
Tanrı'nın ağırlığı nasıldır, Michael?
E como é que o peso de Deus parece, Michael?
Sevgili Gutierrez, hiç sordunuz mu kendinize... bunca yıldır papalığı nasıl yönetiyorum diye?
Meu querido Gutierrez... alguma vez já se perguntou como fiz para controlar o Estado Papal durante todos estes anos?
Hayır. Nasıl?
Não, como?
Nasıl yapılır bilemem ki.
- Eu não sei como fazer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]