Nest tradutor Português
93 parallel translation
Geçen gece iyice kafayı buldu. Eagle's Nest'de birine yazdı.
No outro dia ficou pedrado.Fez-se a um tipo no Eagle's Nest.
Tek kollu adam 9 nolu karayolda Robin's Nest Motelde kalıyor.
O homem de um braço só, está hospedado no motel Robin's Nest, na auto-estrada 9.
Kartal Yuvası'ndan Kartal 1'e.
Eagle Nest ao Eagle One.
Kartal Yuvası'ndan Kartal 1'e ;
Eagle Nest a Eagle One.
Gel Hornets'Nest` taş atmaya gidelim.
Vamos atirar pedras a esse ninho de víboras.
Bana da saksafonluk sum yung guy kreması
Eu quero um Chup Nest Aki.
O zor zamanlarda, hiç bitmeyecek bir dostluk kuruldu değil mi?
Mon Dieu, em tais adversidades nascem as amizades duradouras, nest-ce pas?
Öğrencilerinizin güçlü fikirleri olması hoşunuza gider, değil mi?
Gosta que os seus alunos tenham opiniões fortes, nest-ce pas?
Madam Baker, sizi gücendirmek istemem ama Mösyö Andrew Marsh, size büyük bir hayranlık duyardı, değil mi?
Madame Baker, não a quero ofender, mas o Monsieur Andrew Marsh admirava-a bastante, nest-ce pas?
Bugün onu çok memnun ederdi, değil mi?
O dia de hoje ter-lhe-ia dado muito prazer, nest-ce pas?
İddianın güçlü olduğunu düşünüyordun, değil mi?
Que estaria numa melhor posição para ter a herança, nest-ce pas?
He robs your nest ( yuva ) egg to bail ( kefalet ) out that little troll next door... Benim kızım giysilerini nehirde yıkarken.
Rouba o pé-de-meia, para o dar ao anão aí do lado, e a minha filha tem de andar a lavar a roupa no rio.
Bir yolu açık tut. Yerini belirleyince, NEST ekibiyle gidin.
Quando o localizarmos avancem com o Grupo de Buscas Nucleares.
- NEST hangi cehennemde?
Onde está o Grupo de Buscas Nucleares?
- Bilmiyorum. - Ken, NEST'in geldiğini söyle.
- Estou a tratar disso.
NRC'nin 3 timi çalışıyor, ama bir şey yok.
O NRC tem 3 equipas NEST a trabalhar nisto. Até agora, nada.
Crow's Nest'teki zindandan kendimize ait bir yere taşınmaktan söz ediyorum.
Vamos mudar-nos daquele cubículo por cima do bar para uma casa nossa.
Merhaba, ben David Leisure, beni "Empty Nest" ten komşu rolünden hatırlıyorsunuz.
Vocês provavelmente lembram-se de mim como o vizinho do programa de Tv "Empty Nest".
- Evet, yani? - Arkadaşım Joey Flies. - Bloomfield'de Nest'te takılıyor.
- O meu compadre Joey Fleiss... costuma frequentar o The Nest, em Bloomfield.
Şu kitabı, "Guguk Kuşu" nu hatırlar mısın? Evet.
Lembras-te daquele livro One Flew Over the Cuckoo's Nest?
Haydi Bo, Boar's Nest'te indirim saati ve bizim hala yapmamız gereken iki dağıtım var.
Bo, há bar aberto no The Boar's Nest, e ainda temos duas entregas para fazer.
Soğuk bir birasına bahse girerim Boar's Nest'e seni geçerim.
Aposto uma cerveja fresca, como chego primeiro que tu ao Boar's Nest.
Yuva, burası Serçe A1.
Nest, aqui Sparrow A1.
Yuva 1, burası Macpie A2.
Nest 1, aqui é Macpie A2
Yuva A-1, Yuva A-1. Burası Serçe 05.
Nest A-1, Nest A-1, daqui é Sparrow05.
Yuva A-1, Yuva A-1.
Nest A-1, Nest A-1.
Oh. anne, o Cuckoo's Nest'deki kızılderiliye benziyor. Dur biraz.
