Non tradutor Português
560 parallel translation
De gustibus non est disputandum.
De gustibus non est disputandum.
Çantalar yere.
- Sottotitolo non tradotto -
- "Non habemus".
- Como se diz "Não temos?".
Non habemus kriko, yok bizde.
- Non habemus. Non habemus macaco, desolatus.
Mantıksız söz.
Non sequitur.
Bu anlamsız.
Non sequitur.
Anlamadım.
Non capisco.
Sacrebleu, non.
Sacrebleu, non!
Politik yok!
Non politico!
Bazı İtalyanların zaman zaman söyledikleri gibi, non e oro tutto che scintilla.
Como certos italianos diziam de vez em quando : É uma pista?
Non, konuşamadığın gibi düşünemiyorsun da.
Non, você é tão destituído de pensamentos, quanto de voz.
- Non ve Ursa ile birlikte...
- Juntamente com Non e Ursa...
Non " u kafese kapattı.
Ele prendeu Non.
İstenmeyen kişi olduğuma göre.
Melhor! Já que sou persona non grata.
Londra olayından beri Devrimce komiteler tarafından istenmeyen kişi haline geldi.
Desde os incidentes de Londres que é persona non grata entre as comunidades revolucionárias.
Harika bir mizah anlayışı. İlgisiz saçmalık.
É o absurdo non sequitur.
Scherzando ma non troppo, P, P, P
"Scherzando ma non troppo, P, P, P"
- Hayır, mersi nöbetteyken olmaz.
- Non, merci, enquanto estiver de serviço.
Non-Hodgkins lenfoması.
É um linfoma maligno do tipo Hodgekin.
( Oh non, mon Dieu! )
Meu Deus.
Umalım ki dostluk hala önemli bir yer tutuyor olsun.
Esperemos que a camaradagem ainda tenha um papel importante, non?
Ve çok iyi geçinirlerdi değil mi?
E também partilhavam uma grande afinidade, non?
E ama, bu saçmalık!
Mais non, isto é um absurdo.
Buffalo'da bir fön makinesi, çok anlamsız.
Um secador de cabelos em Buffalo, non capisco.
Hayır, Mon dieu, non.
Não. Mon Dieu, non.
- Non, monsieur! - Ah!
Non, monsieur!
'Non nobis've'Te Deum'okunsun... ölülerimizi duayla gömelim mezarlarına... ve Kalis'e gidelim... oradan da İngiltere'ye...
Que cantem "Non nobis" e "Te Deum". Os mortos piamente depositaremos na terra. E então, para Calais ;
Hayır, mersi.
Non, merci.
Papyonlu katil olarak tanınan Beck Non, sonunda bu öğleden sonra... Hey, neden herkes üzerime geliyor, ha?
Beck, conhecido como o assassino do lacinho, foi capturado esta tarde e está agora a ser levado de volta à prisão federal.
Mais non. ( Kesinlikle hayır. )
Mais non!
Olamaz!
Mais non!
Non dimentikar'ın anlamı
Non dimenticar significa
Non dimentikar'ın anlamı Aşkım bir yıldız gibi
Non dimenticar, Meu amor é como uma estrela
Kontes, içerideyken birini gördünüz, değil mi?
E enquanto esteve lá dentro, Condessa, viu uma pessoa, non?
Hayır, Matmazel.
Non, Mademoiselle.
Ve siz içerideyken Kontes, birilerini gördünüz mü, non ( hayır )?
E enquanto esteve lá dentro, Condessa, viu uma pessoa, non?
Hayır!
Non!
Olamaz!
Non!
Saçma bir fikir, hayır.
Quelle idee, non.
Ama hayır!
Mais non!
- Mais non? ( Yoo?
De maneira nenhuma!
) - Non, monsieur. ( Hayır, bayım. )
Não, Monsieur.
Bu ucuz numaranın işe yarayacağını düşündü ama hayır.
Achou que esse truque barato daria resultado, mais non.
İstemem.
Non.
Hayır.
Non!
Tahiti`ye non-stop uçuşumuz North Haverbrook`ta vereceğimiz kısa bir aradan sonra devam edecek.
O nosso vôo sem paragens para o Tahiti irá fazer uma breve paragem em North Haverbrook.
İlk Ananın Tacını çalmaktan Myrmidon'da ölüsü aranan.
Persona non grata em Betazed. Querem-te morta em Myrmidon por roubar a Coroa da Primeira Mãe.
Rüyadan esinlenilmiş bir iş değil mi?
Um trabalho inspirado pelo sonho, non?
Hayır.
Non.
- Non, aucun.
- Não.
- Non.
Não!