English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Negativa

Negativa tradutor Português

985 parallel translation
Bu muhabbetin altında bir şeyler anlatmaya çalıştığını varsayıyorum.
Presumo que haja uma opinião negativa por trás.
Sence de polisi aramamız kötü sansasyon yaratmaz mı?
Não pensa que pode causar muita publicidade negativa? Lembre-se do nome de Phelps.
Onun için sadece siyah bir heykelcikti... ancak muhalif dogasi onu bana satmasina engel oldu.
Para ele, era apenas uma estatueta esmaltada... mas a sua negativa, evitou que mo vendesse a mim... quando lhe fiz uma proposta.
-... hepsini göz ardı ettim. - Kiminle evleneceğimi bilmiyorum.
De modo que uma resposta negativa poderia dar lugar a desavenças politicas.
Baba, zayıf not aldım.
Papá, tive uma negativa.
Negatif.
Negativa.
Timmy'ye kötü örnek olması ihtimalini gözardı edemem.
Não ignoro a possibilidade dele... ter influência negativa sobre o Timmy.
Sana kötü bir elestiri yazmamdan korkmuyor musun?
Nunca receias que escreva uma crítica negativa sobre ti?
Kendini paralasa da güzelligini kaybetmeyen hiçbir içkinin, otun ya da kötü tavrin bunu gizleyemeyecegi birisin.
Como uma vela a arder em ambas as pontas. Mas isso é lindo. Não há bebida, erva ou atitude negativa que escondam isso.
Özür dilerim, ama... ince naifliğiniz şapa oturmuş.
Perdoe-me, mas a sua tenra ignorância é totalmente negativa.
Olumlu ya da olumsuz.
Uma visão positiva ou uma negativa.
Yunan trajedyası olumsuzdur.
A tragédia Grega era negativa.
Bomba kapak devreleri çalışmıyor.
Circuitos da porta em função negativa.
Hala çalışmıyor...
Sempre função negativa.
Hala çalışmıyor. Kumanda tablosunun kablosu kopmuş olmalı.
Sempre em função negativa.
Yoğunluk olumsuz, radyasyon olumsuz.
Densidade negativa.
- Enerji olumsuz.
Energia negativa.
Sanırım cevabınız olumsuz.
Então a sua resposta é negativa.
Sadece olumsuz.
Só negativa.
Geminin tüm havalandırmalarına negatif baskı.
Pressão negativa nos respiradouros. Alerta a todos os conveses.
- Negatif, Kaptan.
- Negativa, Capitão.
Negatif iyonik konsantrasyonu 10 ve 9.ncu güç ölçümünün tam 1.64 katı.
Concentração iônica negativa, 1.64 x 10 elevado à potência de 9.
İleri taramalar negatif.
A sondagem é negativa.
Efendim, biraz tersten konuştunuz.
Senhor, está a empregar uma dupla negativa.
Geçeceğimiz bariyer negatif enerji.
A barreira que temos de atravessar é de energia negativa.
Bariyer negatif enerjiden oluşuyor.
A barreira é composta de energia negativa.
Yoğunluk negatif, radyasyon negatif, enerji negatif.
Densidade negativa, radiação negativa, energia negativa.
Bunlar sadece olumsuz kısımları.
Essa é apenas a parte negativa.
Bu şeyin negatif bir elektrik şarjı var.
Esta coisa tem uma carga de energia negativa.
"Kaçık" kelimesinin kötü yan anlamlarını kastetmiyorum, biz sadece...
Estão-se a divertir. Para mim, a palavra "freak" não tem uma conotação negativa.
Sizce sadece "kaçık" demek bile kötü bir anlam içermiyor mu?
Não acha que a palavra em si, tem uma conotação negativa?
"Ondan var mı?" diye sordu, hayır cevabı bekleyerek.
"Tem algum?" perguntou ele, esperando resposta negativa.
Fakat herhangi bir nahoş haberi durdurabilirsek iyi olur, öyle değil mi?
Mas seria bom, se conseguíssemos evitar publicidade negativa, não acha?
Norman Mailer ancak büyük realistlerin... örneğin Proust veya Flaubert'ın ulaşabildiği... o öneme o olumluğa negatif ikiliğe aynen sahip.
Que... a dualidade afirmativa e negativa Que só Proust ou... Flaubert puderam alcançar.
Olumsuz bir emir telaffuz etti.
Usou o imperativo, na negativa.
George Saden, ikinci düzeyde negatif aura iletimi yapmakla suçlaniyor.
George Saden. Acusado de transmitir um aura negativa no segundo nível.
Basın olayın üzerine gidiyor ve ülkenin yarısı eline silah almaktan korkuyor.
A imprensa é muito negativa, metade da população tem medo de pegar numa arma.
Ama bizi kötü etkileyecekse, yaklaştıkça işler daha da kötüleşecektir.
Se nos afectar pela negativa, quanto mais nos aproximarmos, pior será.
Rousseau, kendisine "bilim ve sanat insan ahlakını nasıl etkiler?" diye sorulduğunda olumsuz yönde etkilediğini söyler.
Perguntado sobre a influência das ciências e artes sobre usos e costumes, Rousseau disse ser negativa.
Ve olumsuz bir sonuca varmak zorunda kaldım.
Fui forçado a chegar a uma conclusão negativa.
Ama çok güçlü bir enerji potansiyeli yayıyorlar.
Atmosfera negativa, mas emitem um alto potencial energético.
Atmosfer... negatif.
Atmosfera negativa.
Olumsuz.
- Negativa. Não temos combustível suficiente.
İstisnasız bütün medya düşmanca davrandı ve endüstrinin tepkisi olumsuzdu.
A imprensa foi, sem excepção, hostil, e a reação da indústria foi negativa.
Negatif betimlemeleri her şeyden fazla kullanması harika.
Grande no uso da imagética negativa. Não suporto este tipo.
- Uçak cevap vermeyi reddediyor.
O avião recusa responder. Actividade em aeroporto, negativa.
- Soruyor musun?
Mais uma negativa e baterei o recorde!
- Hala çalışmıyor.
- Ainda em função negativa.
- Bu kadar olumsuz düşünme.
Não seja negativa.
Ve sonra gitmekten vazgeçtim.
A sua negativa em juntar-se ao nosso passeio aguçou a minha curiosidade.
Radyasyon... negatif.
Radiação negativa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]