English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Noodle

Noodle tradutor Português

73 parallel translation
Ben Bay Christie, Hong Fat Noodle Company'deyim.
Aqui o Sr. Christie. Estou na companhia "Hong Kong Fat Noodle".
Noodle.'N'ile başlıyordu.
Ninho. É uma palavra com'n'.
Geniş erişte.
- É uma espécie de noodle gigante.
- Ne demek "geniş erişte"?
- Um noodle gigante, como?
- Büyük, yassı erişte işte.
Um noodle grande e achatado.
Ben büyük, yassı erişte istemiyorum.
Não quero um noodle grande e achatado.
- Nasıl erişte istiyorsun?
- Então que tipo de noodle queres?
Noodle'da mola verip, dar yola gidecekler.
Com a paragem em Noodle, seguem para o norte do Texas.
Sanuki udon noodle'ları.
Noodles sanuki udon!
Noodle!
- Snoodle!
Sadece sebze. İçinde "noodle" ya da tavuk olmayacak mı?
Nada de macarrão, frango ou...
- Krep, bir sahanda yumurta pastırma, tavuklu "noodle" çorbası, patates püresi.
Panquecas, um ovo estrelado e bacon a acompanhar. Canja de galinha e puré de batata a acompanhar. - Obrigada, Luke.
Siobhan, Noodle'ları henüz dizmedin mi? Haydi, çabuk ol.
Siobhan, ainda não acabaste de arrumar os "Pot Noodles"?
Hayır, burası Bay Foo'nun lokantası değil - - üzgünüm.
Não, não é do "Sr. Foo's Noodle", desculpe.
Güzel.Cep telefonumun şarjı bitti Ve bayan Harris ile Noodle Bar'da buluşacağım.
E a bateria do meu telemóvel está descarregada. Bom, vou encontrar-me com Mrs. Harris no bar Noodle, podes telefonar-me para lá?
Tavuk çorbası, ekstra şehriyeli...
Está bem. Chicken noodle, extra noodle.
Ekstra şehriyeli. Biliyorum.
Extra noodle.Eu trato disso.
Ekstra şehriyeli, tavuk çorbası.
Chicken noodle, extra noodle.
Siyah saçlı, büyük bir noodle hayranı.
Cabelo preto, grande fã de massa.
Hazır noodle falan ye!
Apenas coma ramen ou algo do tipo!
Şu anda besin terapisi ister ve bunun için doktora gidersen, bu bir şekilde Fransız restaurantında noodle ısmarlamaya benzer.
Neste momento, se você quiser terapia nutricional e perguntar ao seu médico e pedir para fazê-lo, é quase como pedir chow mein num restaurante francês.
Seni gergin gördüm Ramen Noodle.
Parece nervoso, Ramen.
Köşede güzel noodle yapan bir yer var- -
Tem um lugar que vende macarrão na esquina,
- Noodle'a bayılırım.
- Amo macarrão.
Saçındaki noodle artıklarıyla- -
Tens esparguete no cabelo e...
Aynı noodle gibi görünüyorlar.
Aquilo é parecido com massa.
Erişte denen şeyi baştan icat ettim, inan bana.
Reinventei o noodle, ouve o que te digo.
Şimdi daha iyi hissediyorum, budala.
Sinto-me muito melhor agora, Noodle.
Budala?
Noodle.
Erişte istiyor musun?
Queres um noodle?
Akşam 8'de Onofun Noodle House'ta. Mekân Lewers'ta.
Na Casa de Massas Onofun, fica na Lewers, às 20 horas.
Noodle!
Massinhas!
Hazır noodle'ları unutacağımdan korkuyor.
Ela está preocupada de que me vou esquecer do Pot Noodles dela.
Afrika'ya hazır noodle ve Kelly'i veriyoruz.
Meu, estamos a dar à Africa o Pot Noodles e a Kelly.
Milyon çeşit noodle satan süper bir Asya restoranı.
É um restaurante asiático porreiro que tem um milhão de noodles diferentes.
Franklin'de harika noodle yapan bir yer olduğunu duydum.
Ouvi falar de um bom lugar que tem macarrão, na Franklin.
Noodle iyidir.
- Pode ser macarrão.
Senin İtalyan pizzan ve benim Çin noodle'ım ile Marco Polo oynayabilirdik.
Com a tua pizza italiana e os meus noodles chineses, podíamos brincar ao Marco Polo.
Kızarmış pirinç, noodle falan sizin yemeklerinizdi di mi?
És chop suey, hakka noodle, manchurian, arroz frito?
Noodle, sen benim hayatımı güzelleştiriyorsun.
Noodles, tornam a minha vida espetacular.
Noodle, sen benim hayatımı güzelleştiriyorsun.
Noodles, tornam a minha vida espectacular.
Eğer Noodle'lar kırılmadan kalırsa uzun bir ömrün olur.
Se o macarrão não partir, representa vida longa.
Kırılmayan Noodle'lara. Kırılmayan Noodle'lara.
Aos macarrões inteiros.
Neyse, noodle restoranındaydım.
Então, eu estava no restaurante das massas...
Bu noodle'ın içine ne katıyorsunuz?
O que tem essa massa?
- Belki noodle.
- Talvez massa.
Noodle yemek ister misin?
Queres massa?
Artık tek Budala kaldı.
Agora só tenho o "Noodle".
- Erişte istediğimi kim söyledi?
- Quem disse que quero noodle?
- Belki "noodle" olabilir.
Bem, talvez com macarrão.
Hadi budala.
Vamos lá, Noodle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]