Nereye bakıyorsun tradutor Português
187 parallel translation
Nereye bakıyorsun, Pepe?
O que você está olhando, Pépé?
Nereye bakıyorsun öyle?
O que é que está olhando com tanta atenção?
Nereye bakıyorsun?
Por que está a olhar?
Nereye bakıyorsun öyle?
O que está olhando?
- Nereye bakıyorsun?
- Para onde estás a olhar?
Sözünü kestim ama bir şey söylemek istiyorum. - Nereye bakıyorsun?
Ouça Desculpe interromper, mas preciso dizer uma coisa.
Nereye bakıyorsun Sosyete?
Estás a olhar pra quê?
Sen nereye bakıyorsun öyle, Horace Tabor?
Para onde é que estás a olhar, Horace Tabor?
- Nereye bakıyorsun?
- O que está olhando?
Nereye bakıyorsun sen? !
Para onde estás a olhar?
Nereye bakıyorsun aptal!
Para onde está olhando, estúpido!
- Nereye bakıyorsun?
- Para onde está olhando?
Nereye bakıyorsun?
Estás a olhar para onde?
Nereye bakıyorsun kuş beyinli?
Para onde é que estás a olhar, seu palerma?
Sen nereye bakıyorsun?
Estás a olhar para onde?
Nereye bakıyorsun, Ray?
Estás a olhar para onde, Ray?
Ördekler burada. nereye bakıyorsun?
Os patos estão ali.
- Öyle nereye bakıyorsun?
- Que é que estás a ver?
Nereye bakıyorsun, Bart?
Para o que é que estás a olhar, Bart?
- Şimdi nereye bakıyorsun.
- Em que direção olhas?
Nereye bakıyorsun?
Para onde está a olhar?
Nereye bakıyorsun sen öyle?
Para que raio é que estão a olhar?
- Sen nereye bakıyorsun öyle?
- Tas a olhar para que?
Nereye bakıyorsun, Peter?
Para onde estás a olhar, Peter?
Nereye bakıyorsun?
Para o que você olhando?
- Nereye bakıyorsun? - Nereye mi?
Para que é que estás a olhar?
- Özellikle o. Nereye bakıyorsun yaşlı inek? Sen.
vaca velha?
Sen nereye bakıyorsun?
O que você está olhando?
- Nereye bakıyorsun öyle?
- Para onde estás a olhar?
Nereye bakıyorsun?
Para onde estás a olhar?
Bu kadar istekli nereye bakıyorsun? Ha...
Para onde olhas tão apaixonadamente?
- Nereye bakıyorsun kahrolası?
Para que raio estás a olhar?
Nereye bakıyorsun öyle?
O que estás olhando?
Sürekli nereye bakıyorsun?
Para onde estás tu sempre a olhar?
Nereye bakıyorsun?
Para onde é que estás a olhar?
Nereye bakıyorsun? - Bilmiyorum.
- Bem, para onde olhas?
- Nereye bakıyorsun?
- Está a olhar para onde?
- Ve sen nereye bakıyorsun, öyle?
E pra que diabos está olhando?
Nereye bakıyorsun?
Que estás a ver?
- Nereye bakıyorsun?
Está olhando o quê?
Nereye bakıyorsun?
Está a olhar para o quê?
Nereye bakıyorsun sen öyle?
Para que diabo está a olhar lá fora?
Nereye bakıyorsun sen?
Para onde é que estão a olhar?
- Nereye bakıyorsun?
- O que é?
Hey, nereye bakıyorsun?
O que vedes?
Nereye... neye bakıyorsun sen? What are you... what are you looking at?
Estás...
Bak... sözü nereye getirmeye çalışıyorsun?
Olha, o que é que estás a tentar dizer?
Nereye gittiklerine bakıyorsun, değil mi Gunther?
Gunther, estás a ver para onde vão?
Cennette bir başka Pazartesi 405. karayolundaki kaza, trafiği aksatıyor - Hey, nereye bakıyorsun?
Ei... olhe por onde anda!
- Nereye bakıyorsun sürtük?
- Para onde estás a olhar, cabra?
Bak bu şekilde nereye varıyorsun bilmiyorum ama ortalığı karıştıranların Çocuk Kaçıranlar olduğu çok açık.
- Olha, não sei onde... pretendes chegar com isso, mas... isto é obviamente um crime do Bando dos Números.
nereye gidiyorsun 4208
nereye 2137
nereye gideceksiniz 46
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gittiniz 39
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye 2137
nereye gideceksiniz 46
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gittiniz 39
nereye gitmek istiyorsun 67