Ne kadar güzel değil mi tradutor Português
270 parallel translation
- Ne kadar güzel değil mi?
- Não é lindo?
- Ne kadar güzel değil mi?
- Não é linda? - E tem sentido de humor.
Ne kadar güzel değil mi Ben?
Estupendo, não é, Ben?
- Bak, annenin bacakları ne kadar güzel değil mi? - Aman sen de!
Olha as pernas da tua mãe.
Ne kadar güzel değil mi hayatım?
É muito bom, querida.
Ne kadar güzel değil mi?
Oh! Como ele é giro!
Ne kadar güzel değil mi?
Não é precioso?
Ne kadar güzel değil mi?
- Não é bonita?
Ne kadar güzel değil mi?
Não é mesmo linda?
Şuna bakın, ne kadar güzel değil mi?
Olhe. Não é lindo?
Tatlım şuraya bir bak! Ne kadar güzel değil mi!
Querida, olha para este sítio!
Levrek ne kadar güzel değil mi?
Não é um lindo ensopado?
Ne kadar güzel değil mi?
O Comunismo é maravilhoso.
- Ne kadar güzel bir giysi değil mi?
- É um objeto formoso, não?
Ne kadar güzel, degil mi?
Näo é lindo?
Ne kadar güzel, degil mi baba?
Näo é espantoso, pai?
Ne kadar güzel, değil mi?
Não é bonito?
Ne kadar güzel bir gün, değil mi, Roberto?
Está um lindo dia, Roberto.
Bulutlar ne kadar güzel, değil mi?
Não são nuvens lindas?
Ne kadar güzel bir gün degil mi?
Não está um dia lindo?
Ne kadar güzel değil mi?
É mesmo bonita.
Rainier Dağı ne kadar güzel, değil mi?
- Obrigada.
Ne kadar güzel, değil mi?
É lindo! Veja!
Ne kadar güzel, değil mi?
São lindas, não são?
Böyle ne kadar güzel, değil mi?
Não gostas de nós assim?
Ne kadar güzel, değil mi?
Não é lindo?
Ne kadar da güzel öpüştüler, değil mi?
O beijo deles foi doce, não foi?
Bak, şu ne kadar güzel, değil mi?
É muito bonita, não é? Não tem um bonito corte?
Ne kadar güzel, değil mi?
São mesmo lindos, não são?
Gördünüz mü herşey ne kadar iyi? Biz böyle konuşunca herşey ne güzel, gördünüz mü? - Herşeyin ne kadar güzel olduğunu gördünüz değil mi?
Vês como sabe bem falarmos assim?
Ne kadar güzel, değil mi?
Não é bom?
Dışarısı ne kadar güzel, değil mi?
Não está uma noite linda?
Ne kadar güzel bir araban var burada, değil mi?
Tem aqui uma bela carruagem, não tem?
Yaz güneşi. Bu saatte ne kadar güzel öyle değil mi?
A luz de Verão é tão bonita a esta hora, não é?
Merhaba Ann, seni görmek ne kadar güzel. Daha iyisin değil mi? Evet, çok daha iyiyim.
Olá, Ann, que bom ver-te.
Rudy, ne kadar güzel araba değil mi?
Rudy, aquele não é um carro bonito?
Ne kadar küçük, hoş bir çiftlik, temiz ve güzel bir hava, değil mi?
Que encantadoras pequenas quintas. Não são viçosas e lindas?
Ne kadar güzel, değil mi?
Não é bonita?
Burayı ne kadar güzel hale getirmişler, değil mi?
Fizeram aqui uma bela coisa, não foi?
Güzel değişiklik. Ne kadar ilerledik, değil mi?
Onde chegamos, então?
Ben de öyle olduğunu düşünüyorum. Ne kadar güzel bir haber değil mi, Al?
Resumindo, um homem deslocou a perna.
- Ne kadar güzel, değil mi?
Se não o usares, pára de funcionar?
Ne kadar güzel, değil mi?
Linda, não é?
- Vermek ne kadar güzel, değil mi?
- Não é bom dar aos outros?
Sizin için her şey ne kadar güzel, değil mi, burada rahat masanızın ardında oturmak!
Está tudo muito bem para si, não está, sentado aqui atrás da sua, atrás da sua, atrás da sua confortável secretária!
Ne kadar güzel, değil mi?
Ah, não é lindo?
Hatıralar ne kadar güzel, değil mi?
Não são as recordações preciosas?
Konuşması ne kadar güzel, değil mi?
- Não tem uma pronúncia rara? Ele é tão cool.
ışıklar açıkken ne kadar güzel olduğunu gerçekten göremiyorsun... bu şaşırtıcı değil mi?
Com as luzes acesas não dá para ver o quanto é bonito. Não é inacreditável?
ne kadar güzel olurdu değil mi evlat?
Presidente Simpson... Soa muito bem, não soa, rapaz?
Ne kadar güzel, değil mi?
É lindo, não é?