Nigeria tradutor Português
268 parallel translation
Uçakla Nijerya'ya geçti. Şu anda Amerikan birliklerini düzeni sağlaması için yardıma çağırıyor.
Conseguiu voar para a Nigeria, agora, chama as tropas americanas para ajudarem a restaurar a ordem.
İki genç anne, yemek için kuyrukta. Niger'de 1973'te müthiş kuraklık vardı.
Eram jovens mães na fila para receber alimentos, porque houve uma grande seca na Nigéria, em 1973.
Burada Batı Afrika'nın her köşesinden adamla tanışacaksınız. Nijerya. Nijer.
Aqui se encontram homens vindos de toda a África Ocidental... da Nigéria, do Níger, de Burkina Faso, do Sudão... para viverem a grande aventura nas cidades africanas.
Kocasıyla uzun yıllar ülke dışında İngiliz sömürgesinde yaşamışlar.
Ela e o marido viveram no exterior na Nigéria Britânica.
Nijeryalı.
É da Nigéria.
Nijerya benim ülkem.
A Nigéria é o meu país.
Nijerya.
Nigéria.
Nijerya'ya mı?
Para a Nigéria?
- Nijerya mı?
- Nigéria?
- Nijerya.
- Nigéria. Pra casa.
NİJERYA YÜKSEK KOMİSERLİĞİ
GABINETE DO ALTO-COMISSÁRIO DA NIGÉRIA
Böcekleri ve Nijerya'daki Böcekleri sorgulayacağız
Interrogaremos besouros e insetos na Nigéria.
Aklımıza Michael Stewart'ın Nijerya konuşması geldi ve üyelerimizin birçoğu da Willy Brandt'ın Doğu Almanya ziyaretini önerdi.
Considerámos uma versão do discurso de Michael Stewart na Nigéria, e existiram vários votos do comité para uma encenação da visita de Herr Willy Brandt à Alemanha de Leste.
Biz İbani kabilesindendik, sen ve ben, Nijer Deltası'nın kuzey doğusunda.
Nós... somos da tribo lbani, tu e eu a nordeste do delta da Nigéria.
Segu Irmağı bölgesi, Nijer Delta'sının hemen kuzeyi.
Perto do rio Seigu. A norte do delta da Nigéria.
Bu koca ağacın Nijerya'yı geçtiğini ağır ağır Zaire sınırını aştığını kafasını dinleyebileceği sakin bir koru ararken yağmur ormanında heyecanla koştuğunu düşünemiyorum.
É quase inimaginável, penso eu, a ideia de esta árvore imponente passear pela Nigéria pavoneando-se talvez um pouco ao passar a fronteira para o Zaire, a saltar pela floresta tropical, em busca de uma mata sossegada onde possa saltar sozinha.
Nijerya'daki iç savaş, 2 yıl sürdü.
Acaba de completar 2 anos de guerra civil na Nigéria.
Nijerya ve Çad topraklarında hüküm süren müthiş kuraklık da cabası... 11 milyondan fazla insanoğlu ölüm tehlikesi, açlık, ya da susuzlukla karşı karşıya.
Nigéria e Tchad. São 11 milhões de humanos correndo risco de morte por fome ou por sede.
Aslında Nijerya kaynaklı.
Na verdade, nasceu na Nigéria.
Ne?
- Como? Usam na Nigéria.
O pis Pepe taşlarımızı değiştiriyorsa... devesine binip Nijerya'ya dönsün.
Se o Pepe nos anda a intrujar, despacho-o para a Nigéria de camelo.
Nijerya'yla kafiyeli şiirler yazmak istiyorum.
Quero fazer rimas de meu a Nigéria.
Nijerya'yla kafiyeli bir şey yok.
Não há nada que rime com a Nigéria.
Ve Nijerya.
- E Nigéria.
Be-Nijerya'm.
- Meu a Nigéria.
Nijerya.
Da Nigéria.
Nijerya'dan ayrıldığımda askerler gelmiş.
Quando fugi da Nigéria apareceram soldados.
Nijerya'ya geri gönderilmesi için mi?
Vão mandá-lo para a Nigéria?
Nijerya'da işkence görmüş, değil mi?
Foi torturado na Nigéria, não foi?
Nijerya'daki Ibadan Üniversitesinde konuşmak için davet edildim.
