Noite tradutor Português
182,938 parallel translation
Pazar geceleri Rusty Hull'a gidip tekila içerim.
Aos domingos à noite, vou ao Rusty Hull e bebo tequila.
O akşamüstü hayatındaki en güzel gün batımına şahit olmuş.
Naquela mesma noite ele testemunha o pôr do sol mais bonito de sempre.
Kanepenin karşısındaki pencereyi genellikle geceleri açık bırakıyorsunuz.
Do outro lado do sofá, há uma janela que tem aberta maioritariamente à noite.
Bu gece bir işim var, o yüzden gelemem.
Tenho uma coisa esta noite, portanto, não posso ir.
- İyi geceler.
- Boa noite.
Dün gece...
Ontem à noite...
İyi geceler annesi.
Boa noite, mamã.
İyi geceler.
Boa noite.
Bu akşam Marty'ye söylerim.
Eu falo com o Marty esta noite.
Özür dilerim, rahatsız ettim ama dün gece oturup annemin cenaze isteklerini düşündüm ve o paraya kesinlikle ihtiyacım olacak.
Lamento incomodar-vos, mas, ontem à noite estive a pensar nos pedidos da minha mãe para o funeral e acho mesmo que vou precisar daquele dinheiro.
Bu gece gidiyoruz ve ne dersem aynen yapacaksınız.
Partimos esta noite e vão fazer o que eu disser.
Bu gece.
Esta noite.
Bu gece buraya hiç gelmedin.
Não esteve cá esta noite.
Dün gece olanlar gerçekten kaza mıydı?
A noite de ontem foi mesmo um acidente?
Dün geceden sonra kıllandı kesin yoksa çoktan gitmişti.
Deve ter-se assustado na noite passada, senão teria partido.
- Dün gece olanlar yüzünden mi?
- É por causa de ontem à noite?
Gecenin bir yarısı.
A meio da noite.
Gecenin bu saatinde sana nereden tüp bulayım ben anne?
Como é que arranjo disto a meio da noite?
- Dün gece olanlardan bahsetmek ister misin?
- Sobre o que aconteceu ontem à noite?
Sense bara gidip bütün gece içtin.
E acabaste num bar a beber a noite toda.
Dün gece annemin oksijeni bitmiş. Kadını öylece, boğulur hâlde bırakmış.
Ontem à noite, a minha mãe ficou sem oxigénio.
Bütün geceyi hayal meyal hatırlıyorum.
A memória daquela noite é um pouco confusa.
- Dün gece neredeydin?
Onde estiveste ontem à noite?
Diazların bu gece cenazeyi görmeleri lazım.
Os Diaz precisam de ter acesso ao corpo esta noite.
Ben gece burada kalacağım.
Vou passar cá a noite.
- İyi geceler.
Boa noite.
Dün gece yapılması lazımdı bu işin.
Isto devia ter sido feito ontem à noite.
Dün gece başladığın işi bitirmeye mi geldin?
Vieste acabar o que começaste ontem à noite?
- Bütün gece uyumamış gibisin.
Parece que estiveste toda a noite a pé.
Dün gece ne oldu?
O que se passou ontem à noite?
O gece az kalsın ölüyormuşsunuz.
Quase morreu naquela noite.
Bay Rayburn, o gece az kalsın ölüyor muydunuz?
- Quase morreu naquela noite?
O gece az kalsın ölüyordum.
Quase fui assassinado naquela noite.
Saat 10'dan önce dönmüş oluruz.
Volto às dez da noite.
Anladığım kadarıyla uzun ve olaysız bir gece olmuş.
Já sei que foi uma noite longa e calma.
Size iyi geceler.
Tenha uma boa noite.
Bu gece bebeğe ben bakıyorum zaten.
Esta noite tenho o bebé.
Rocky'yi bu gece annene götürsene.
Porque não deixas a tua mãe ficar com o Rocky esta noite?
İyi geceler Woody.
Boa noite, Pica-Pau.
Bu gece olanlar benim suçum değildi, tamam mı?
O que aconteceu esta noite não foi culpa minha.
Randevu gecesi çok iyi geçmemiş gibi görünüyor.
- Parece que a noite não correu bem.
Doğrudan kaza gecesine geçebilir miyiz acaba?
Podes só falar da noite do acidente?
O gece...
Na noite do...
O gece Tilly'yle ben resmen ayrılmıştık.
Naquela noite, eu e a Tilly estávamos nas últimas.
Hey dostum, zor bir ihtimal olduğunu biliyorum ama bu akşam misafirhanede kalamam, değil mi?
Ouve, eu sei que isto é um tiro no escuro, mas... Posso passar a noite na casa de hóspedes?
İyi akşamlar.
Boa noite.
Dün gece Ay'a bakıyordum ve neden yere düşmüyor diye merak ettim.
Ontem à noite olhava para a lua e pensei porque é que não caiu.
Tamam. İyi akşamlar.
Boa noite.
Bize böyle bir gece hazırladılarsa durum kötü.
Nunca organizarão uma noite destas para nós.
Fakat gece çöktüğünde Dedektif Marco Diaz soğukkanlılıkla, vahşice öldürülücekti.
Mas ao cair da noite, o detetive Marco Diaz seria brutalmente assassinado a sangue-frio.
Gece nöbetinden çıktım.
Tenho trabalhado de noite.