Ndan tradutor Português
245,868 parallel translation
Bayan memur tarafından tamamen uygun bir şekilde arandı.
Foi tudo feito correctamente por uma agente feminina.
Altından kalkamayacağın işe girdin. Yakalamaya ramak kalmıştı!
- Então, falamos com os brasileiros.
Yoksa yakınlarından birini öldürürüm.
- Ou matarei alguém que lhe é próximo.
Ama en azından artık kısmen bir Clios olduğumu biliyorum, değil mi?
Mas, pelo menos, sou uma Clios de alguma forma, certo?
Bunu yapacağından emin misin?
Tem a certeza que ela o fará?
En azından erkekler konusunda damak tadıma daha fazla güvenmeni beklerdim.
Pensei que me atribuías mais alguma classe.
En azından, o öldü artık.
Pelo menos, ela desapareceu agora.
Salıncağı söküp kamyonete taşıdım. Çölde benzinim bitti. Kanunsuz bir eyalet polisi tarafından taciz edildim ve deli gibi bir baş ağrısıyla eve döndüm ama çok kolay oldu.
... bebi Campari e regateei com um senhorio gay atiradiço, desmontei o baloiço, carreguei-o numa carrinha, fiquei sem gasolina no deserto, fui assediado por um soldado, e conduzi cheio de dores.
Ama son zamanlarda işi başından aşkın.
Ela só tem estado ocupada com o trabalho.
Gizli hayranım bunları Pritchett Dolapları'ndan göndermiş.
Parece que o meu admirador mandou as flores daqui.
Mitchell'ın çene hattından daha güçsüz biri olduğunu düşünmeye başlamıştım.
Estava a pensar que ela era fraca como o queixo do Mitchell.
Kardeşlerin kaybettikleri için intikam peşinde düşeceklerini biliyorum. Gaddar Kjartan da ölü süvari arayışından hiç vazgeçmeyecek.
Sei que os irmãos vão tentar vingar-se pelo que perderam e que Kjartan, o Cruel, não descansará na sua busca pelo cavaleiro morto.
Kjartan'ın toprağının alacağından endişe ediyor.
Teme a possibilidade de Kjartan tomar as suas terras.
Bu gece musibet Cumberland'ı ziyaret etti ve artık savaşçı olduklarını kanıtlayan erkekler tarafından mağlup edildi!
Esta noite, o mal visitou Cumbraland e foi derrotado por homens que deram agora provas de serem guerreiros!
Northumbria'nın dört bir yanından bana ulaşan haberler var.
Chegam-me notícias de toda a Nortúmbria.
Bu kutsal ordu tarafından kırklanacak!
Purificada por este exército sagrado!
Kalbin tarafından yönlendiriliyorsun ve asla kararmasın diye dua ettiğim iyi bir kalbe sahipsin.
És orientado pelo teu coração, e é um bom coração, rezo para que nunca perca o brilho.
- Arkasından yas tutulmadı.
Ninguém fez luto por ele.
Etrafını adamlarla ve silahlarla kuşatmalı yaşamak için ihtiyaç duyduklarından mahrum bırakmalısınız.
Seria necessário cercá-lo de homens e de defesas, e privá-lo daquilo que precisa para sobreviver.
Dunholm'ı kuşatma planına gelince planın mükemmel işleyeceğine inansam da pek çok adam gerektirecek ve bu adamlar kendilerine katılmaları için Sigefrid ve Uhtred tarafından teşvik edilmemeli.
Quanto ao plano de sitiar Dunholm, creio que é consistente, mas exigirá muitos mais homens. E... terão de ser homens que não caiam na tentação de se unirem a Sigefrid ou a Uhtred.
Bizi kuzeylilerin gazabından koru ya Rab!
Livrai-nos da fúria dos Nórdicos, Deus-Todo-Poderoso!
Ve arazi koşullarından faydalanırız.
E dar uso ao terreno.
Aşk hayatından ne haber?
E as damas?
Ülkenin en iyi fırıncılarından ikisi birazdan büyük hamur savaşını verecek.
