Nolan tradutor Português
1,816 parallel translation
Nolan, arkadaşlarının sana ihtiyacı var.
Nolan, os teus amigos precisam de ti.
Nolan'la konuşman işe yaradı mı?
- Conseguiste convencer o Nolan?
Nolan'a onu bulmaya çalışacağımıza söz verdim.
Prometi que íamos tentar encontrá-la.
- Bunu Nolan'a borçluyum.
- Devo isto ao Nolan.
Lafı bile olmaz, Nolan.
Está mais do que bem, Nolan.
Nolan, biz, biraz dışarıda yürümeliyiz.
Nolan, devíamos... sair para dar uma volta.
Nolan, çok üzgünüm.
Nolan, sinto muito.
Nolan, lütfen dur.
Nolan, por favor, pára.
Seni yalnız bırakmıyorum, Nolan.
Não te deixarei sozinho, Nolan.
İster inan ister inanma, beni Nolan zorladı.
Acredita, o Nolan obrigou-me.
Senden haber alamadım, bu yüzden de ya Nolan'la ya da Daniel'le olduğunu düşündüm.
Não tive notícias tuas, presumo que estavas com o Daniel ou o Nolan.
Nolan'la konuştum.
Falei com o Nolan.
Nolan Vandenberg üç yıl önce radarımıza takıldı. Onun üretim tesislerinden çıkmış bir teçhizat İran'da ortaya çıktı.
Nolan Vandenberg apareceu no nosso radar há 3 anos, quando os equipamentos de uma das suas fábricas apareceram no Irão.
Kafam Nolan'da.
preocupada com o Nolan.
Bir başka sıcak gelişme de teknoloji gurusu Nolan Ross eski çalışanı ve söylentiye göre sevgilisi Padma Lahari cinayeti kapsamında sorgulanmasının ardından salıverildi.
Outra notícia de última hora, o guru da tecnologia Nolan Ross foi libertado após ser interrogado sobre o assassinato da ex-funcionária e amante Padma Lahari.
Nolan, nasıl hissettiğini biliyorum.
Nolan, sei como te sentes.
Onu kimin öldürdüğü önemli değil, Nolan.
Não importa quem a matou, Nolan.
Nolan, beni dinle, bu Falcon'ı dizlerinin üstüne çöktürmek için tek şansımız olabilir.
Nolan, esta pode ser a nossa única oportunidade de derrotarmos o Falcão.
Bak, adamı devirmenin senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum ama Nolan'ı kullanma konusunda emin misin?
Sei como é importante para ti derrubar este indivíduo, mas estás confiante em usar o Nolan?
Nolan babam için bir evlat gibiydi.
O Nolan era como um filho para o meu pai.
Nolan aradığını söyledi, o yüzden onun iyi olduğunu bilmeni istedim ama bir süre ortalarda görünmeyecek.
O Nolan disse que tens ligado, então... queria que soubesses que ele está bem, mas ele ficará quieto.
Bundan sen sorumlu değilsin, Nolan.
Não és responsável por isso, Nolan.
Nolan'a istediği kadar zamanı olduğunu söyleyin ve yardım etmek için elimden gelen bir şey olursa haber verin yeter, tamam mı?
Diz ao Nolan para ficar afastado o tempo que precisar. Se houver mais em que possa ajudar,
Nolan da teşekkür ediyor.
O Nolan também agradece.
Merhaba, Nolan.
Olá, Nolan.
Ciddiyim, Nolan.
Estou a falar sério, Nolan.
İş aramıyorum, Nolan.
Não estou à procura de emprego, Nolan.
Ağzından çıkacak bir sonraki kelimeler gerçek olsa iyi olur, Nolan.
É melhor que o que sair da tua boca seja verdade, Nolan.
Nolan, bana Jack'in iyi olduğunu söyle 27. katta sıkışmış bir adam vardı.
Diz-me que o Jack está bem. Havia um homem preso no 27 ° andar.
Bana Nolan aracılığıyla ulaşabilirsin.
Podes falar comigo através do Nolan.
Nolan, Jack orada mı?
Nolan, o Jack está aí?
Ama ihtiyacım olan şey, Nolan, zaman.
O que eu preciso é de tempo, Nolan.
Nolan eğer sağ çıkamazsam Jack'in sana her zamankinden daha fazla ihtiyacı olacak.
Nolan... Se eu não sobreviver... O Jack irá precisar de ti mais do que nunca.
Nolan Ross,... Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı kasıtlı terör hareketlerinde bulunmaktan tutuklusunuz.
- Nolan Ross, está preso por executar actos terroristas voluntariamente contra os Estados Unidos da América.
Nolan Ross, David Clarke'ın kör bir mürididir bizlerin hayatı hakkında karar veren güçlü ve paralı, gerçekten zalim bir adam.
Nolan Ross é o discípulo de David Clarke, um homem realmente mau com poder e recursos para executar o seu julgamento no resto de nós.
Nolan Ross, Americon Girişim'in ta kendisi.
Nolan Ross é a Iniciativa Americon.
Hayır, güneş doğana kadar bekleyemeyiz, Nolan.
Não podemos esperar até o amanhecer, Nolan.
Takeda'yı o adam öldürmedi, Nolan.
Aquele homem não matou o Takeda, Nolan.
'Uzaklaşma'kısmını anlıyorum, Nolan.
Já entendi isso de "se afastar", Nolan.
- Nolan, hadi.
- Nolan, vamos.
Ben Nolan. Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
É o Nolan.
Nolan, bu insanlar için kendi hayatını riske atma.
Não arrisques a vida por estas pessoas.
Sana borçluyum Nolan.
Devo-te uma, Nolan.
Senin şüphelin Robert Nolan.
O seu suspeito é Robert Nolan.
Aka Bob Nolan.
Também conhecido por Bob Nolan.
Nolanı kastediyorum.
Quero dizer, o Nolan.
Muhtemel Baba ( Robert Nolan % 99,99 )
Pai provável ( Robert Nolan )
Hayır, benim telefonlarıma cevap vermez, Nolan.
- Ele não vai atender, Nolan.
Ben Nolan.
É o Nolan.
Nolan, onu gördüm.
- Há preocupações... - Nolan, eu vi-o.
- Nolan sen dışarıdan geldin.
Tu não és daqui, Nolan.