English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Novo

Novo tradutor Português

78,074 parallel translation
Bir daha düşün derim.
Pensa de novo, irmão.
- Yeniden terk etme lütfen.
- Não de novo. Por favor. - Mãe.
Yine ben.
Sou eu de novo.
Sanırım Lucifer'in yeni bedenini biliyorum.
Acho que sei a identidade do novo receptáculo de Lucifer.
Sanırım Lucifer'in yeni bedeninin kim olduğunu biliyorum.
Acho que conheço a identidade do novo receptáculo de Lucifer.
Yeni bir dünya, daha iyi bir dünya.
Um mundo novo, um mundo melhor.
Yeniden.
De novo.
Sığınaktaki tüm dosyaları yeni bir arşive aktardım ama sinyal alamıyorum ben...
Fiz download de todos os ficheiros do abrigo para um novo arquivo, - mas não temos aqui sinal, por isso...
Bakın çocuklar bunların hepsi benim için yani şeyler.
Olhem, tudo isto é novo para mim.
Yeniden arayın.
Revistem-na de novo.
Sana şeytanların ve yaratıkların olmadığı bir dünya anlatayım. Kimsenin doğaüstü nedenlerle ölmediği yeni ve daha iyi bir dünya.
Deixa-me pintar-te uma imagem de um mundo sem monstros ou demónios, de um mundo onde ninguém tem que morrer por causa do sobrenatural, de um mundo novo, um mundo melhor.
Annem yeniden avlanıyor.
A mãe anda a caçar de novo.
Bizimle buluştuğunuz için teşekkürler Dr. Ochoa.
Por isso de novo obrigado por se encontrar connosco, Dra. Ochoa.
Yeni dünyaya doğru gidiyormuş.
Ele dirigia-se para o Novo Mundo.
Onlar insan değildi.
De novo, não eram pessoas.
Yine mi?
De novo?
Yeni oyuncakları seviyorum.
Adoro um novo brinquedo.
İşte yapacağın şey. İletişinizi yeniden açacağız.
Vamos pôr as comunicações de novo online.
Eğer ona bir daha dokunursan yüzünü dağıtırım.
Se lhe voltas a tocar de novo parto-te a cara.
Biri yeniden melekleri öldürüyormuş.
Alguém mata anjos. De novo.
Hayal et Castiel, istediğin zaman gidip gelebileceksin ve ailenle yeniden gerçek ailenle birlikte olacaksın.
Imagina, Castiel... Livre para vires e ires quando te apetecer, parte da tua família... da tua verdadeira família de novo.
Son olarak her yıl bana bin ruh vereceksin ve beni yeni Kesişen Yollar Kralı olarak atayacaksın.
E por último... Irás conceder-me mil almas por ano, e irás consagrar-me... como o novo Rei das Encruzilhadas.
Tek istediğim cehennemi eski güçlü günlerine getirmen.
A única coisa que me importa é tornar o Inferno grande de novo.
- Seninle konuştuktan sonra Coeur d'Alene, Idaho'ya mı döndün?
Então, após nós falarmos tu voltaste de novo - para Coeur d'Alene, Idaho?
Yani Sam, Dean ve diğer avcılar itaat etmeyi öğrenirler ya da onlar Bay Ketch'e havale eder ve yeniden başlarız.
Por isso ou o Sam e o Dean e o resto desse lote incestuoso aprendem a obedecer, ou você entrega-os ao sr. Ketch... e recomeça de novo.
Yani adam.
Novo Homem.
Ama merkeze geri dönecek.
Mas ele tem que voltar de novo para o Quartel-Geral.
Sizi yeniden görmeyi ummuyordum ajan.
Não esperava vê-lo de novo, agente.
Peki onu yeniden bulduğunuzda?
E se a encontrarem de novo?
Şu gözaltı torbaların.
Essas olheiras de novo.
Bu yeni ayarlama daha çok hoşuma gitti.
Gosto mais deste novo acordo.
Jody Mills iyi bir insandır ve sana kendi ayaklarının üzerinde durana kadar bir yer verecektir.
Jody Mills é uma boa pessoa, e ela irá dar-te um sitio onde ficar até conseguires pôr-te de novo de pé.
Devla karışık mekanik işleyişi tersine döndürüp makineleri ve ekipmanları sıfırlamışlar.
"O Devla reverte de novo processos complexos mecânicos" reinicia equipamentos, maquinaria ".
Joe Miller'ın tekrardan mahkemede yargılanma ihtimali yok değil mi?
Sabemos que não há hipóteses de novo julgamento para o Joe Miller.
- Merkeze kadar alabilir miyiz seni?
Olá, de novo. Podemos falar consigo na esquadra?
Cezamı çektim ve temiz bir başlangıç yaptım.
Eu cumpri a minha sentença. Tenho direito a começar de novo.
O da temiz bir başlangıç yapmış mıdır?
Ela teve direito a começar de novo?
Başka bir yerde yeniden başlayabiliriz.
Começar de novo noutro lugar.
- Evet biliyorum, yenisini karşılayamayız.
Sei. E não nos podemos dar ao luxo de comprar um novo.
Bir daha kızımın yanına yaklaşır ya da onunla konuşursanız hatta başkasıyla hakkında tek kelime ederseniz onu mutsuz edecek tek bir şey yaparsanız sizi bulur, o küçük siklerinizi kesip koparırım.
Se vocês se aproximarem, na verdade, se falarem com... Não. Se falarem sobre a minha filha de novo, quanto mais fazer algo que a deixe chateada, eu vou encontrar-vos e vou arrancar-vos esses pirilaus.
Neyi haber yapmadığın da yaptıkların kadar önemli.
Vamos vê-lo de novo mais tarde.
Haber olmayınca kimse gelmeyince bunu tekrar hissetmek istedim.
Quando não passou nos jornais e ninguém veio, quis esse sentimento de novo.
Belki de bir kez daha Kjartan'ın müttefiki olmalıyım.
Talvez devesse aliar-me a Kjartan de novo.
Artie yeni kalbi için sıra bekliyor.
O Artie está na lista de espera para um novo coração.
Sıradan kurtulup yeni kalbini almak için paranı niye kullanmıyorsun?
Porque não usas o dinheiro para saíres da lista e arranjares um coração novo?
Ben küçükken, haberlerde elma gibi yenecek kadar tatlı, yeni bir soğan yetiştirildiğini söylemişlerdi.
Quando era miúda, passou uma coisa nas notícias sobre um novo tipo de cebola que era tão doce que a podias comer como uma maçã.
Bu yeni bir dünya.
É todo um mundo novo.
Belki de kendime daha genç bir yardımcı bulmalıyım.
Talvez devesse encontrar um assistente mais novo.
Aksine, raporu biter bitmez yeni sekreterime sizi eve bırakmasını söyleyeceğim.
Pelo contrário, o meu novo secretário dá-vos boleia para casa assim que terminar o relatório.
- Tamam.
- É este caso novo.
Temiz bir başlangıç için.
Começar de novo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]