Meu, ele parece aquele Índio de Cuckoo Nest.
Ayrıca kaçırma olayından önce faillerin bir yer hazırladıklarını da biliyoruz.
Nós também sabemos que predatory abductors prepare a nest prior to the abduction.
Zorla adam kaçıran John Jemelske,... New York Syracuse banliyölerindeki evinin altına,... kurbanlarını 3 yıl boyunca sakladığı kurbanlarına layık gördüğü işkenceleri uyguladığı bu gizli yer için karmaşık bir zindan kompleksi inşa etmişti.
Nunca vai saber isso. For his nest, predatory abductor john jemelske built a sophisticated dungeon complex under a suburban syracuse home, where he documented every detail of torture he carried out upon the victims he kept there for 3 years.
Bo, "Boar's Nest" de mutlu saatler var ve bizim hala yapacağımız 2 teslimatımız var.
Vá lá Bo! É a hora do happy hour no bar e ainda temos duas entregas para fazer. é sempre happy hour, Luke.
Seninle soğuk bir birasına bahse girerim ki Boar's Nest'e kadar seni yenebilirim.
Aposto uma cerveja que eu chego primeiro ao Bar.
NEST birimlerimiz şu an bölgede bulunuyorlar.
- Temos equipas EAEN na área.
Bu yüzden Buchanan, bombalar, bir NEST tesisine götürülmeye hazır olur olmaz, onu aramanı istiyor.
O Buchanan quer que lhe ligue assim que as bombas estiverem prontas.
Morris, bombaların bir NEST tesisine taşınması işleminde Deniz Kuvvetleri Teknik Eşlik Birimi ile koordineli çalışıyor.
O Morris está em contacto com a Unidade de Escolta dos Fuzileiros para transferir as bombas para uma instalação das EAEN.
NEST, Edwards'ın 30 km yarıçapının temiz olduğu bir uçuş yolu istiyor.
A equipa EAEN precisa de caminho livre até ao aeroporto Edwards.
Protokolleri NEST Ekibi'ne dağıtmanız gerekiyor.
Distribui os protocolos à equipa EAEN.
NEST ve ilk müdahale ekiplerinin bu şehirde konuşlanmış olduklarını doğrula.
Confirme se há equipas de intervenção rápida a postos nessas cidades.
Kuş yuvasını terk edince
When a bird leaves its nest
Kargalar bile yuvasını terk etmeden
Even before a crow leaves its nest
PENTAGON NEST KOMUTA MERKEZİ
PENTÁGONO - COMANDO NEST
NEST Seahawk'lar hedefe yaklaşıyor.
Seahawks NEST a aproximarem-se do alvo!
NEST ekibine onay ver.
Dêem luz verde à unidade NEST.
NEST adında gizli bir saldırı timi dünyanın çeşitli ülkelerinde saklanan düşmanlarımız Decepticon'lardan geriye kalanları avlıyor.
Uma unidade secreta de intervenção designada por NEST perseguimos os restos dos nossos inimigos Decepticons escondidos em vários países à volta do globo.
NEST GİZLİ OPERASYONLARI DIEGO GARCIA
OPERAÇÕES ACTIVAS NEST BASE MILITAR DIEGO GARCIA
NEST EKİBİ - NEW JERSEY
Os militares estão em Condição Delta...
Ordu Delta Konumuna geçti. 9 Eylül'den bu yana en yüksek tehdit seviyesi.
EQUIPA NEST - New Jersey... o nível de alerta mais elevado desde o 11 de Setembro.
NEST ekibiniz artık iptal edildi, Binbaşı.
Fale com ele. A sua equipa NEST foi desactivada, Major.
Peki ya NEST?
- Os grupos de Buscas Nucleares?
Oh, bak!
Olha! "One Flew Over The Cuckoo's Nest"
Burada insanlara iğrenç şeyler yaptılar, adamım Jack'e "Cuckoo's Nest" te yaptıkları gibi.
Tipo o Jack do "Ninho de Cucos".
- Bu ne?
Os "Fuck-offs", "nest-ce pas"?