Dentro de momentos, dois pasteleiros de topo vão defrontar-se na grande batalha da massa.
Peki Lawrence. Birkaçı önde dans etse, aralarından biri de masanın arkasında çömelip kapkekleri yese?
E se alguns dançarem à frente e um deles se esconder atrás da mesa a comer os queques?
Wockeez'i böyle yakından görmeyi hayal edemezdik.
Nunca pensámos ver os Wockeez ao perto.
Evet. Program yapımcılarından biri.
Ele é um dos produtores.
Sonra da çizelgelerin en başından beri jakuzide olduğunu fark ettik.
Descobrimos que as folhas de cálculo estiveram sempre no jacúzi.
Ama en azından beni evlatlıktan reddetmedi.
Mas, pelo menos, não me renegou.
Şaşırmış, suçu olmadığından gitmeye kalkmış.
Está confuso e não fez nada de mal. Tenta afastar-se.
Geçen gün haberleri izliyordum, 30 kişinin bacak arasından kaykayla geçip dünya rekoru kıran bir buldog varmış.
Há dias estava a ver as notícias e parece que há um buldogue que estabeleceu um recorde do mundo a andar de skate pelo meio das pernas de 30 pessoas.
Bacakların arasından böyle geçiyordu.
Ele atravessava as pernas...
Üstünde eşofman altı ve "Ratch" yazan şapkasından değişik bir şey olması güzel.
É bom ter outras coisas para não usar sempre calças de treino e um boné que diz "Ratch".
Bacak arasından geçen buldoglaymış.
Está com aquele buldogue que anda de skate.
Eğri büğrü sarılmış esrarlarından birini çöpte buldum.
Encontrei um dos vossos charros no lixo.
İkiniz de içine girip kafanızı köftelerin arasından çıkarın, birbirinize "Neler oluyor burada?" der gibi bakın.
Enfiam-se lá, as vossas cabeças surgem entre as almôndegas, olham para o outro e dizem : "Que raio se passa aqui?"
- En azından mutfağında kullanalım.
- Pelo menos, põe na cozinha.
En azından banyo tezgâhını değiştirebilirsin.
Pelo menos, podes fazer as bancadas da casa de banho.
"Kar fırtınasından dolayı tüm MTA otobüs ve metro seferleri durduruldu. İkinci bir uyarıya kadar tüm sivil araçlar yola çıkmaktan kaçınmalıdır."
"Devido ao nevão, o serviço de autocarros e metros está suspenso e só podem circular veículos de emergência até aviso em contrário."
Peki. Bu gömlek şişko zamanlarından mı kalma?
Esta camisa é de quando eras muito gordo?
Pino'yla 18 yaşından beri çıktığımı biliyor muydun?
Sabes que namoro com o Pino desde os meus 18 anos?
Arkasından iş çeviriyormuşum gibi geliyor.
Sinto que estou a fazer algo horrível nas costas dele.
Şimdi gidersen... yarından itibaren... bir günün bensiz... ne kadar uzun ve boş olduğunu anlarsın.
Se partires agora amanhã saberás que o dia é longo e vazio sem mim.
Ama sonra Richie'yi şantiye çatısından düşerken gördüm.
Até ter visto o Richie a cair do telhado daquela obra.
Görünüşümle ilgili yorumlarda bulunmaya başladı ve sonra işler çığırından çıktı.
Começou por fazer comentários sobre a minha aparência e depois a coisa descontrolou-se.
Can çekişen ilişkini aklından çıkaran ufak bir duygusal kaçamak mı?
Só um caso emocional divertido para te distrair da tua relação moribunda?
Bunları aklından çıkaracak bir şeyler yapmalısın.
Algo que te faça pensar noutra coisa.
Umarım en azından çekirdeği düzeltebiliriz.
Vamos rezar para que pelo menos o núcleo esteja recuperável.
Çok yakından değil.
Não de muito perto.
Telsiz frekansından izleyin.
Vamos tentar fazer isto pelo rádio.
Otel olayından sonra Paula'ya anlattım, o da " Onunla konuştum.
" Falei com ele.