English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nba

Nba tradutor Português

335 parallel translation
Konuğumuz Los Angeles Lakers'dan... Profesyonel Basketbol Ligi'nin... en değerli oyuncusu ve...
Senhoras e senhores, o nosso convidado foi 6 vezes o Melhor Jogador da NBA.
Hadi söyle bakalım sence bu seneki NBA şampiyonluğunu kim kazanır?
Quem querias que vencesse o campeonato da NBA, este ano?
Bahisçiyseniz, onlar hep kazanacak.
Se apostam na NBA, este ano eles vão ganhar tudo.
NBA Süper YıIdızı
Superestrela da NBA
NBA yıldızı.
Um astro da NBA!
Henüz NBA'de değilsin, ve ben işe gitmeye mecburum.
Não estás na NBA ainda, e eu ainda tenho de trabalhar.
NBA tarafından keşfedilmeye benzemez.
Não é o mesmo que jogar na NBA.
NBA'de görüşürüz.
Vejo-te na NBA.
Charles Barkley, Suns'ı NBA finallerine taşıyor!
Charles Barkley colocou o Phoenix Suns nas finais da NBA.
NBA'de guard olana kadar CBA'da oynayacağım.
Vou jogar na CBA até que uma equipa da NBA precise de defesa.
Sen NBA'da oynayacaksın.
Tu és digno da NBA.
Sonra da ver elini NBA.
E quero jogar na NBA.
Ulusal Basketbol Ligi NBA. Dünyanın en iyi oyuncuları burada toplanmıştır.
A Associação Nacional de Basquetebol... tem os melhores jogadores do mundo.
İnanılmaz bir olay : Son 24 saat içinde 5 NBA oyuncusu... sakat listesine alındı ; hepsi de oyuncunun dengesini etkileyen... esrarengiz bir hastalığa yakalandı.
5 jogadores da NBA foram incluídos na lista dos dispensados... nas últimas 24 horas, todos sofrendo do mesmo mal misterioso... que afecta os movimentos de coordenação.
NBA gerçeklerle yüzleşmeli.
A NBA tem de enfrentar a realidade.
NBA gerçeklerle yüzleşmeli, değil mi?
Não achas que a NBA tem de enfrentar a realidade?
Mike gittiğine göre, NBA'de yeni insanlara ihtiyaç olacak.
Se o Mike vai embora, a NBA vai precisar de gente nova.
NBA oyuncularının yeteneğini çaldık!
Roubámos o talento dos jogadores da NBA!
NBA!
Da NBA!
Canavarstarlar... NBA oyuncularının yeteneğini çalmışlar.
Os Monstrelas... roubaram o talento dos jogadores da NBA.
Eğer biz kazanırsak, NBA oyuncularına yeteneklerini geri vereceksin.
Se ganharmos, devolves o talento aos jogadores da NBA.
NBA'de oynayabilirsin.
Podias jogar na NBA.
NBA'e bak.
Grande decisão.
- 5 kez NBA şampiyonuna karşı mı? Bu nasıl bir bahis?
Contra a equipa que foi cinco vezes campeã da NBA?
Görünüm mü? Sana NBA'de oynayabileceğini söyleyen şey değil mi? Kesinlikle.
Isso também disse que jogarias basquete profissionalmente, portanto estou com sorte.
- NBA tarzında.
Digno da NBA.
Bay NBA verilen görevi yapmıyor.
- O Sr. NBA não faz a tarefa dele.
- Bu Leonard. - Nerede?
- Os Chicago Bulls, a NBA...
- Daha NBA'e seçilmedin, değil mi?
- Ainda não foste seleccionado, pois não?
NBA'deki ilk kız olacağım.
Eu vou ser a primeira rapariga na NBA.
Aptal sensin ve baban NBA'deki en kötü takımda oynuyor.
Tu é que és estúpido, e o teu pai joga na pior equipa da NBA.
NBA'den sonra geldim.
Eu fiquei em segundo para a NBA.
Temel olarak ben böyle sınırlı bir ürünken... nasıl NBA'de deli gibi para kazanacağımı açıklıyor.
Basicamente, dizia... como eu vou estar em grande na NBA... sendo eu uma estrela tão procurada.
NBA'de ilk kız olup olmaman kimin umurunda?
Quem se importa se não fores a primeira rapariga na NBA?
İnsanlar kesinlikle NBA seçmelerinde olduğumu söylüyor.
As pessoas estão a dizer que eu sou definitivamente um jackpot.
NBA hiç bir yere gitmiyor.
A NBA não vai a lado nenhum.
NBA'de oynadığın ve bir şehre girdiğin zaman... yüzlerce kız lobide bekliyor olacak.
Agora quando estás na NBA, e vais até uma cidade... há centenas de raparigas á espera naquela entrada.
Hala NBA'deki ilk kız olmaya mı çalışıyorsun?
Ainda tentas ser a primeira rapariga na NBA?
Michael Jordan'ın son sezonundan sonra, N.B.A. ona yeni bir En Değerli Oyuncu ödülü verdi, ve nedeninin basit olduğunu söyledi.
Depois da última época de Michael Jordan, a NBA deu-lhe outro troféu MVP ( Most Valuable Player
Ve bir şekilde... Harika bir savunmacı olmakla kalmadı... N.B.A.'in en iyi savunma oyuncusu oldu.
E ele encontrou uma maneira... não só de se tornar um grande jogador defensivo... mas o melhor jogador defensivo da NBA.
Chicago'nun üçüncü maçtaki 96-54'lık zaferi N.B.A tarihindeki... en büyük bozgundu.
A vitória de Chicago por 96-54 foi a mais desnivelada... na história das finais da NBA.
Geçtiğimiz sezondaki altıncı M.V.P.'si, ve N.B.A. finallerindeki altıncı M.V.P.'si.
O seu sexto MVP desta época, e o seu sexto MVP nas finais da NBA.
Evet, ama Nike mağaza açtı, NBA mağaza açtı, işleri yavaşlattılar.
Dá, mas digo-vos uma coisa a Nike tem lojas, a NBA tem lojas, e isso prejudica-nos.
Kalçayı tokatlamak, başı okşamak ayrı bir şey. Ama kulak yalamak ve kelebek öpücükleri NBA yapılan şeyler değil.
As palmadas com as costas da mão e o esfregar a cabeça são uma coisa, mas o soprar na orelha e os beijos à borboleta não são práticas padrão da NBA.
Ama bilinmesi gereken bir şey var ki o da NBA'in en iyileri bile heyecanlılar.
mas primeiro, estamos prestes a assistir a algo que pode tornar a nata da NBA um pouco nervosa.
Lanet % 90'ını aldın ve kontrolden çıktın.
Não é nenhuma ninharia. É poder comprar a equipa da NBA.
NBA'de tüm zamanların en skoreri Kareem Abdul-Jabbar.
Dos Lakers de Los Angeles, o maior campeão de pontuação de sempre,
- Denemeye değer.
Vê a NBA.
NBA'de oynayabilecek miyim?
Alguma vez jogarei basquete profissional?
NBA'de ben oynayacağım.
Eu vou estar na NBA.
Utah'ın N.B.A. şampiyonu olacağını düşündüm.
Eu pensei que Utah iam ser os Campeões da NBA.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]