Eu fui conidado para falar numa universidade na Nigéria.
- Nijerya,
Nigéria,
Nijerya'da, öIü bebek cesetIerini çaIıIara atan bir kabiIe var. İnançIarına göre... ... eğer gömerIerse onIara verimIiIik ve yemek veren toprak tanrıIarı aIınırmış.
Na Nigéria, há uma tribo que atira os bebés mortos... para o mato porque acham que se os enterrarem... ofendem os deuses da terra, que dão fertilidade e comida.
Nijerya'da domuzdan bir sürü ilginç şey yaparlar.
Na Nigéria fazem-se coisas muito interessantes com carne de porco.
- Evet. Fildişi Sahili, Gana, Nijerya ve Kamerun.
Na Costa do Marfim, no Gana, na Nigéria e nos Camarões.
İki kez Olimpiyat şampiyonluğu kazandı, ve ana vatanı Nijerya'dan buraya kadar, aynı zamanda onun son yarışı olacağına da işaret ettiği, bugünkü yarışta koşmak için geldi.
Foi duas vezes campeão olímpico e veio do seu país, Nigéria, para participar naquela que será a sua última corrida.
Nijerya'da aylardır hissedilen gerginlik sürgündeki general Mustafa Yakubu'nun, Başkan Samuel Azuka'nın demokratik olarak seçilen hükümetini kanlı bir darbeyle devirmesiyle patlak verdi.
A tensão que atingiu a Nigéria durante meses, explodiu ontem. O ex-exilado, General Mustafa Yakubu, orquestrou um golpe rápido e violento contra o governo democraticamente eleito do Presidente Samuel Azuka.
Arkamda görebileceğiniz gibi USS Harry S. Truman'da faaliyet çok çünkü Nijerya'dan yabancı uyruklular tahliye ediliyor.
Como podem ver atrás de mim, no porta-aviões Harry S. Truman há muita actividade. Os emissários nacionais estão a ser evacuados de toda a Nigéria.
Bu çeşit ekonomik dürtü... Nijerya`da ki temel gelişmeye ket vurabilir.
Este tipo de incentivo económico... pode atenuar o crescimento do fundamentalismo na Nigéria...
İlk adım Nijerya`da ki Batı petrolüne karşı... küçük bir eylem.
O primeiro passo é um pequeno ataque... contra os interesses petrolíferos do Ocidente na Nigéria.
Amerikanlar ve İngilizler, Arap petrolüne olan bağımlılıklarından kurtulmak için Nijerya üzerine odaklanmaya karara verdiler.
Os americanos e os britânicos decidiram concentrar-se na Nigéria... para se libertarem da dependência do petróleo árabe.
Stratejim eş zamanlı olarak Amerikan ve İngiliz petrol altyapısını Nijerya`da takip etmek.
A minha estratégia é atacar a Nigéria com ataques simultâneos... nas infra-estruturas petrolíferas americanas e britânicas.
Nijerya ile ilgili konuşuyorum.
Estou a falar sobre a Nigéria.
Operasyonun Nijerya`da.... bu yüzden bir tane kontrat hazırladım.
A tua missão é na Nigéria... um leilão de concessão de petróleo.
Kazak İslamcılarından iki çok tehlikeli.... katilin Nijerya`da yapılacak bir görev için seçilmiş.
- Temos documentação credível... que dois dos mais sanguinários islamistas cazaques... foram recrutados para uma missão na Nigéria.
MI6`yı sarin tehditi ile ilgili daha fazla bilgi toplayacakları bir yere yönlendiriyorum ve Nijerya`ya odaklanın.
Estou a direccionar o MI6 para ignorar a ameaça de sarin e se concentrar na Nigéria.
Nijerya`mı?
Nigéria?
- MI6`nın Nijerya istibaratı ile ilgili bir şey var mı?
- Algo sobre a informação da Nigéria do MI6?
Nijerya... Orası biraz durağan.
A Nigéria... é apenas interferência.
- Nijerya`da ki petrol ilgisine karşı tepkiler var.
- Há informação de um ataque contra... interesses petrolíferos na Nigéria.
Tuzlu Guerande tereyağı lavanta balı ve Nijerya'dan kakao.
Manteiga com sal de Guérande, mel de alfazema e cacau da Nigéria!
Nijerya'da bu elbise değil.
Hey, na Nigéria isto não é um vestido.